𝗗𝗼𝗶𝗻𝗴 𝗶𝘁 𝗮𝗹𝗹 𝗳𝗼𝗿 𝗹𝗼𝘃𝗲

1.8K 30 0
                                    

---𝖬𝖺𝗋𝖼 𝖲𝗉𝖾𝖼𝗍𝗈𝗋

---𝖬𝖺𝗋𝖼 𝖲𝗉𝖾𝖼𝗍𝗈𝗋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*(Sekhmet, Mısır'ın savaş, yıkım, intikam, şifa ve veba tanrıçasıdır. Sekhmet, parlayan kırmızı zırh içinde 'altın bir kadın' olarak tanımlanıyor. Teni sıvı altın gibi parlıyordu, göğüs plakası ve eteği erimiş lavdan yapılmış gibi görünüyordu ve saçları aslan yelesi gibiydi. Sekhmet'in muazzam bir gücü ve yıkıcı gücü var. Ra'nın Gözü olarak , Güneş Tanrısını korumaktan ve tüm düşmanlarını yok etmekten sorumluydu. Sekhmet düşmanlarına ateşli oklar atmak için bir yay kullanır. Ra'nın kızı olan Sekhmet, oklarını alevlerle kaplamak için bu yeteneği kullanarak ateş üzerinde bir miktar kontrole sahiptir.Savaş ve Yıkım Tanrıçası olan Sekhmet, düşmanlarıyla savaşırken muazzam miktarda yıldırım ve elektrik üretebilir.Şifa Tanrıçası olarak Sekhmet, hastaları ve yaralıları tam sağlığına kavuşturabilir.Veba ve Kıtlık Tanrıçası olarak Sekhmet, bir kişinin anatomisini manipüle edebilir, onlara hastalık ve vebalar bulaştırabilir.Sekhmet, bir savaş tanrıçası olduğu için muhtemelen bir tür savaş büyüsüne sahiptir.)

Senfu'ya bakmak için gittiğiniz Mogart'ın evindeydiniz, uzun süredir görmediğin eski bir arkadaş...

O Moon Knight'tı, sen ise Lady of Flame.
O Khonshu'nun avatarıydı, sen ise Sekhmet*'in avatarıydın.

Mogart, Marc'ı dizlerinin üzerine çökmeye zorlarken arkadan saldırman için seni teşvik edn Sekhmet'i görmezden gelmek zordu.

"Dizlerinin üzerine çök," Mogart sinirle söyledi ama Marc onun dediğini yapacak biri değildi.

"Dizlerinin. üzerine. çök." Mogart bu defa bağırdı, Marc'a gitmek istedin ancak seni tutan adamlar yüzünden ilerleyemiyordun.

"Anton, lütfen dur." Mogart'a söyledin, ancak seni dinlemedi ve söylediklerini tekrar etti. Marc bu kez sana baktı, dizinin üzerine çöktü.

Mogart sana döndü, "Ah y/n, seninle barışmaya o kadar çok yakınlaşmıştım ki..."

Marc ona baktı, "Lahfin içine bak, hadi. Orada çok önemli bir şey var."

Mogart etkilenmemişe benziyordu, birkaç adım attı ancak lahde bakmak için edileceği sırada bir adamı geldi ve yabancı bir dilde ona mırıldandı.

Mogart gülümsedi, "İşe bakın, başka alıcılar da gelmiş."

"Sana ne teklif ettiler bilmiyorum ama daha gerçek bir teklifte bulunmaya geldim," Harrow arkasında birkaç adamıyla birlikte karşınızda duruyordu.

"Pislik," Sekhmet'in mırıldandığını duydun.

Harrow elini kaldırdı ve Ammit'in yerini gösteren böcek uçmaya başladı.

Mogart'ın gözlerinin içinden bir parıltı geçtiğini gördün, onun için bu şeyler koleksiyondan fazlasıydı.

Harrow devam etti, "Hazineye ulaşabilecekken neden ipucuyla kalasın ki?"

"Anton- Anton bu adamı dinleme," diye mırıldandın. "Bizi engellemek istiyor çünkü-"

"Sus artık!" Mogart sana döndü, sen ise devam ettin.

"Milyonları öldürecek, lütfen, bana güvenmelisin."

"Bir de utanmadan sana güvenmemi söylüyorsun, ha y/n? Komiksin," Mogart Harrow'a geri döndüğünde artık işlerin yolunda gitmeyeceğini biliyordun.

"Ne- adam nereye gitti?" Marc'ın ortadan kaybolduğunu gördüğün an takımını çağırdığını biliyordun. "Orada!" Mogart'ın adamı kostümü içindeki Marc'ı gösterirken, Sekhmet'in yardımıyla sen de savaşmaya başlamıştın.

Kimilerine ateşli oklar yolluyor, kimini de yakıyordun. Marc, diğerleriyle savaşırken sırt sırtaydınız.

"Neden benimlesin?" Marc adamlardan birine bıçaklarından fırlatırken sana sordu, önce şaşırdın ama savaşmaya devam ettin.

"Çünkü karınım, aptal." Dedin, o sırada başka birine daha bir ateş topu gönderiyordun.

"Onu soruyorum ya, y/n." Diye başladı Marc, birkaç kişiyle aynı anda dövüşmeye devam ediyordu. "Bana aşık olduğun için bunca boka katlanman saçma geliyor."

Ateşli oklardan birini daha gönderdikten sonra Marc'a döndün, "Hepsini aşk için yapıyorum, Spector. Şimdi sus ve işine devam et."

Arkandaki adamlar sana silah doğrultuğunda, Marc hızla seni pelerinin altına aldı. Birkaç saniyeliğine bakıştınız ve gülümsedin.

"Git ve kahramanlık yap, lahdi ben hallederim."

Marc sana bakıyorken, maskesinden yüz ifadesini göremiyordun ama gülümsediğini biliyordun.

"Onların işini bitirdikten sonra, bir ara yemeğe gidelim." Dedi, ona göz kırptın ve pelerinin altından çıkarak size kurşunlar yağdıran adamlara kocaman bir alev topu gönderdin.

Marc, size doğru gelen Mogart'a doğru giderken lahde koştun.

"Tamam, işte bu uzun sürecek..." bıkkın bir nefes vererek mırıldandın.

Kısa sürmeyecek bir maceranın içine girdiğini biliyordun ancak yanında Marc ve Steven olduğu sürece dünyadaki tüm kötülerle savaşmaya hazırdın.

***

𝐦𝐚𝐫𝐯𝐞𝐥 ; 𝐢𝐦𝐚𝐠𝐢𝐧𝐞𝐬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin