iland finali izlerken yayinliyom yanlislik varsa gozumden kacan aglamamdandirQLSMSKSMSLKSSL
<<<>>>
her şeyi çığlık çığlığa ve hızlı hızlı yapmaya çalıştığım için birkaç ölüm tehlikesi atlatsam da -lapa yerken boğulmak gibi- sonunda dışarıya çıkmıştık.
onun üstünde olan kahve tişört ve pantolonuna uyumlu olması için ben de kahve siyah giyinmiştim.
el ele tutuşup yürüken bir tane kiraz çiçeği ağacı görmüştüm.
"çok güzel" beni sessizce onaylarken ona döndüğümde bana bakıyordu. "of sunghoon bu çok klişeydi"
omzunu silkip beni çekiştirmeye devam ettiğinde "nereye gideceğiz" diye sormuştum.
"bir sürü manganın olduğu bir kütüphaneye seninle beraber manga okumaya başlayacağız. ama ayrı ayrı değil sen benim göğsümde yatarken beraber okuyacağız." gülümseyerek söylediği şey ile dudağının kenarına buse kondurmuştum.
"burası da ağlar" diyerek dudağının diğer kenarını gösterdiğinde oraya da öpücük kondurmamı sağlamıştı. sonrasında da beni kendine çevirip dudağıma yapıştığında karşılık vermiştim.
"orası da ağlamasın" gülerek yürümeye devam ettiğinde ben de arkasından ona yetişerek ellerimizi kenetlemiştim.
••••
"çok güzel burası" ben etrafı incelerken sunghoon ikimize kahve almıştı.
ben etrafı incelerken kapağı ilgimi çeken bir mangaya elimi atmıştım.
"tamamdır bunu okuyoruz" "ama bunu seçmedim ki sadece ilgimi çekti. biraz daha baksam?" "buradaki bütün mangaları beraber okuyacağız sevgilim hangisi ile başladığımızın ne önemi var" attığı bakışlarla elde olmadan yutkunmuştum.
onunla konuşmaya başladığım sıralarda hatta sevgili olana kadar ona karşı duyduğum duyguların acizce olduğunu düşünürdüm.
şu an benim için yaptığı her minik şey eskisi gibi kalbimin daha hızlı atmasını sağlıyordu ama duygularımı küçümsemeyi bırakmamı da sağlamıştı.
benim ona attığım bakışlarla bir cevap vermeyeceğimi anlamış elimdeki serinin ilk üç kitabını almıştı.
"bugünlük bu kadar okusak yeterli. daha seni götürmek istediğim bir dükkan var. aşırı güzel yemekleri var. hatta sahipleri de çok tatlı bir keresinde tanışmıştım."
onu onaylayıp boş olan koltuklardan birine oturmuştuk. sunghoon bir elini belime attığında diğer eliyle de mangayı açmıştı.
sayfaları ben atlarken saatler sonra üçüncüsü de bitince oturduğum yerde dikleşip gerinmiştim.
"çok eğlenceliydi" sunghoon da onayladığında yandan susadığım için buzları erimiş olsa da kahveyi içmiştim.
"artık söylediğim yere gidelim mi?" ben de hızla kafa sallayarak onu onayladığımda bel çantamı takmıştım.
"çok acıktımmm" "gerçekten ben d-"
"şey... merhaba" tabii daha kalkamadan yanımıza gelen genç bir kız ve erkeğe kafamızla selam vermiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ꜱᴜꜰꜰᴇʀ-ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴ ✓
Fanfictionshjk: seninde benim seni sevdiğim gibi sevmeni istiyorum acı çekerek aynı bir zavallı gibi