part 3

80.8K 890 567
                                    

Selam, multiye Alice'i koydum ama siz beğenmediyseniz hayalinizdeki gibi düşünebilirsiniz. Bölümlere vote vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın.


Sinir krizi geçirip kızlar tuvaletindenin en ucundaki kabinde 10 dakika ağladıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi çantamı alıp çıkmıştım. Sinirlendiğimde ağlayan biriydim ve biraz önce yaşadıklarım zaten çok da yerinde olmayan sinirlerimi zıplatmıştı.

Sinirli adımlarla koridordaki dolabıma doğru yürüdüm ve dolabımdan yüzme çantamı alıp ders kitaplarımın olduğu çantayı dolaba koydum. Merdivenlerin olduğu tarafa giderken asansörü gördüm ve tekrar sinirlerim zıpladı.

Oflayarak merdivenden indim ve okul binasından çıkıp okulun spor salonuna yürümeye başladım. Okulun spor salonunda olimpik yüzme havuzu vardı, benim için büyük bir şanstı bu.

Spor salonuna gelmiştim. Soyunma odasına girdim ve okul kıyafetlerimi çıkardım. Sadece iç çamaşırlarımlaydım. Normalde hep soyunma kabininde giyinirim ama kimse yoktu bu yüzden küçücük kabinde giyinmektense rahatça giyimeyi tercih ettim.

Tam sütyenimin kopçasını açıp çıkarırken kapı açılma sesi gelmişti. Hemen soyunma kabinlerinden birine koştum ve kapıyı kapattım. Kim kapıyı çalmadan girerdi ki, hem de kızlar soyunma odasına!

Yüzme takımındaki kızlardan biri olsaydı sesleri gelirdi diye düşünüyordum ve şu an odada ürkütücü bir sessizlik vardı. Tırsmaya başlamıştım.

Ayak sesleri içinde olduğum kabinin yanına kadar yaklaştı ve kapıyı tıklattı, tam 3 kere.

Ne yapmam gerekiyordu ki şu an? Odada 10 tane soyunma kabini varken neden gelip benimkini tıklatıyordu, diğerlerinde giyinebilirdi. Söylenebilecek en mantıklı şeyi söyledim. ''Dolu.'' Karşımdaki kişinin homurdandığını duydum.

''Kabini kullanmak isteseydim boş bir tanesine girmez miydim sence de?''

Tanrı aşkına ben de içimden aynı şeyi düşünüyordum zaten! Bir saniye, bu bir erkek sesiydi ve çok tanıdık geliyordu.

''O zaman niye kapıyı çalıyorsunuz? Giyiniyorum burada, ayrıca burası kızlar soyunma odası.'' dedim.

''Evet, biliyorum Alice ve ben de yeni yüzme antrenörün olarak derse 10 dakika geç kaldığını ve artık gelmen gerektiğini yoksa yok yazılacağını söylemek için geldim.''

İçimden kendime küfürler ediyordum.

BEN KOCA BİR APTALIM!

''Tamam giyinip geliyorum.'' diyerek gitmesini bekliyordum ki birden

''Hayır, şimdi kabinden çık'' demesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Ne yapmam gerekiyordu ki şimdi? Korkmuştum ama içimde kıpırdayan bir şeyler vardı. Çok garip hissediyordum. Sesim titreyerek

''Henüz giyinmedim ve mayom dolabımda, çıkarsanız hemen giyinip geliyorum, lütfen'' dedim.

Karşımdaki kişinin adeta sırıttığına yemin edebilirdim.

''2 dakikan var'' dedi ve odadan çıktı. Derin bir nefes almak istedim ama bunun için zamanım bile yoktu. Hızlıca iç çamaşırlarımı çıkarıp mayomu giydim, havlumu aldım ve soyunma odasından çıkıp havuza gittim.

Benim takımımda 15 kişiydik, kız erkek karışıktık. Herkesin sırayla dizilmiş olduğunu gördüm. Hemen elimdekileri kenara asarak sıranın sonunda durdum. Az önce soyunma odasında yaşanan olaydan sonra tedirgindim.

Ve mavi yeşil karışımı gözlerle karşılaştım, tekrardan. 190'dan uzun olduğunu tahmin ediyordum ve bu nedenle boynum ona bakarken çok ağrıyordu. Gözlerim gözleriyle buluştuktan sonra yavaşça boynuna, vücuduna ve ellerine kaydı. Resmen adamı iki saniye içerisinde süzmüştüm. Hemen gözlerimi geri çektim.

"Sonunda gelebildiniz Bayan Blue, bir daha antremanlara geç kalmayalım lütfen, hele ki sizin gibi çok başarılı olduğunu duyduğum bir yüzücüye hiç yakışmıyor, belli ki eski antrenörünüz kurallar konusunda sıkı değilmiş fakat ben öyleyimdir. Kurallara çok önem veririm, uyulduğu ve uyulmadığı takdirde size artı ve eksiler getirebilir." dedi ukalaca tavrıyla.

"Öncelikle tanıtayım kendimi, ben Elliot Crow, yeni yüzme hocanız/antrenörünüz olacağım. 25 yaşındayım, bekarım, Yale Üniversitesinden mezunum, asıl alanım yüzme ve şu ana kadar birçok yüzücüyü yurt içi olsun yurt dışı olsun yarışmalarda dereceye soktum. Sizinle de hedefim bu. Umarım iyi anlaşırız. Dediğim gibi, kuralcı biriyimdir, bunu unutmayın."

Ben mi yanlış anlıyordum bilmiyorum ama gözünü hep üzerimde hissediyordum.

Asansörde beni sinir eden ve bu adamın koca bir sene boyunca yüzme hocam olacağına inanamıyordum. Emma'nın dediği amigo kızların bahsettiği hoca Bay Crow' dı demek.

Daha ilk gördüğüm andan aşırı sinirimi bozacak biri olma yolunda ilerliyordu ve böyle gidecek gibiydi. Amigo kızlar istediklerini yapabilirlerdi açıkçası.

Ona karşı bu kadar sinir olmam gözlerimin gözleriyle buluştuğu iki saniye içerisinde yok oluyordu. Sanki tüm dünyayı, varlığımı, nerede olduğumu, kim olduğumu, onun kim olduğunu unutuyordum. Kafamı duvarlara vurmak, kendimi tokatlamak isteği geliyordu içimden.

Bay Crow "Evet şimdi çalışmalara başlıyoruz arkadaşlar." diyerek üstündeki tişörtü çıkardı.

Tüm kızların ağzı açık kalmıştı ve hepsininkinden salya akıyordu neredeyse. Bu vücuda kötü demek büyük bir yalan olurdu.

Gerçekten iyiydi ama kendimi bu tarz şeylere kaptırmamalıydım, ben her zaman hayattaki önemli şeylere odaklanan biri olmuştum ve şu an da derslerim ve yüzmedeki başarım benim için önemliydi.

Bu sene zorlu geçecek gibiydi. Şu an tek istediğim dersin bir an önce bitmesi ve her şeyi Emma'ya anlatmaktı. Böyle bir yüzme antrenörü ha?

Oh, daddy Ø daddy issuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin