"HYUNJİN BURAYA BAK ÖLMEMİŞ HAREKET ETTİ DİYORUM BİŞE YAPALIM ÖLMESİN KEDİ! DOKTORR DOKTOR YOKMU"
"mal mal bağırma bir felix ne doktoru okuldayız."
bağırışların oraya gittiğimde ağaçtan kedi düştüğünü anlamıştım.
Felix, minhonun bir arkadaşıydı. onunla tanıştığımız gün bugündü sanırım. şaşırmıyordum olayların bu kadar hızlı geliştiğine, artık gerçekten şaşırmıyordum. zaman atlıyorduk. belkide hemen kaza yaptığım zamana gelecektik? ondan sonra düzelecekti her şey. en baştan yaşıyordum her şeyi ki o kaza olmadan minhonun yanına gidecektim bu sefer.
evet. hemen kaza gününe gelmek istemiştim. bu sefer gerçekten ağlamadan gidecek ve minhodan özür dileyecektim. onun gelmesini beklemeyecektim. küstüğümüz gün gidicek sarılıp öpecektim onu.
yavru kediyi alıp okula girmişlerdi. gitmek istemiyordum. çünkü biliyordum oraya gittiğimde minhoda orda olacak benimle dalga geçip duracaktı. sarayla bu sefer gerçekten ayrılmışlardı. sanırsam birkaç gündür ayrılardı ama bana sorarsanız sadece 2 saat olmuştu.
kediyi revire götürmüşlerdi ve felix okulu ayağa kaldırmıştı. hatta 'komşular yetişin çocuğum ölüyor' diye bağırdığını bile duymuştum. kapıda onları beklerken gülerek yaklaşan minhoyu gördüm ve arkamı dönüp kapıdan felixle hyunjine bakmaya başladım.
minho gülüyordu ama gözleri iyi olmadığını söylüyordu. parlıyordu gözleri. ağlamıştı gene.
"aa bu okulumuzun gayi değil mi? minho bahsettiğin çocuk bu mu?"
minho ,gerçekten eskiden pisliğin tekiymişsin.
"okulda bir sürü gay var changbin"
"e buda gay"
"bende gayim"
"ya bi sus artık jeongin şurda çocuğu gömücem sus ya"
"e gayliğine laf edersen banada laf edersin changbin"
"sus sen istisnasın"
"e sen bis-"
"sussana amk"
've ben gaylerden ve biseksuellerden nefret ederim?'