nineteen

438 48 20
                                    

bolum atip kaciyom cok yorgunum aglamak

<<<>>>

"ne var?" onun bana attığı bakışları umursamadan dikkatini dağıtmam gerekiyordu.

"bir şey yok. sadece burada olmaktan rahatsızsın sanırım?" söylediği şey sinirimi bozmuşken jungwon'a bakmıştım. onun moralini bozmak istemiyordum. madem ayrılmak istemiyorlardı ileride oluşacak sorunlarda umrumda olmazdı.

"yanlış anlamışsın sadece başım ağrıyor. jungwon ben bahçeye gidiyorum" sunghoon'un yüzüne çok bakmadan cevaplamış jungwon'a da gideceğimi haber verince hızlıca okulun geniş ağaçlarının olduğu yerlere gitmiştim.

bir tane banklardan birine oturup gözlerimi kapadığımda yanıma da biri oturmuştu.

hayır ben daha fazla onu görürsem elim ayağıma dolanır diye kantinden çıkıyorum ama o beni salmıyor.

sanki salmasını istiyorsun jake güldürme beni.

iç sesimle girdiğim zıtlık ile saçlarımı geriye doğru tarayıp kendi kendime sinirlenmiştim.

yine oluyordu. onu görünce resmen düşüncelerim ikiye ayrılıyordu. bir tarafım onu çok seviyor diğer tarafım da onu nasıl bu kadar sevdiğimi anlamıyordu.

"gerginsin galiba? hem içeride hem burada." konuşmasıyla gözlerimi açıp ona bakmıştım. etrafı izlerken kahvesini yudumluyordu.

her yudumunda çıkan adem elmasına dokunmak şu an en çok istediğim şey olmuş olabilirdi.

kafamı iki yana sallayıp ellerimi şakaklarıma atmıştım.

"gerçekten başım ağrıyor alakası yok"

o kadar çok söylemiştim ki bunu gerçekten başım ağrıyordu.

"sunghoon!" yandan biri bağırdığında ben o tarafa dönmüştüm. sunghoon ise herhalde dalmıştı ki birden sıçraması ile elindeki kahve eline dökülmüştü.

yanması ile sessiz bir inleme sunduğunda elime geçen ilk şey ile elini temizlemiştim.

"ah! oppa gerçekten özür dilerim. öyle bir şey olacağını beklemiyordum." wonyoung üzgünce baktığında onlara fark ettirmeden göz devirmiştim.

••••

sunghoon

wonyoung ile bir süre konuştuktan sonra yapış yapış olan elimi temizlemek için tuvalete çıktığım sıra elimdeki beze bakmıştım.

nasıl hala böyle bezler olabiliyordu ki?

kenarları işlemeli bir ucunda minik bir şekilde jh ve jy yazıyordu.

bu işlemeli bezin kimin olduğunu düşündüğüm an en son yanımda jake'in olduğu gelmişti.

bu bezin bana değişik gelmesi gibi onun da bez kadar değişik bir aurası vardı.

ꜱᴜꜰꜰᴇʀ-ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin