4: minik bir buse

587 62 59
                                    

Kütüphaneden çıkmış hızlı adımlarla çıkışa ilerliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kütüphaneden çıkmış hızlı adımlarla çıkışa ilerliyordum. Normalde olsa, olabildiğince yavaş ilerlerdim ama şu an söz konusu aşık olduğum adamın elindeki günlüğümdü.

Dışarı çıkmadan saçımı başımı düzelttim.

"Hey!" Onu gördüğüm gibi umursamaz takılmaya başlamıştım halbuki içimde fırtınalar kopuyordu.

"Gelmişsin." Kafa sallayıp elimi uzattım. Anlamazca baktıyordu, kaşlarımı çattım.

"Günlüğüm?" Elimi sallayıp tekrar istedim.

Çantasından dışı tamamıyla sticker ile kaplı olan günlüğümü uzattı. Aldığım gibi gülümseyerek, "Sağol!" Dedim. Aldıktan sonra eve gideceğimi düşünüyordum. Fakat arkamı dönmem ile bileğimden tutularak tekrar önüme döndürüldüm.

"N'apıyorsun-" diyemeden dudağıma bırakılan buse ile kalakaldım. Geri çekildikten sonra bana bakarak kahkaha attı.

"Çilek surat!"

Kendime gelmem lazım. Kendine gel Hina! Hiçbir şey olmamış gibi davran!

Kendime gaz verdikten sonra, dudağımı koluma silerken kaşlarımı çattım.

"Niye böyle bir şey yaptın?"

Yandan, etkileyici bir gülümseme belirdi yüzünde.
Tanrım!

"Beni bilirsin." Göz kırpıp yanımdan geçerek çıkışa ilerledi.

"Yavşak!" Arkasından bağırmıştım. Tepki vermeden yürüyüp gözden kayboldu.

Şimdi ne olacak Hina? Nasıl kendine geleceksin? Üstelik çoğu kıza bu muameleyi yapıyorken? Sen de sıradan bir kızmışsın onun gözünde.

Sıradan bir kız ha? Sanırım cidden öyleyim.

what the hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin