Eşleştirme:Aizawa x Non-BiranyReader
Tür:Fluff
Özet:Aizawa uzun bir günün ardından eve gelir ve en çok sevdiği kişi ile,yani seninle vakit geçirir.
Vote sınırı 25+
Vote sınırı koymak çok eğlenceliymis amk ehem neyse
____________________
Dışarıda yağmur yağıyordu.Pencerelere sessizce düşen damlacıkların sesi, çatıda pıtırdaması senin dinlenmen ve kitap okuman için güzel bir zamandı.
Sakin olup, böyle uzun bir günün güzel bir şekilde sonlandır.
Oturduğun koltuğun yanındaki lamba dışında oda karanlıktı, bacakların düzgünce altında toplanmış, kitabın ise kucağındaydı.
Kitap bir aydır yan masada ihmal edilmiş halde duruyordu ve bugün nihayet onu okumaya başladığın gündü.
Yağmurla,sakin bir akşamla ve sehpanın üzerinde yaktığın küçük mumla mükemmel bir ortamdı.Bir şey dışında.
Erkek arkadaşın hâlâ evde değildi.
Hem bir gece önce sana hem de bu gece çalışacağını hatırlatan bir mesaj attığını düşünürsek,onu suçlamadın ve endişelenmedin.Her zaman sana karşı çok düşünceli,bunu hak etmemiş olsan bile.
Kafanı koltuğa yasladın ve sessizce iç çektin.Mumun titreyen sıcak parıltısı duvara hassas gölgeler düşürerek odayı çok yumuşak ve rahat hissettiriyordu. Dışarıdaki soğuk yağmur ve fırtınaya rağmen.
Zihnin, istediğin kadar kitaba odaklanamamıştı.Denedin, gerçekten denedin ama şu anda düşüncelerinin konusu Shouta'ydı.Onun burada olması bu anı güzel kılacaktı.
Ikinizin bu şekilde barışması zor(?).Elbette,her gece yan yana yattınız, bir odayı paylaştınız,ama ikiniz için oldukça sıktı ve gitti.O, öğrencilere dersleri öğretiyor ve rehberlik ediyor,sen de şehrin ilerisindeki yüksek tempolu işinde çalışıyordun.Biriniz diğeri eve vardığında direkt uyuyordu.
Siz ikiniz elinizden geldiğince birbirinize zaman ayırmaya çalıştınız,ama ikiniz de bunun böyle olacağını anladınız.Hayatın arasındaki o küçük anları ortaya çıkarmak, kargaşa içinde birbirinizi şaşırtmanın ve gülümsetmenin yollarını aradınız.
Bütün bunlar hakkında sevdiğin şey buydu.Küçük, kısa anıların çok daha uzun sürmesini sağladı.
Anahtarın çevrilmesi ve kapının açılma sesi ile kulakların çınladı.Kitabını birden bire unuttun.Kaldığın sayfaya bir şey koyarak kitabı kapatıp yerine koydun.Erkek arkadaşının odaya gelişini izliyorsun.
Yorgun görünüyordu, saçları dağınık ve gözleri normalden biraz daha kırmızıydı.Sanki bir ron ağırlığındaymış gibi hareket ediyordu ve bir de üstü, dışarıdaki yağmurdan ıslanmıştı.Ama yine de onu gördüğüne sevindin.
Dizlerini uzatıp koltuğun arkasına yaslandın,o ayakkabılarını çıkarırken ona sıcak bir gülümseme gönderip ona doğru ilerledin.Tanrım,bitkin görünüyordu...her zamankinden daha fazla.
"Zor bir gün müydü sevgilim?"ona sordun ,sessiz bir şekilde sana katıldığını belirten mırıltılar çıkardı ama yüzünde sıcak bir ifade vardı.Hafif bir gülümseme vardı.Onu her zaman gülümsettin.
Koltuğun diğer tarafında önünde duruyor, kollarını sana sarıyor ve biraz orada öylece kalıyor,alnını başının üstüne koyarak.Kollarını mutlu bir şekilde beline sarıyorsun, dışarıdaki yağmurdan ıslanmış olmasına bile aldırmadan.
