ghost'minsung✓

6

Jisung merakla Minho'nun odasına baktı. Masa ortalıkta birkaç defterle düzenliydi, hiçbir şey yeterince ilginç görünmüyordu.

Kapak sayfasına dağınık el yazısıyla yayılmış günlük yazan küçük bir defter gördü.

Jisung defteri alıp açarken sırıttı. Minho gerçekten günlük mü tutuyordu? Sayfaları çevirip, Minho'nun yazmış olabileceği sırları bulmaya çalıştı.

Yanlış olduğunu biliyordu ama sonuçta o bir hayaletti. Minho'nun sırlarından herhangi birini başka birine dökebilecek gibi değildi.

İlk birkaç sayfa sıkıcıydı, Minho'nun duygularını ve düşüncelerini yazdığı küçük kısa girişler vardı. Çoğunlukla, ailesinin onu Seul'den uzakta yeni bir kasabaya taşımasından ne kadar nefret ettiğinden bahsediyordu.

Minho sürekli arkadaşlarını nasıl özlediğinden bahsediyordu ve bu bazen Jisung'u da meraklandırıyordu. Arkadaşları ve ailesi onu özlediği kadar özledi mi?

Jisung, Minho'nun sadece üç gün önce yazdığı en son girişe baktı. Gözleri sayfayı taradı, kelimeleri usulca kendi kendine okudu.

Hey, bir süredir güncellenmedi. Hâlâ günlük yazmaya alışmaya çalışıyorum, bu fikir ilk başta aptalca görünüyordu ama bazen duygularımı çözmeme gerçekten yardımcı oluyor. Sonunda büyükbabamın evine taşındım, sorun değil sanırım. Her şey çok sıkıcı, büyükbabamın evinde wifi yok bu yüzden sürekli mobil verilerimi kullanmam gerekiyor. Benimle dalga mı geçiyorsun?

Jisung kıkırdayarak başını salladı. Tabii ki Minho bunu yazacaktı.

Bu adam dışında her şey sıkıcı. Adı Han Jisung ve basitleştirmek gerekirse... Onormal bir insan değil. O... bir hayalet? Bunu yazmak çok garip geliyor ama yemin ederim başıma gelen en iyi şey o.

Sadece birkaç gündür arkadaşız ama beni güldürdü ve yıllardır hissetmediğim her türlü duyguyu hissettirdi. O farklı. O beni farklı hissettiriyor.

Bu şekilde hissettiğim için yanlış hissediyorum. Ben ve o, kelimenin tam anlamıyla farklı dünyaların insanlarıyız. Ona karşı böyle mi hissetmeliyim? Sanırım.. Sanırım ondan hoşlanıyorum. Çok fazla. Bokun içindeyim, değil mi?'

Giriş burada bitiyor ve Jisung'u suskun bırakıyor. Ne? Minho ondan hoşlanıyor muydu? Jisung inkar edercesine başını salladı. "A-ama ben bir hayaletim?" Jisung kendini sorgular. Minho neden insan bile olmayan birine karşı hisler beslesin ki? Jisung mutlu mu yoksa endişeli mi hissedeceğini bilmiyordu. Büyük olanı incitmek istemiyordu.

Ama... Jisung da Minho'yu seviyordu. En azından öyle düşünüyordu. Herhangi bir meşru duygu hissetmeyeli 5 yıl oldu, artık emin bile değildi.

Kapı hızla açılır ve Jisung günlüğü hızla masaya geri fırlatıp, yatağa atlar. Minho, son derece korkmuş görünen Jisung'u görünce kaşlarını çatarak içeri girdi.

"İyi misin?" Minho başını eğerken sorar. Jisung rahat bir nefes verdi. Tanrıya şükür Minho onu günlüğüne bakarken yakalamamıştı. Son derece garip bir durum olurdu.

"Ö-öğle yemeği nasıldı?" diye sordu Jisung, düşüncelerini yeni bulunan bilgilerden uzaklaştırmaya çalışarak. Minho omuz silkti, "Seul'ün yemekleri hâlâ daha iyi." Jisung ne yazık ki başını salladı, "Seul yemeklerini denemedim."

Minho somurttu, odasının kapısını kapatıp, kendini sandalyesine attı. "Sana yemek ısmarlardım ama zaten yemeklerin tadına bakamıyorsun, değil mi?" Jisung üzgün bir şekilde başını sallayarak içini çekti.

Atmosferi biraz daha mutlu etmek için Minho hızla telefonunu masadan alır ve bir şeyler arar. "Ne yapıyorsun?" Jisung merakla eğilip Minho'nun telefon ekranına bakmaya çalıştı.

Minho, telefon ekranını Jisung'a çevirerek okumasına izin vermeden önce birkaç kelime daha yazdı. "Eski evinin yol tarifi. Buradan oldukça uzakta, yaklaşık 1 saat sürüyor. Hadi yarın oraya gidip yerine getiremediğin arzularını arayalım" önerisinde bulundu Minho, Jisung'u gülümseterek.

Birinin bir hayalete yardım etmek için zamanını ve çabasını harcamaya istekli olacağına inanamıyordu. "Keşke şimdi sana kocaman sarılabilseydim ama işe yaramayacak. Yine de, çok teşekkür ederim. Bana yardım etmek için yaptığın her şeye gerçekten minnettarım" dedi Jisung Minho'nun kızarmasına neden olarak.

"Bir şey değil, her şey seni mutlu edecek" bu sözler Jisung'un var olmayan kalbinin hızlı hızlı atmasına neden oluyordu, Minho'ya içtenlikle gülümsedi ve ilk defa Jisung tekrar yaşayabilmeyi diledi.