Yataklarımıza oturmuş zilin çalmasını bekliyordum ikimizde yatakta otur otur canım sıkıldığı için aşağı inmeye karar verdim "betty ben aşağı iniyorum " betty tamam anlamında kafasını sallayıp kitabını okumaya devam etti
kapıyı yavaşça kapatıp merdivenlerin başına geldiğimde birine çarptım kim olduğuna bakmadan"pardon" dedim tam yanından geçip gidiyordumki daha demin çarptığım çocuk bileğimi tutu bir bileşime birde çocuğa baktım tahmin edersiniz ki aidos'du tekrar bilegimdeki eline bakarak Noguldu dercesine gözlerine baktım bir süre Gözümün içine baktıktan sonra konuşmaya başladı"senin revirde olman gerekmiyor mu?"
yahu sanane benim revirde olup olmamamdan "önemli birşey yokmuş bende orda beklemek yerine çıktım hem ben sana hesap vermek zorundamıyım"bir süre gözlerime bakıp tebessüm ederek yine konustu"ııım bence karnın falan arımadı bence ya gücün yok yada kullanmayı bilmiyorsun ve böyle bir bahane buldun ve kaçtın"
sabır sabır tanrım sinirimi bozmakta ustalar "öylemi öncelikle bak bana zeus'un oğlu sen ne düşünmek istersen düşün gücümün olmadığı falan yok güçlerimi sizlerden bile iyi kullana biliyorum tanrıların bildikleri şeyler kadar bilgim var" dediğim şeylerle kaşları çatıldı " sıradan bir yarı tanrı için ve dünyadan gelen biri için bu bilgiler fazla bu aurada fazla söylesene luna sen kimsin hangi tanrını kızı'sın"alaycı bir gülümsemeyle cevap verdim" ya sıradan bir yarı tanrı değilsem ya korkulcak biriysem" tam o sırada zil çaldı hemen bileğimi elinde hızla kurtardım ve tekrar yürümeye başladım birden durup arkamı döndüm ve son kez konuştum "daha bilmediğin bir sürü şey var zeus'un oğlu"
Yazarın anlatımından
Aidos ,luna'nın dediklerini düşündü onlar geldiğinden beri bu gurubu merak ediyordu şuana kadar onlar hakında bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu bu günden ilk ders sayesinde biri'nin yılardır dostu olan kelvin'nin kardeşi olduğunu öğrenmişti luna ise gücünü göstermemişti karnının ağrıdını söyleyip kaçmıştı ve şimdilik ise ona tanrıların bildikleri kadar birşeyler bildiğini söylemişti sadece bunu dememişti 'ya sıradan bir yarı tanrı değilsem ya korkulucak biriysem'
Düşündü burda ona ne demek istemişti ve neden ondan korkması gerekicekti sonra tabi son sözleri vardı bide' daha bilmediğin bir sürü şey var zeus'un oğlu' aidos'un bilmediği bu kızın bildiği neler vardı aidos düşündü düşündü ama bir türlü bir sonuca varamadı babasına sorsaydı babası söylemezdi ona belki kız haklıydı ondan korkmalıydı insanlar bilmediği şeylerden korkmazmıydı zaten ...
Aidos daha fazla düşünmeyi keserek arkadaşlarının yanına gelmesiyle bahçeye tekrar indiLuna'nın anlatımından
Bizimkileri görmemle yanlarına gittim beraber yukarı betty'nin yanına gittik ben yatağıma otururken betty'nin yatağınada coddy oturmuştu benim tanımada sonradan oturan marsus vardı ve masaya yaslanan bir adet kara kara düşünen simon vardı daha fazla sessizliğe dayanamazken konuşmaya başladım " ne düşünüyorsun simon" simon kafasını kaldırıp bana baktı "hayla anlamıyorum o çocuğun kardeşim olmasını tamam yani bir sürü kardeşim var ama bu çocukla aynı annenin çocuğuyuz " diyen simona uzun uzun baktım onun için çok zordu konuyu değiştirip onu mutlu etmek amaçlı yataktan kalkıp kolumu omzuna attım ve neşeli bir sesle konuşmaya başladım "yahu boş verelim bu konuları biraz eğlenelim hem birazdan kendi özel hayvanımızı keşfeticez ııım acaba benimki ne ?" benden sonra betty konuşmaya başladı"aynen ya hadi biraz kalkalım da eğlenelim canımızda sıkılmaz" sonra simon'nun kolundan tutup onu kaldırmaya çalıştım ama sadece çalıştım bir gıdım bile hareket etmedi
Simon gülerek konuşmaya başladı " tamam kızım tamam gelicem boşa kendini yorma beni bir gıdım bile hareket ettirmedin zaten" demesiyle yalandan bir sinirle " gıcık" dedim ve dudağımı büzdüm simon'da yavaşça yanıma gelip konuşmaya başladı " kızım hemen sinirlenmeye ya gel şuraya " diyip bana sımsıkı sarıldı ondan ayrıldıktan sonra marsus sahte bir üzüntüyle " demek bana sarılmak yok öylemi " diyip kafasını diğer tarafa çevirdi ona doğru yaklaşarak " tamam koca bebek sanada sarılırım ne kızıyosun yani" diyip sarıldım marsusda ilk başta sarılıp ne dediğimi yeni anlamış olucaktı ki birden "luna kızım sen bittin" demesiyle kaçmam bir oldu arkamızdan diğerlerinin de bizi takip edip birde homurdandıklarını duya biliyordum marsus hayla beni kovalarken merdivenlerden dikkatlice inip bahçeye koştum tabi yine insanlar bize bakıyordu bahçeye girer girmez hem koşuyordum hem de bağırarak marsus'a beni affetmesini söylüyordum tabi ama beni dinlemeyip hayla konusuyordu ama koşmaktan onu duyamıyordum daha fazla dayanamayarak durdum benim durmamla marsus' da durup yavaşça yanıma gelmeye başladı gelirken bir yandanda konuşuyordu" işte şimdi bittin " bunun üzerine bayılma numarası yaptım etraftakilere hızlıca yanımıza gelirken marsus ise "siktir diyerek hızlıca telaşlı bir şekilde elini yanığıma koyup konuşmaya başladı" luna bak hadi kalk inanki birşey yapmıycam hadi kalk lütfen" onun bu haline daha fazla dayanamayarak kalkıp hızlıca yanağını öptüm bir an affalamasına neden oldu "korktuğunda çok tatlı oluyorsun " dedim dışardan belki bizi sevgili gibi görenler olabilirdi ama aksine ben marsusu arkadaşım ,dostum,sırdaşım olarak görüyordum marsus söylediğim şeyle tekrar afalladı ve hızlıca konuşmaya başladı " ya kızım ödüm patladı sana bir şey olucak diye " sahte bir sinirle devam etti " bir daha böylede şaka yapma bana " onun biraz daha sinirini bozmak için tekrar konuştum"yaparsam naparsın bana" marsus düşünüyor gibi yaptı sonrada soruma cevap verdi " onu öyle bir şey yaparsan düşünürüm bir şey" dedi etrafa bir göz gezdirdim bizi izleyenler arasında aidos ve gurubuda vardı üzerimi sirkeleyip ayağı kalktım marsusla beraber bizi izleyen gurubumuzun yanına gittik.Aidos'un anlatımından
Bizimkilerde beraber aşağı inip bir banka oturduk ilk alex konuşmaya başladı " olum siz gerçekten kardeşmisiniz yani "demesiyle hepimiz ona ters ters bakmaya başladık bizim ona öyle bakmamızla tekrar konuşmaya başladı "tamam bişey demedim bakmayın bana öyle "Carol gözlerini devirip kelvin'e doğru dönüp konuşmaya başladı " sen bu durum hakında ne düşünüyorsun kelvin "kelvin biraz bekledikten sonra cevap verdi " bilmiyorum " dedi bir süre sessizliğin ardından luna'nın marsus'a yalvarış seslerini duyduk hepimiz oraya başlamıştık merakla luna koşmaktan yorulmuş görünüyordu marsus'da fazla sinirli görünüyordu birden luna durdu marsus bir şeyler dedi ama uzakta olduğumuz için duyamıyordum bir süre sonra luna birden bayıldı bir an panik yaparak ayağı kalktım sonra ne yaptığımı fark ederek geri oturdum yerime bu Kız için niye bir an panik olduğumu anlam veremiyorum başkası bayılsa bu kadar panik yapmazdım düşüncelerine son verip onları geri izlemeye başladım çoğu kişiye onların etrafında toplanmıştı luna birden kalkıp marsusu yanağından öptü nedensizce elimi sıktım sevgili olduklarını bu kadar belli etmelerine gerek yoktu biraz geçtikten sonra luna sırayla üzerimizde göz gezdirip üzerini silkeleyip gurubunun yanına gitti tam o sırada zil çaldı ders yine bahçede olcağı için bahçede kaldık diğerleri de yanımıza gelince hep beraber hocayı beklemeye başladık.
***
Bu bölümü nasılsın buldunuz?
gittikçe iyi oluyormu?
Sizce gelicek bölümler nasıl olucak ve ne olmasını istersiniz
Hatalarım varsa söyleyin lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadesin Kayıp Kızı Luna
General Fictionben luna ; 6 yaşıma kadar yer altında yaşadım tabi abim ölmeden önceydi ,aslında abim benim için kendini feda etmişti. zeus benim gücümü tehtit olarak görüyordu ve onun tahtında gözüm olduğunu düşünüyor ve bu yüzden benden korkuyordu bir gün benim ö...