5 eylül gecesi

275 23 28
                                    

Seokjin onca acıya rağmen uyku ilacını almayıp ayakta kalmıştı. Midesini bulandıran, başını döndüren onca ilacı öylece bir köşeye atıp oturmuştu. Jungkook'la sporda olan Taehyung'u bekliyordu. Diğerinin ilgisizce eve girmesini, duşa girdikten sonra aynı umursamazlıkla iyi geceler demesini bekliyordu. Üşüdüğü için üzerine bir battaniye almış, favori animesini son ses açmıştı. Fakat gözleri orada değildi, gözleri sürekli sızdığı o soğuk zemindeydi. Yalnız başına göz yaşları döktüğü, bir sıcaklık için tanrıya yalvardığı yerdeydi.

Acının kesilmesini beklerken ölümünün erken gelmesi için yalvardığı yer.

Evin kapısı sessizce açılmış, Taehyung temkinli adımlarla içeri girmişti. Yüzündeki yorgun ifade koltukta oturan bedeni görünce silinmiş, hafifçe gülümsemişti. Elindeki spor çantasını yere koyduktan sonra hızla diğerinin yanına gitmiş, bomboş yeri izleyen bedenle bakışları endişeli bir hal almıştı.

" Hyung, bu saatte neden ayaktasın? " dedi endişeliymiş gibi duran sesiyle. Seokjin belli belirsiz gülümseyip baktı uzun uzun Taehyung'a. Diğerinin yüzü her zamanki gibi kusursuzdu. Sert yüz hatları yalandan da olsa spor yaptığı için daha da sertleşmişti. Seokjin gibi değildi, çökmemişti.

" Konuşmamız gerek. " diye mırıldandı Seokjin soğukça. Taehyung duyduğu cümleyle ve ciddi yüz ifadesiyle gerilse de bakışlarını kaçırmış, elini omzuna götürüp kaşımıştı.

" Sonra konuşsak olmaz mı, çok yoruldum? " Seokjin Taehyung'un yarın Paris'te bir defileye gideceğini bildiği için başını iki yana salladı.

" Hayır, hayır yarın yoksun. Geç otur, şimdi konuşalım. " Taehyung ne kadar sevgilisi de olsa Hyung'unun emriyle oturdu koltuğa. Seokjin'e dönüp onun ne kadar sakin ve yorgun durduğuna baktı. Anlasaydı bu kadar sakin olmazdı değil mi? Öyleyse yorgunluğu nereden kaynaklıydı, diğerinin her gece alkol kokması neyden kaynaklıydı? Hoş son zamanlarda geceleri eve gelemiyordu. Bütün günü şirkette geçiyor, kendi stüdyosunda uyuya kalıyordu. Defileyle ilgili neler yapılacağı konuşulurken bir yandan da albüm hazırlıyordu. Diğerinin son zamanlarda ne kadar kilo kaybettiğinin ve neşesinin ne kadar silikleştiğini biliyordu.

Fakat Seokjin anlatmak istemezse kimseye bir şey demezdi. Ağzından tek bir kelime bile çıkmazdı, o yüzden diğerinin ona gelmesini ve içini dökmesini bekliyordu. Bu gün o gündü sanırsa.

" Taehyung, son zamanlarda ne kadar uzaklaştığımızın farkındasın değil mi? Eskisi gibi değiliz, neredeyse hiç görüşmüyoruz bile. Yani artık bir ilişki yok gibi, ben böyle olmasını istemiyorum. Ben artık ayrılmak istiyorum, böyle yaparak sadece birbirimizi yoruyo- " Seokjin'in cümlesi bir anda ayağa kalkan ve hızla konuşan Taehyung'la kesilmişti.

" Hyung ne diyorsun sen, ne ayrılması? " Taehyung'un şokla yağa kalktığını görünce sakin olmaya çalışarak kapadı gözlerini Seokjin. Sahi neden sakin olmaya çalışıyordu ki?

" Taehyung farkında mısın iki aydır ne kadar değiştiğinin? Aptal değilim ben, bir şeyleri anlayabiliyorum. Aranızdaki engeli kaldırıyorum işte, daha ne istiyorsun benden? " dedi Seokjin sinirini tutamayarak. O da başını kaldırmış, diğerinin şaşkınlıkla aralanmış gözlerine bakmıştı. Ah, ne zamandır bakmıyorlardı birbirlerine?

" Hyung ne engeli, kimden bahsediyorsun? " dedi Taehyung diğerinin dediklerine anlam veremeyerek.

" Jungkook ve sen Taehyung, ikinize daha fazla engel olmak istemiyorum. " dedi Seokjin de ayağa kalkıp fakat kalkar kalkmaz başı dönmüş, yavaşça yerine oturmuştu.

" Hyung sen ciddi misin? Yani bunu düşündün mü gerçekten, ben öyle bir insan mıyım? Ben sana böyle bir şey yapacak biri miyim Hyung? Jungkook'a sadece yardım ediyorum. " Seokjin duyduğu kırgın ses ve samimi sözlerle kafasını kaldırdı. Taehyung'un gözleri dolmuş, diğerine içindeki kırgınlığı göstermek istercesine bakıyordu.

" Ne yardımı? " dedi karışan kafasıyla.

" Jungkook Jimin'den hoşlanıyor. Fakat Jimin fark edemediği için yardım etmemi istedi. Jimin kıskansın diye onun yanında Jungkook'a yakın davranıyorum. Neden sürekli spora gidiyorum sanıyorsun? Jungkook orada Jimin olduğu için gidiyor, ben de yardım etmek için. Cidden böyle bir şey yapacağımı düşündün mü? " Seokjin duyduğu cümlelerle başını eğdi. Evet düşünmüştü, kim düşünmezdi ki? Taehyung'a ne kadar güveniyor olsa da ölümünü bekleyen bir insanın psikolojisi ne kadar iyi olabilirdi?

Taehyung diğerinin sessizce başını eğmesiyle kendi kırgınlığını boş verip oturdu yanına sevgilisinin. Ellerini tutup kendisine bakmasını sağladı Seokjin'in.

" Son zamanlarda sen benden çok uzaklaştın. Bir şeyin var, hastasın ve bana hiç bir şey anlatmayıp kendin halletmeye çalışıyorsun. Benden bir şeyler gizlemeni sevmiyorum biliyorsun. Doktorunla görüştü- "

" Ne? " dedi Seokjin şaşkınlıkla Taehyung onun paniğine anlam veremeyip konuştu.

" Ne oldu? " dedi masumca. Seokjin onun bu kadar sakin olmasını garipsedikten sonra bilmediğini düşünüp konuştu.

" Yok, yok bir şey. "

" Bana sadece psikolojik olarak kötü olduğunu söyledi. Anlıyorum seni, hepimiz yorulduk son zamanlarda. Bazen birbirimize tahammül edemiyoruz bile, seni azarladığı için kaç kez Hoseok Hyung'la kavga ettiğimi sen de biliyorsun. Ayrıca vakit geçiremez olduk birlikte, hep diğerleriyleyiz ama çalıştığımız için onların yanında da çok yaklaşamıyorum sana. Diyorum ki Paris'ten döndükten sonra bir tatile çıkalım beraber. Seninle güzelce ilgileneyim, çok zayıfladın hem bol bol yemek yedirmem lazım sana. " deyip gülümsedi Taehyung. Ardından Seokjin'in yanağına elini koyup yakınlaştı zayıf bedene.

" Ama önce özlem giderelim çünkü Jimin artık aşkını kabullendi ve ben serbestim. " Seokjin uzun zaman sonra dudaklarında hissettiği yumuşak doku ve Taehyung'un sıcaklığıyla gözünden bir damla yaşın düşmesine engel olamadı. Diğerinin kokusu haftalar sonra burnuna dolarken elleri titremiş, ağladığı için ondan ayrılmak üzere olan Taehyung'un ensesini kavramıştı.

Hayatında son kez diğerinin sıcaklığını ve sevgisini istiyordu.


violet | taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin