32. Bölüm

701 673 28
                                    

Baran anlamasın diye gözümü uzun süre onun arkasında bir yere sabitledim. Bir kaç saniye sonra Baran şüphelenip arkasına baktı. Tam o anda raftaki odunlardan birisini alıp omuzuna doğru vurdum. Baran bir anda yere yığıldı. Çok sert vurmadım ki başıma bela açmayayım. O anda herkes ayağa kalktı.

"Sapık bu. Sapık buu tutun bunu" diye ciyaklamaya başladım. Onlar Baran'ın üzerine gelirken ben masaya yaklaşıp el çabukluğu ile bıçağı aldım. Sonra da aradan arkama bile bakmadan kaçtım...

Çıkışa doğru olabildiğince hızlı koşmaya çalıştım. Baran'ın arabasının yanına gidip bir tekerine bıçağı batırdım. Havasının daha hızlı inmesi için ayağımla tekere bastırdım. Bu şekilde de Baran'ın benim peşime düşme ihtimali geldi aklıma. Giderken diğer tekere de bıçağı salladım. Bıçağı çekip arabadan biraz uzak yere fırlattım. Böylece Baran'ın beni bıçağı attığım yere doğru gitmiş olmamı düşünmesin sağlamaya çalıştım. Sonra da son sürat geldiğimiz yönünde tersine koşmaya başladım. Benzinlikten biraz ilerledikten sonra bir benzinlik daha vardı. Koştur koştur oraya girdim.

Çalışanlardan birisinin yanına gidip telefonlarını kullanıp kullanmayacağımı sordum. Sağ olsun abi bana telefonunu verdi. Hemen Mert'in telefonunu tuşladım. Bekledim. Bekledim. Biraz daha bekledim. En son açtı.

"Buyrun kimsiniz?"

"Mertt" dedim soluk soluğa

"Melisaa. Kızım sen niye aramıyorsun beni? Süs olsun diye mi verdim ben onu sana ha?" dedi "nereye gönderdi amcam seni?"

"Baran'ın yanına" dedim

"Ne?"

"Ya detayını sonra anlatırım Mert. Beni alabilir misin? Ben Barandan kaçtım"

"Nerdesin? Hemen geleyim"

Adresi telefonunu aldığım abiden öğrenip Mert'e söyledim. Benim arabaları görebildiğim ama arabaların beni göremeyeceği bir yere geçip beklemeye başladım...

Bir süre bekledikten sonra benzinliğe Mert'in arabasının girdiğini gördüm. Durur durmaz onun yanına gittim.

Kapıyı açtığımda arabada başka bir çocuk vardı. Hemen hemen bizimle yaşıt gibiydi. Belki 1,2 yaş daha büyük. Yanlış arabaya mi bindim diye düşünmeye başladım. Tam kapıyı kapatıp arabayı kontrol edecekken içerideki adam seslendi.

"Melisa sensin değil mi?"

"Evet benim. Siz kimsiniz?" diye sordum.

"Otur otur. Beni Mert gönderdi. Bir aksilik yaşandı da" dedi

"Ne aksiliği anlamadım?"

"Mert seni almaya gelecekmiş galiba. Gelirken ayağını burktu. Çok kötü değil ama üzerine başlamıyor. Seni benim almamı istedi" dedi

"Nee? Nasıl burktu? Nerede şu an?" dedim

"Evde şu an. Gayet de iyi sen bin ben seni gideceğin yere götüreceğim" dedi.

"Beni Mert'e görür" dedim ve arabaya bindim

"Mert onu asla buraya getirme. Dedi bana bir adres attı oraya götüreceğim seni" dedi

"Hayır hayır beni Mert'e götür. Lütfen" dedim.

Çocuk bana baktı. Başka bir şey demeden arabayı çalıştırdı.





~~~~~~~~Mert'in anlatımı ile~~~~~~~~

"Melom nerde acaba? Nereye gönderiler onu of yaa" dedi Yağmur.

"Araması lazımdı seni. Niye aramadı şimdiye kadar" diye sordu Azra.

"Bilmiyorum. Ama araması lazımdı evet" dedim.

Bizim Aşk MevsimimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin