30 ağustos

243 24 8
                                    

Bugün son çekimimizdi. 

En azından benim için sondu. Haftaya hepimiz kendi işlerimiz için veya dinlenmek için ayrılıyoruz. Fanlarımız bu duyuruyu aldığında kafayı yediler, ayrıldığımızı düşünüyorlar. Ama hayır ayrılmıyoruz, ben ayrılıyorum yalnızca. Bensiz de iyi olacak onlar, merak etmelerine gerek yok. Hoş kim merak ediyor ki zaten?

Bugün kamera karşısında oturup son kez birlikte yemek yedik. Sürekli eskilerden bahsedip güldüler, hepsi eğleniyordu. Sanki hepsinin üzerinden bir yük kalkmış gibiydi. Herkes bu süreçte neler yapacağından bahsederken, Yoongi benim ne yapacağımı sordu. Sessizce yemeğimi yiyordum oysaki, konuşmak istememiştim. Konuşmak istemiyorum çünkü yanımda oturan Jungkook ve Taehyung sürekli birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı. Hatta bir ara Jungkook için açtığım yengeci, Jungkook alıp Taehyung'a verdi. Sonra utangaçca önüne döndü. En başta Taehyung bana bakıyor sanmıştım ama hayır, bakmaya doyamadığım o gözler benim değil, parlakça gülümseyen Jungkook'un üzerindeydi.

İğrenç bir histi. Ne kadar uzaklaşmış olsak da ikisinin böyle açık açık yaşaması bana iğrenç hissettiriyor. O yemek masasından öylece kalkıp gitmek istedim, diğerleriyle vedalaşıp bir daha dönmemek istedim.

Fakat hiç bir zaman istediğimizi yapamayız zaten, kameralar karşısında hepimiz iyi olmalıyız. O yüzden gömülmüştüm yemeğe, dolan gözlerimi saklamak için başımı eğiyordum aslında. Yoongi bana planlarımı sorana kadar konuşmamıştım dahi. Mahvetti her şeyi, gördü dolmuş gözlerimi. Çok utanıyorum, yanımda benimle büyümüş arkadaşım ve diğer yanında sevgilim birbirlerine gülümserken bana neler yapacağımı soran Yoongi olmuştu.

Çok küçük hissettim, her zamankinden daha küçük. Onun gözlerinde parlayan endişe ve karışık duygularla oraya gömülmek istedim. Ellerim titremeye başladı, anladım ne olacağını yine kulaklarım çınlayacak acı içinde yere yığılacaktım. Çalışanlar elimin titrediğini fark edince anında kaydı durdurdular. Lavaboya koştum kimseye hesap vermemek için ama şanssızdım elbette.

Taehyung geldi peşimden, belki de günler sonra gördü beni. Günler sonra ilgisini çekti acım, ne kadar zayıfladığım. Elleriyle yüzümü kavrayınca gördü zayıfladığımı, onca makyaja rağmen belli olan çökmüş yüzümden gördü ne kadar yorulduğumu.

Oysaki hep o anlardı beni. Ben hiç bir şey demesem de anlardı beni. Fakat görmüyordu ki, görmeyen insan nasıl anlayacaktı benim nasıl olduğumu?

Sarıldı bana, özürler sıraladı kulağıma. Gözleri doldu onun da, neden özür dilediğini biliyorum. Umarım o benim bunu bildiğimi bilmiyordur.

Daha fazla düşmek istemiyorum, en azından son günlerimde bana ait olan sevgiyi Jungkook'la paylaşabilirim değil mi?


violet | taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin