minik delta oğlumu anneme verirken,joo çoktan minhonun kucağına tırmanmıştı.Hyunjinin sevdiği çeşit çeşit yiyecek hazırlamıştım.Omega jimin onları at arabasına bırakmış beni bekliyordu.Oğlum uyukluyordu ve uzun süre uyanmazdı üstelik annemi cidden seviyordu,joo dersen zaten minho diyince olay biterdi. Alfa jungkook deltamı,hazırladığım minik dağ evine getirecekti ve artık sevgilimden güzelce bir özür dileyecektim.
Hyunjin o gece beni kollarında uyutmuştu,diğer bütün geceler de geç saatlere kadar gelmiyordu ama beni uyudu zannedip geldiğinde hemen kollarına alıyordu ve sabaha kadar kokluyordu,sabah olunca ise alnımı öpüp çıkıyordu. Onu deli gibi özlemiştim,onunla konuşmayı ve derin bakışlarını,nane kokusunu,gülüşünü.
Dağ evine varınca jimin yanağımdan öpüp devam etti.Hızlıca eve adımlayıp kapıyı açtım ve şomineyi yaktım.
Yemekleri masaya dizip mumları yaktım.Elbisemi değiştirip yerdeki mindere oturdum ve deltamı beklemeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Dağ evi )
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Lixin elbisesi)
Kapı çalındığında heyecanla ayaklandım ve koştum.Karşımda deltam yine bütün yakışıklılığı ile duruyordu.
Bana sarılmadan direkt içeri girmesi canımı yakıyordu ve buna dayanamıyordum.
-D-deltam,hoşgeldin
Gözlerimin dolduğunu hissediyordum ama kendimi tutmak zorundaydım,deltamı ben üzmüşken burada ağlamaya hakkım yoktu.
-Hoşbuldum,iyi misin?
Hiçbir şey demeden masayı işaret ettim.Yemekleri gören deltamın yüzündeki minicik gülümsemeyi yakalamıştım.
Masaya oturunca önündeki tabağa yemeklerden doldurup en sevdiği çorbayı da kaseye doldurarak önüne koydum.Bana bakmadan yemeye başladı.Kurdum cidden acı içindeydi ve ondan gelecek bir bakışa bile muhtaçtım.Konuşmadım,sadece yemek yiyişini izliyordum eğer konuşursam ağlardım ve yemek yemezdi.
-Sen de ye felix
Bana omegam dememesi canımı yakarken önümdeki çorbadan bir kaşık aldım.Şekerli olan çorba ile şok geçirirken şerbet içiyomuş gibi hissettim.Deltam hiç umursamadan bütün kaseyi içmişti,ağlamaya başlayıp kaseyi önünden alıp masanın diğer tarafına bıraktım.
-H-hyunn niye içtin şerbet gibi berbat ettimm,her şey gibi..
Beni aniden çekip kucağına oturttu bu hareketi ile kendimi bırakıp boynuna atıldım ve gözyaşlarımın hepsini bıraktım.
-hşşş omegam sakin ol
-Omegan mıyım
-O da ne demek güzelim
Mührüne minik minik öpücükler kondurup kokusunu soludum ve sakinleşmeye çalıştım.
-Hyunn bana az önce felix dedin Hıçkırarak konuşmam ile dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Üst dudağımı emdikten sonra gözyaşlarımı öptü ve bir eli yüzümü severken diğer eli ait olduğu yerde,belimdeydi.
Kucağından inerek yerde diz çöktüm ve ellerini tutup gözlerine baktım.
-Yemin ederim söylediklerim yalandı,asla ama asla senden sıkılmam veya yorulmam yemin ederim ben ben sadece bak Ağlamaktan konuşamayınca kafamı dizlerine gömdüm.
Hyunjinden
Daha fazla omegamın acı çekmesine dayanamadım,minicik bedeni aşırı bir şekilde zayıflamıştı ve şuan ağlarken tüm vücudu titriyordu.Onu yerden kaldırıp kucağıma aldım ve her zaman yaptığı gibi kafasını göğsüme gömdü.Şöminenin önündeki mindere oturdum,hala kafasını kaldırmamıştı ve ağlıyordu.
Yüzünü gömdüğü yerden kendime çevirdim.O kadar fazla özlemiştim ki omegamı,deltam onu ağlattığım için canımı almak üzereydi.
-Güzelim benim,güzel sevgilim ağlama artık
Minik elleriyle yanaklarımdan tutup yüzümün her yerine minik minik öpücükler bırakmaya başladı hala benden özür diliyor gibiydi.
-Deltam beni affettin mi eğer affetmediysen her şeyi yapmaya hazırım yeter ki benden gitme
Konuşurken kollarımda bir bebek gibi uzanmış ve gözleri kızarmıştı,onu biraz daha sarmaladım.
-Aşkım benim, felix olmadan hyunjin olmaz tamam mı güzelim,sana kırıldım doğru ama affettim de sonuçta babama karşı gelemezdin o bir lider.Seni seviyorum hem de sensiz nefes alamayacak kadar
-Ben de seni seviyorum deltam hem de çok çok fazla Minik kalp şeklindeki dudaklarını dudaklarımla buluşturup onun özlemiyle yanan dilimi onunkine sardım
+18
-ımmmh
Çıkardığımız ıslak sesler tüm odayı sarmışken meleğimi mindere uzandırdım sonra aklıma gelen ile yerimden kalkarak prezervatifleri aldım.
Meleğim gideceğimi sanmış olacak ki bana endişe ile baktı sonra elimdekileri görünce rahatladı.
Elimi ince beline atıp onu yatırdım ve ellerimizi birleştirip dudaklarını ısırmaya başladım.Altımda kıvranıyordu ve ağzını benim için tamamen açmıştı.
Güzel boynuna inip kokusunun kaynağını soluduğumda sertliğim canımı acıtmaya başlamıştı,omegamı deli gibi istiyordum.
Üzerinden çekildiğimde dudaklarını ısırmaya başladı.
-Deltam acele et
Beni bu denli istemesi daha da yükseltirken elbiseyi üzerinden çıkardım.Bacaklarından çıkardığım çamaşırı atarken ayak bileklerini öptüm.Bir anda yüz üstü çevirdiğimde dolgun kalçaları beni karşıladı.Kafasını çevirmiş beni izliyordu üzerine yattığımda ikimizde çırılçıplaktık. Dudaklarını emdim ve parmaklarımı beraber yolladım içine,ilk defa bu kadar fazla sıvı akıtmıştı.
Ellerini ellerimle buluşturup vuruşlarıma devam ederken geri çekilip prezervatifi taktım ve devam ettim.İlk rahatlamanın ardından meleğimi kollarıma aldım.
Göğsüme sokuldu ve öpücükler bıraktı tam kalbimin üzerine .
-Deltam
-Efendim aşkım benim, güzel perim benim
-Artık bana küs değilsin değil mi yine beni sabah bırakıp gece gelmezsin değil mi?
-Asla meleğim ben zaten seni hemencecik affetmemek adına evde durmuyordum ama bu kadar ayrılık bize fazla
-Ben de sana asla yalan söylemicem,sensiz dayanamıyorum hyunnie
Bunu söylerkenki ses tonu ve göğsümdeki tepecik ile oynaması beni harekete geçirirken onu tekrar yatırdım ve göğsünü emmeye başladım.
-Immh hyunnie
Kafamı kaldırıp omegama baktım
-Söyle yavrum
Beni itip üzerime çıktı ve yaramaz bir şekilde gülümsedi
