ꜱᴜꜰꜰᴇʀ-ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴ ✓

twenty-two

ben bu bolumu gercekten sevdim bu bi ilk o yuzden bolumu yarin atmayi dusunurken dayanamayıp atim dedim hemen

<<<>>>

hoonie:

yoon?

jaeyoon?

jake?

shjk:

ne var

hoonie:

hangisini kullanmalıyım diyorum

shjk:

bana yazma

öğrendin ve bitti

hoonie:

hayır

shjk:

ne demek hayır

eğlenmek mi istiyorsun benimle

hoonie:

hayır çünkü

➥öğrendin ve bitti
bitmedi

sana çekildikten sonra seni bırakacağımı mı sanıyorsun

shjk:

by fszla anş oldu/

ellweim tirriuo/

hoonie:

yoon

shjk:

hm

hoonie:

şu an gergin gergin telefona bakmaktansa kafanı kaldırıp beni görsen olmaz mı güzelim?

••••

jake

gözlerimi şokla büyültüp kafamı kaldırdığımda yan bankta bana el sallayan sunghoon'u görmüştüm.

bana gülümseyerek bakarken telefonunu cebine yerleştirmiş ve yanında duran iki kahve bardağını alıp yanıma gelmişti.

"yeni öğrendim nasıl içtiğini. benimkinin tam tersi şekersiz ve sütsüz"

kesin jungwon söylemişti. içimden jungwon'a söverken elime aldığım kahveyi yudumlamıştım.

"yoon"

"bana yoon demeyi keser misin?"

"ama sen bana kendini yoon olarak tanıttın"

"bu bana yoon denmesini sevdiğimi göstermez"

"ama bu bize özel?"

"özel değil. kimse söylemiyor diye yoon dedim tabii annem sağ olsun ağzını iki dakika kapalı tutsa bu kadar erken öğrenmezdin"

"peki öğrenmedim diyelim. bana hislerini hiç mi söylemeyecektin"

"düşüncelerim o yöndeydi"

"bence o yönde olsa bana yazmazdın"

"e o zaman neden tartışıyoruz bunu?"

"senin tartışırken de konuşurken de nasıl olduğunu izlemek için"

o geldiğinden beri ona bakmamışken dediği ile ona dönmüştüm.

yakın olduğumuzu fark etmem ile geri çekilecekken o belimden tutup geri çekilmemi engellemişti.

"en son konuştuğumuzda başın ağrıyordu"

"hayır senin yanında olduğum içi-" ne dediğimi fark etmem ile susmuştum.

işte yine oluyordu onun yanında ne dediğimin farkımda bile olmuyordum.

"benim yanımda böyle olman hoşuma gidiyor... seninle ilgili daha fazla şey öğrenmeme yardımcı olur musun?"

dediğini anladığım sıra gözlerimi büyültmüş ona bakarken "cevap bekliyorum" demesiyle kollarımı omzuna koyup onu ittirmeye çalıştım.

"böyle cevapla"

"olmaz"

"nedenmiş?"

"odaklanamıyorum"

"hm belki bu yardımcı olur?" diyip dudağıma minik bir öpücük kondurup geri çekilmişti.