Duyduklarımdan sonra Elliot'a "Ne diyosun sen ya! Giderim sokakta uyurum daha iyi. Sapık mısın sen be!" diye bağırmaya başlamıştım.
"Emin ol bu gece birlikte uyumak isteyeceğim son insansın Alice. Eğer yüzme takımı için bu kadar önemli olmasaydın sana yerde yat bile derdim. Kazanmamız için önemlisin malesef. Of ne kadar da merhametliyim ya." dedi Elliot pişkin pişkin.
Hem suçlu hem güçlü.
"İyi. Yerde yatarım o zaman. Bu aptal gömleğini de giymiyorum." dedim üzerime fırlattığı gömleği ona karşı aynı hışımla fırlatarak.
"Bu inadın olmasa tam istediğim gibisin. Neyse, biraz zorluk hoşuma gitmez değil." diyerek üzerime doğru yürümeye başladı.
"N- Napıyosun?" diyerek adımlarımı geriye çekmeye başladım. Hiçbir şey söylemiyordu. Üzerime yürümeye devam etti. En sonunda duvara yapışmıştım. Göğüsüyle bakışan gözlerimi yukarıya kaldırdığımda bana doğru bakan bir çift mavi gözle karşılaştım. Dağılmış siyah saçları ve dudağındaki sırıtış sonucu tek taraflı oluşan gamzesiyle oldukça seksi gözüküyordu.
Elleri omuzlarıma gitti. İki eli birden omuzlarımdan belime indi. Sanki dokunduğu her yerim yanıyordu. Korku ve heyecanı aynı anda hissediyordum. Belimdeki ellerini eteğimin kenarına götürdü. Parmakların sadece ucunu hafifçe eteğimin içine soktu. O an nefesimi tuttum. Hiç bırakmamak istedim. Parmaklarıyla eteğimin içine sıkıştırılmış tişörtümün ucundan tutup tişörtü dışarı çıkardı. Nefesimi bıraktım. Geri çekildi.
"Giy şu gömleği de uyu Alice." dedi o da sanki uzun zamandır tuttuğu nefesini bırakarak.
Nedense onu durdurmamıştım. Hiçbir şey söylememiştim. İçimde bir şeyler devam etmesini istemişti. Üstümdeki tişörtü çıkarmasını ve sadece sütyenimle kalmamı istemişti. O uzun ve damarlı ellerinin boynumdan göğüslerime inmesini, her bir noktasında izlerini bırakmasını istemişti.
Ne oluyordu bana böyle? Daha önce hoşlandığım erkekler olmuştu ama hiçbiri Elliot gibi değildi. Elliot'tan da hoşlandığımı çok zannetmiyordum gerçi. Gece 4'tü, o fazla çekici biriydi ve benim reglim daha yeni bitmişti. Evet evet bu düşüncelerimin sebebi sadece bunlardı.
Yine de şu an yapacağım hareketi durduramadı. Bir anda üstümdeki tişörtü çıkardım. Sadece bralet sütyenimle kalmıştım. Yatağın köşesine oturmuş Elliot'un suratı bir anlık şaşkınlıkla bana döndü.
"İstediğin gibi giyeceğim o gömleği işte. Kıyafetlerimin üzerine giyemem ya." dedim Elliot'a alaycı bir şekilde bakarak. Ona onun silahıyla davranacaktım artık.
Ayağa kalktı ve bana doğru yaklaştı. Ne kadar soğukkanlı gözükmeye çalışsam da içimde fırtınalar kopuyordu. Yaptığım bu aptalca hareket neydi sahiden? Bu ben değildim. Ne oluyordu bana böyle?
Yanıma geldiğinde o güzel parlak mavi gözlerde şeytanlık gördüğüme yemin edebilirdim.
Elinin birini kalçama koydu ve diğer elini eteğimin kenarındaki fermuara götürdü. Kalçamdaki eli beni ıslatmaya yetmişti. Sırf bu kadarla sırılsıklam olmam utanç vericiydi doğrusu.
Fermuarı yavaşça açtı ve etek tamamen yere düştü. Önünde sadece iç çamaşırlarımlaydım şu an. Neyse ki üstümdeki takım güzeldi. Yerdeki eteğin üstünden geçip Elliot'la aramızdaki mesafeyi kapattım. Artık dip dibeydik. Kalçamda olan elini hala çekmemişti ama elini hiç hareket ettirmiyordu bile. Sıkmasını istedim. Beni yatağa atmasını, üstüme çıkmasını, her yerimi öpmesini istedim.
Kulağıma doğru eğildi. "Beni delirttiğini sanıyorsun galiba, bunun için daha fazlası gerek." dedi fısıldayarak.
Şoka uğramıştım. Gözlerim çıkana kadar ağlamak istiyordum. Ben evrendeki en gerizekalı insandım. Yaptığım hareketler de neydi? Sevişeceğimizi mi düşünmüştüm cidden? Yoksa benden hoşlanabileceğini mi? Tanrı aşkına ben 17 yaşındaydım ve şu an öğretmenimin evinde, önünde sadece iç çamaşırlarımla duruyordum. Ölmek istedim. Lanet olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oh, daddy Ø daddy issues
Romance"Seni gittiğimiz her şehirde becermek istiyorum Alice." +18 kısımlar olabilir rahatsız olacaklar okumasın lütfen