9

104 21 1
                                    

Jisung pencerenin dışına bakıp, puslu bir bulanıklık içinde yanından geçen manzarayı izliyordu. Böyle otobüs yolculuklarının ne kadar rahatlatıcı olduğunu unutmuştu.

Uçmanın elbette kendine göre avantajları vardı. Trafik yok, otobüsün arkasında çığlık atan iğrenç çocuklar yok. Ama otobüs yolculuklarında Jisung'a rahatlık hissi veren bir şey vardı. Çok beğeniyordu, fazla hoşuna gidiyordu.

Jisung, gözleri kapalı olan Minho'ya baktı. Uyuyor muydu? Jisung, bir şekilde onun alışkanlığı haline gelen Minho'ya bakmaya devam ederken düşündü.

Minho'nun daha önce onun için yaptıklarına minnettardı, bayanın oturduğu koltuğa oturmasına izin vermemişti. Minho'nun ona gerçek bir insan gibi davrandığını hissetmişti. Hayalet değil, gezgin bir ruh değil. Sadece normal bir insan.

Minho, Jisung'un kendisine baktığını hissetti ve bir gözünü açarak Jisung'a baktı, bu da onu biraz telaşlandırmıştı.

"Neden bana bakıyorsun, çok mu çekiciyim?" Minho, zaten yeterince telaşlanmış olan gençle dalga geçer. Jisung, Minho'ya bir bakış atarak oyunu oynamaya çalışır.

"Keşke. Sıkılmıştım ve bu otobüsteki en eğlenceli şey sen oldun" dedi Jisung kendini savunmaya çalışarak.

Minho küçük bir kahkaha atıp, telefonunu çıkarıp kulaklığını taktı. "Yani cansız nesneleri tutabiliyorsun değil mi?" başını sallayıp onaylayan Jisung'a sordu.

Minho elleri kulaklığın bir tarafını salladı ve kulağına yerleştirmesini işaret etti. Jisung tereddütle yaptı, bu her zaman kore dizilerinde olmuyor muydu?

Minho kulakiçi kulaklıkların diğer tarafını kulağına yerleştirdi ve kulaklıkların düşmemesi için Jisung'a biraz daha yaklaştı. Müzik kulaklarını doldurmaya ve arka plan gürültüsünü bastırmaya başlamadan önce çalma listesini açar ve (mix)/karışık çalmaya dokunur.

Jisung, Minho'nun en sevdiği sanatçılardan biri olan Rose'u çaldığını fark edince keyifle mırıldanır. Jisung, Minho'ya daha da yaklaşır ve hayretle çalma listesine bakar.

Jisung, Minho'ya ne kadar yakın olduğunun farkında olmadan "woah, bunların hepsi benim en sevdiğim şarkılar. Görünüşe göre oldukça benzer bir müzik zevkimiz var" dedi.

Ancak Minho, yüzünden sadece birkaç santim uzakta olan Jisung'dan uzaklaşmaya çalışmakla meşguldü. Kulaklarının ısındığını hissedebiliyordu, bu da yüzünün muhtemelen parlak kırmızı olduğu anlamına geliyordu.

Jisung bir insan olsaydı, muhtemelen Jisung'un nefesini yanağında hissedebilirdi. Sonunda rahat bir nefes veren Minho'dan uzaklaştı.

Jisung pencereden dışarı bakmaya devam ederken mutlu bir şekilde gülümsedi, kulaklarında çınlayan şarkıyla birlikte usulca mırıldanıyordu. Böyle hissetmeyeli uzun zaman olmuştu.

Minho, Jisung'un yüzündeki en büyük gülümsemeyle pencereden dışarı bakmasını izlerken gülümsemeden edemedi. Güneş ışığı cam pencereden parlıyordu ve Jisung'un yüzüne vurarak onu olduğundan daha da güzel gösteriyordu.

"Keşke..." diye Minho usulca mırıldandı, kalbinin özlemini duyduğu şeyin asla elde edemeyeceği bir şey olduğunu bilerek.

ghost'minsung✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin