Eşleştirme:Hawks x Fem!reader
Tür:ayrılmak,angst
Vote sınırı 25+
______________________
Telefonundan saate bakarak iç geçirdin.Saat 19:39 du ve Keigo'dan hiç mesaj yoktu. Telefonunu kapattın ve ayağa kalktın, etraftaki taktığın tüm doğum günü dekorasyonlarına ve onun doğum günü için hazırladığın tüm atıştırmalıklara/yiyeceklere baktın.
Keigo dün gece seni arayıp,o gece evde olacağını söyledi ve hâlâ evde değildi.
Ona hiçbir şey olmadığını biliyorsun. Çünkü bir saat önce onu ve diğer bazı profesyonel kahramanları onun için doğum günü gönderileri yayınlarken ve birlikte kutlarken gördün.
Artık onun profesyonel bir kahraman olmasına aldırmıyordun,iki numaralı kahraman olmak ile meşgul olduğunu biliyordun.
Beklemediğin şey,sonunda işten bir gün izin aldığında seni kahramanlar ile dışarı çıkmak için yalnız bırakmasıydı.
Sen de bir kahramandın ama tek yaptığın devriyeye çıkmak ya da yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmekti.
İlk başta hiçbir şey düşünmedin,onun dışarı çıkıp arkadaşları ile eğlenmek isteyeceğini anladın ve buna saygı duydun.
Zaman geçtikçe,normalde yaptığı gibi bir görevden sonra seni aramayı veya mesaj atmayı unuttu.
Eve gelmeyi bıraktı ve onlarla vakit geçirmek için kalmaya başladı,ona güvendin ama seninle de daha fazla zaman geçirmesini diledin.
Bu neredeyse 4 aydır devam ediyor ve her seferinde onu affettiğin için kendine çok kızdın.Bu durumda önce seni hiç aramamaya başladı veya mesaj atmadı,seninle vakit geçirmek için eve zar zor geldi,sadece uyumaya ve yemek yemeye geldi.
Seninle vakit geçirmek için yanında olduğu zaman çabucak gider ve bütün gününü seninle geçirmezdi.
Her şeyi bitirdin ve onu bırakmaya cesaret edemedin.Bu yüzden bugün doğum gününde her şeyi ortaya koymaya karar verdin,ona son bir şans verdin,sen uyurken eve gelmesini bekledin.
Onu son bir kez daha aramaya karar verdin.
"Ben Hawks,muhtemelen bi görevdeyim bu yüzden bip sesinden sonra mesaj bırak." Yine aynı ses, iç çektin.Onun sesini gerçek hayatta duymayalı iki gün oldu.
"Hey Keigo.."diye başladın"Bu mesajı aldığında ya da dakikan olduğunda beni ara, gerçekten konuşmamız gerekiyor.."dedin yumuşak bir sesle,sonra ne diyeceğini düşünmek için kendine biraz zaman verdin.
".. önce doğum günün kutlu olsun.."içini çektin ve birkaç damla gözyaşının düşmesine izin verdin.
"Bekle biliyor musun?Belki de unut gitsin.."dedin ve hiçbir şey yokmuş gibi güldün."Çünkü bu mesajı aldığında numaran engellenmiş olabilir."dedin sesin çatlarken ve kapattın.
Kalktın ve kıyafetini değiştirdin,burada bile olmayan Keigo'ya iyi görünmeye çalıştığın için giydiğin kıyafetlerden kurtulup rahat kıyafetlerine geri döndün.
Tüm yiyecekleri tekrar folyo ile kapladın ve kanepede oturup Netflix'te hüzünlü filmler ararken bir kova dondurma aldın.
Hawks ise arkadaşları ile gülüyor ve hayatının en güzel zamanlarını yaşıyordu.Bir sesli mesajı olduğuna dair bildirim aldı ve kaşlarını çatarak telefonuna baktı.
"Hey arkadaşlar benim bir iki dakikalığına gitmem gerekiyor."dedi ve uzaklaştı.
Binanin tepesine uçtu ve oturdu, başını bacaklarının üzerine dayayarak sesli mesajı açtı.
Sesini duyduğunda ve ne kadar incinmiş olduğunu duyduğunda,her şey yüzüne çarptı.Her şekilde batırmıştı.
Hoşçakal demek için partiye geri döndü,neden bu noktaya kadar burda kaldığını düşündü.
"Hey millet,bu parti için teşekkürler ama bir şey çıktı,gitmem gerek."
Keigo eve uçtu,eve dönerken işleri bu kadar ileri götürdüğü için kendisini strese sokmaktan ve kendine kızmaktan başka bir şey yapmadı.
Eve vardığında kapıyı dikkatlice açtı, tüm evin dekore edildiğini ve en sevdiği yemeğin masada durduğunu gördü.Seni koltukta göz yaşları ile lekelenmiş yanaklarla ve boş bir kova dondurma ile uyurken gördüğünde kalbi sıkıştı.
"Baby bird.."fısıldadı ve sana doğru yürüdü, kabı elinden aldı ve rahat bir şekilde uzandığından emin oldu.
(Yavru kuş diye çevirince çok garip oluyodu bende orijinalini yazdım._.)
Yavaşça tanıdık yüz ile uyandın ve yukarı baktın.
"Hey Keigo.."dedin ve oturur pozisyona geldin.
"Nihayet 2 gün sonra eve geldin?"diye mırıldandın ve bakışlarını ondan kaçırdın.
"Hey bebeğim,,bana bak.."dedi önüne otururken,ona bakmanı sağladı.
"Keigo takma adları kes,bunun için zamanım yok."dedin ve başını salladı.
"Bak Keigo, doğum gününde sana bunu yapmaktan nefret ediyorum.."
Konuşmaya başladın ne olacağını biliyordu.
"Bak çok özür dilerim,sana bu şekilde davrandığım için hiçbir sey bunu telafi edemez, yemin ediyorum senin suçun değil,hepsi benim.."dedi ve ellerini tuttu.
"Senin suçun değil,ben ve diğer tüm saçmalıklar biliyorsun bu saçmalık."dedin ve ellerini ondan çektin.
"Asla seni incitmek istemedim zaten,dikkatim dağıldı ve zaman o kadar çabuk geçti ki seni geride bıraktığımı fark etmedim."dedi ve gözünden düşen yaşları fark etti.
"Keigo seni gerçekten seviyorum ama bunu artık yapamam."dedin yumuşak bir şekilde gözlerine bakarken.
"Bak-lütfen..beni bırakma, lütfen kal-"dedi ne yapacağını bilemeyerek.
"Keigo biliyorum daha iyisini yapabilirdik,ama hava gelip gittiğinde tekrar havayı değiştiremeyiz."dedin usulca, göz yaşlarını silerken.
Onun için üzülmeden edemedin ve ona son bir kez sarıldın.
"Dinle Keigo, yarın eşyalarımı toplamaya geleceğim ve işimiz bitti.Ben artık partilerini bozan biri değilim."yavaşça mırıldandın.
"Y-yani bu kadar mı?"dedi Hawks ve sen yavaşça başını sallayarak ayağa kalktın.
"En azından son bir öpücük..a-alabilir miyim?"diye sordu ve ikinizi de daha fazla inciteceğini bilerek onu son bir tutkulu öpücükle kendine çektin ama aynı zamanda şu anda ikinizin de istediği buydu.
Geri çekildin ve göz yaşlarını sildin, hızla ondan uzaklaşıp kapıya doğru yürüdün.
"Üzgünüm,beraber olsaydık belki her şey yoluna girerdi."dedin ön kapıyı açarken.
"Mutlu yıllar bu arada Keigo." Dedin ve ağlayarak uzaklaşırken kapıyı arkandan kapattın.
Yani..bu muydu?
Geçirdiğiniz bunca yıl burada sona mı erdi?
___________________
Bu oneshot Arlertslove adlı Tumblr hesabından çevrilmiştir.
Part 2 si var mı bakayım varsa çeviririm.
Oy atın.
Yorum da atın.
Hadi bb askolar.
Kelime sayısı:880
