29. Bölüm

446 389 100
                                    

Az önce yaptığım gibi tüm evi dolaşıp annemgilin yatıp yatmadığını kontrol ettim. Odalarına gitmişler. Hızla ben de odama girdim. Kapıyı kapatıp kilitledim.

Barana döndüm. Saklan dememe rağmen yatağıma oturmuş rahat bir şekilde beni bekliyordu. Bu rahatlık nerden geliyor yiğidim babam görse seni vurur tüfekle. Tabi haberin yok senin. Tanımıyorsun sonuçta. Cama doğru ilerleyip perdeyi biraz kaldırdım. Mert kapının önüne dikilmiş orada bekliyordu. Perdeyi tekrar indirdim. Sırtımı dolaba yasladım. Baran yatağımdan kalkıp bana doğru gelmeye başladı.

"Ne var gelme" dedim

"Konuşma fırsatı bulmuşum Melisa konuşmayayım mı?" dedi

"Konuşma. Konuşma ya sen. Seninle konuşmak istemiyorum ben" dedim.

"Beni niye içeri aldın o zaman?" dedi

"Babam seni görecek diye panik yaptım ne bileyim ben. Keşke seni aşağıya yitseymişim" dedim

"Benden o kadar mi nefret ediyorsun?" dedi.

Cevap vermedim gidip yatağıma oturdum. İçimde tuhaf bir his vardı. Tarif etsem edemeyeceğim bir his. İlk defa Baranla yalnız kalmaktan desem değil çünkü defalarca yalnız kalmıştık biz. Bu seferki başka bir şeydi. Sanırım evde olduğumuz için. Yakalanma ihtimalimiz olduğu için. Kısaca göt korkusu...

Baran da benden hemen sonra yanıma gelip tekrar yatağa oturdu.

"Seninle konuşmadan bu evden çıkmam Melisa" dedi.

"Tamam konuş. Konuş Allah aşkına konuş dinliyorum. Ha ne diyeceğini de biliyorum az çok. Video vardı. Kim olsa ona inanırdı. Sen de ona inanırdın falan filan diyeceksin önceki dediklerin gibi. Doğru bildim di mi?" dedim. Cevap vermedi.

"Konuşmak isteyen sen değil miydin Baran? Şimdi de susuyorsun. Konuşmak isteyip susanı da ilk defa görüyorum" dedim.

"Çok konuşuyorsun biliyo musun?" dedi. Ne alagaa ne alaga sana ne benim konuşmamdan.

"Konuşurum ya da konuşmam. Bu seni alakadar etmez" dedim sinirle

Derin bir iç çekti. Sonra oturduğu yere iyice yerleşip konuşmaya başladı.

"İzmir'de hani sizi bir yere götürmüştüm ya hatırlatın mı oranın ismini?" dedi. Bu sefer cidden ne alaga?

"Ne alakası var şimdi bunun konumuzla?" diye sordum. Cevap bekliyor gibi suratıma baktı. En son pes ederek ben cevap verdim

"Evet hatırladım ismini nolmuş? Nebiler şelalesiydi" dedim

"Yok o değil " dedi

"Aşıklar şelalesi. Baran ne alakası var? Nolmuş oraya?" dedim. Bir yandan da merak ediyordum konuyu nereye bağlayacağını

"Ora da değil Melisa" dedi hafif gülerek. Çenesini kaşıyarak bana baktı. "Annemle babamın tanıştığı yere götürmüştüm seni" dedi. Evet götürmüştü

"Evet" dedim

"Orayı sordum ben" dedi

"İsmini mi sordun anlamıyorum. Aşk durağı... Konuyu nereye bağlayacaksın saçma bir şekilde hayretle dinliyorum" dedim. Başını salladı. Sonra benim söylediğimi tekrar etti

"Aşk durağı... Özel bir yer olduğunu söylemiştim sana" dedi. Başımı salladım. Kısa kes demek istedim ama sanırım bu şekilde söylersem ayıp olur. Çok düşünürüm insanları. Neyse ee özel yer falan tamam ne alaka de artık.

Bizim Aşk MevsimimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin