Jisung'un annesi Minho için bir kase pirinç alırken "yani Jisung'un sınıf arkadaşı olmadığını varsayıyorum? O şimdiye kadar 23 yaşında olurdu ve hâlâ çok genç görünüyorsun" dedi.
Minho da gülümseyerek yemeği önüne çekerken eline bir çift çubuk aldı. "Evet, aslında Jisung'dan çok daha gencim. İnternette tanıştık ve arkadaş olmaya başladık. Onunla gerçek hayatta hiç tanışmadım. Zamanı geri alabilseydim onunla ondan önce tanışırdım..." Minho, cümlesine devam etmek istemeyerek dalıp gitti.
Jisung'un annesi sessizce başını salladı, gözyaşlarını tutmaya çalıştığı belliydi. Jisung ona üzgün üzgün bakar, ona sarılıp üzüntüsünü kovabilmeyi isterdi.
Minho, Jisung'a ve tekrar Jisung'un annesine bakar, ona oğlunun tam önünde olduğunu söyleyebilmesini isterdi.
Jisung'un annesi özür dilerken biraz gülerek gözyaşlarını sildi. "Gerçekten özür dilerim çok duygusallaştım."
Minho başını salladı. "Sorun değil. 5 yıl geçmesine rağmen ne kadar üzgün olduğunuzu anlıyorum. Acı geçmiyor, değil mi?"
Minho, Jisung'un annesi ona Jisung hakkında her şeyi anlatırken sessizce ev yapımı yemeği yemeye devam eder.
Jisung'un annesi koltuğundan kalkarken "ah, Jisung'un çocukluk fotoğraflarını görmek ister misin? Tam burada bir fotoğraf albümüm var" dedi.
"Aman Tanrım, hayır lütfen" Minho kıkırdarken Jisung'un sızlandığını duyar.
"Evet lütfen, onları görmeyi çok isterim" dedi Minho, Jisung'un daha da yüksek sesle sızlanmasına neden olmuştu.
Minho'ya dik dik bakarak "senden nefret ediyorum, Lee Minho" dedi. Minho omuzlarını silkerek yüzüne masum bir ifade takındı.
Jisung'un annesi bir fotoğraf kitabı getirir ve onu Minho için açar. Yüzünde pasta olan küçük bir çocuk gibi görünen bir fotoğrafı işaret etti.
"Bu 3 yaşındaki Jisung, gerçekten çok tatlı, değil mi?" Jisung'un annesi fotoğrafa gülümserken söyledi. Minho'ya Jisung'un her resmini göstererek bir sonraki sayfaya geçiyordu.
Jisung sayfa her çevrildiğinde siniyor, hissettiği utançla içten içe sızlanıyordu.
"Ah, işte stüdyodaki Jisung'lardan biri. Kendi şarkılarından birkaçını kaydediyordu" dedi gençliğinde görünen Jisung'un resmini işaret ederken.
"Kendi şarkılarını mı üretiyordu?"diye Minho şaşkınlıkla sorar. Jisung'un annesi gururla sırıttı. "Gerçekten yetenekliydi. Bazıları youtube'da, dinlemek istersen. Kendine 'j.one' diyordu."
Jisung ayağa kalkıp odanın diğer ucuna doğru koşarken bağırdı. "Bunu ona neden söyledin? Şimdi şarkıları dinleyebilecek."
Minho kıkırdayarak Jisung'un annesinin kafası karışmış bir şekilde yukarı bakmasını sağladı. Hemen gülmeyi keser ve mahcup bir şekilde başını kaşır. "Ah, bu gerçekten harika. Kendi şarkılarını ürettiğini bilmiyordum."
Zaman uçup gitti ve Minho kendini ön kapıda bulmuştu, Jisung'un annesine el sallayarak öğle yemeği için bolca teşekkür etti. "Çok teşekkür ederim ve rahatsız ettiğim için özür dilerim."
"Sorun değil, istediğin zaman geri gelebilirsin. Jisung'un arkadaşlarını her zaman beklerim" dedi yüzünde sıcak bir gülümsemeyle.
Jisung yüzünde üzgün bir ifadeyle kapının eşiğinde duruyordu, henüz ondan ayrılmak istemiyordu. Kalbinin ağrıdığını hissediyordu ve tanıdık hüzünlü duygu onu bir kez daha bastırmıştı.
"Hoşçakal, yakında tekrar geleceğim. Söz veriyorum" dedi onu görememesini umursamadan ona el sallarken.
"Ah, gitmeden önce, sadece Jisung'un senin gibi bir anneyle son derece mutlu bir hayat sürdüğüne emin olduğumu söylemek istedim. O yüzden çok üzülme, söz veriyorum o şimdi, nerede olursa olsun gerçekten mutlu." Minho, Jisung'un takdirle genişçe gülümseyen annesine şöyle demişti.
"Teşekkür ederim Minho" dedi Jisung, Minho'ya. Minho'nun bir şey söylemesini beklemiyordu ama bunun için minnettardı.
Kasabanın güzel manzarasını hayranlıkla izleyerek rahat bir sessizlik içinde yan yana yürüdüler.
"Yani, J.one?" Minho alaycı bir şekilde Jisung'a söyleyip omzuna bir yumruk yedi. Yani yumruğu tam olarak hissetmemişti.
"Ah, kapa çeneni. Şimdi benimle sonsuza kadar alay edeceksin" diye sızlandı Jisung gözlerini devirirken.
Minho arka cebinden bir kağıt parçası çıkarır ve listeyi tarar. İkisinin de Jisung'un memleketinde yapabilecekleri bir şeyler olmasını umuyordu.
Minho 26 numaralı dileği yüksek sesle okurken "ah, karaoke barda bir gece geçir" yazmışsın.
"Ah, bu. Hep birine gitmek istemişimdir ama hiç fırsatım olmadı. Oldukça iyi bir şarkıcı ve rapçiyim, biliyor musun?" dedi Jisung tek kaşını gururla kaldırırken.
Minho inanamayarak sırıttı. "İstersen hemen bir tanesine gidelim, buralarda hiç karaoke barı biliyor musun?"
"Ah, köşede bir tane var. Beni takip et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ghost'minsung✓
Fanfiction[çeviri]→@blushyjisung başlangıç tarihi: 10 temmuz 2022 bitiş tarihi: 30 temmuz 2022 "Merhaba, tanıştığıma memnun oldum! Ben Lee Minho." "Bekle, beni görebiliyor musun?" Han Jisung yeryüzünde sıkışıp kalmış yalnız bir hayalettir ve onu gören tek kiş...