Serin ve sakin bir pazar sabahıydı.Son buluşmamızın üstünden kaç saat,kaç gün, kaç hafta geçmişti bilmiyorum.Saat kaça çeyrek var veya kaçı buçuk geçiyor?Onu da bilmiyorum.Bildiğim tek şey bugün pazar. Dün geceden açık kalan radyoda sabaha doğru İbrahim Sadri'nin ‘Bugün pazar ve ben seni çok özledim.’ şiiri istek olunmuştu çünkü.
Biraz düşündükten sonra ona mesaj attım.
‘Buluşalım mı?’Çok geçmeden cevap geldi.
‘Olur’ diye yazdığını okuyunca şaşırmıştım.
‘5 çayına her zamanki yerde bekliyor olacağım,geç kalma.’ diye de not düşmüştü.
Bakımsız,uzamış saçıma-sakalıma rağmen ilk görüşte tanıdı beni.Yanına gittim Merhabalaştık.Bir kafeye oturup birer çay söyledik.Üstünde siyah gömlek ve altında siyah pantolon vardı.Çok yakışıklı görünüyordu.Ben ise ne bulduysam giymiş gibiydim.Saçlarımı taramamış,parfüm sürmemiştim.Olduğum gibi çıkmıştım yine karşısına.Çayımız gelmiş. 2 kesme şekeri çayın içine atıp karıştırmaya başlamıştı.
Gülümseyerek ‘Nasılsın?’ dedi.İbrahim Sadri'nin mısraları aklıma takıldı o an,
‘Seni çok özledim.’ diyecektim ki alarm çaldı, uyandım.Takvim pazartesiyi,saat 9.15'i gösteriyordu.
Yine sana geç kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Acım Değilsin
Fiction généraleAslında tek sorun.Bir daha bu kadar acıyı başka biriyle denemekten korkuyor olmak.