herkes ikinci bir şansı hak eder

963 113 150
                                    

 

The neighbourhood - Prey

"Muhtemelen bana iyi olduğumu söyleyeceksin.
Savaşmak istemiyorum.."

17 ağustos 2022saat, akrep on ikiyi kovalamadan hemen önce

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


17 ağustos 2022
saat, akrep on ikiyi kovalamadan hemen önce

"Herkes ikinci bir şansı hak eder."

-

Aşk..
Tam olarak neydi bilmiyoruz çoğu kişi bunun farkında bile degil kalıplar içerisinde tuttuğumuz küçük bir kelime gibi ..
hadi ama pasta yapmıyoruz dalga geçiyor olmalısınız dediğinizi duyar gibiyim.

Aşk tam olarak ne olabilir? nesnel olması imkansız olan bu duygu acı verici ve çoğu kişi için bir kuyudan farksız derin sessiz ve göğüs kafesi içinde umutsuz yankı yapan bir boşluktu.

Kimse kimseye üstünlük taslamaz, bu duygu her neyse insanı öyle bir cömertliğe itiyordu ki empati gerçekten aşkın yanında halt yemiş gibi kalıyordu.
Biri için ölmek ne demekti ? yada biri için yaşama tutunmak? İnsanın kendi canına kolaylıkla kıyabiliyor olması bile korkunç ki hayata veda etmek   için evinizin çatısına çıkmanız bile yeterli.

Öyle karmaşık hisler varki aşkın içinde hayal dünyanız bunu kaldıramaz. Aşk.. kim demiş bunun aşk denen şey olduğunu! Acaba bu boktan ismi ilk kim buldu diye düşündünüz mü? düşünmediniz bence haklısınızda bende düşünmedim.

Şaka gibi gelebilecek bir duygu gerçekten,
Babamda bir dönem bu duyguyu yaşayıp acı çekti mi diye düşünmeden edemiyordum..
Onun acı çektiğini söylemek beni bitiriyor. Aşk gerçekten korkutucu ama ondan daha korkuncu sevgi..

Sevgi tamamen ayrı bir yaşam gibi aşkta biri için hem yaşayıp hem ölebiliyorsunuz ama sevgide sevdiğiniz kişiyi ya yaşatıyor ya da öldürüyorsunuz. Taehyung babam, Jungkook babamı öldürmeyi seçmişti, Jungkook babam ise Taehyung babamı yaşatmayı.

Aşkta kararı nasıl siz alabiliyorsunuzda sevgide alamıyorsunuz?
Bilmiyorum her şey kafa karıştırıcı..
Asıl kafa karıştırıcı olan ise iki mezar taşının tam önünde ayakta dururken aklımdan bunları geçirmem ne kadar sağlıklı olduğuydu.

Çok fazla şeyi bilmiyorum ama gerçekten öğrenmeye çalışıyorum unutkanlık sorunum var sanırım ne komik.

Canım yanıyor.

Elimdeki buketi sıkabildiğim kadar sıksamda yada bir anda sıkmayı bıraksamda canım yanmaya devam ediyor. Hayır beyaz güllerin parmaklarımı kesmesinden değil bunları hak etmemiş olmalarına karşın yanıyor.

Yaşlı gözlerim bir türlü durmuyor önce mezar taşlarında ardından mezar taşlarının tam üstünde önlerine gölge gibi düşen kiraz ağacına kayıyor ordanda iki mezarın tam ortasında olan üç tane kavuna.

Yeni olgunlaşmışlardı.
Küçük çekirdek bir aile gibi durmaları hüzün vericiydi...

Sakinleşmem gerekiyordu farkındaydım ama yapamıyordum. Bu haksızlıktı, bu dünya ve  yaşananlar?
Tanrı, Tanrı neden vardı?
Birbirini bu kadar seven ve günahı olmayan iki kişiye neden bu acıları yaşatmıştı?

Bilmiyordum bilmedikçe beynim dahada pelteleşiyordu. Bu yüzden hızla elimdeki bir buket beyaz gülü Jungkook babamın mezarının üstüne yerleştirdim kurdeleye biraz kan bulaşmıştı ancak babamın bunu dert edeceğini düşünmüyordum. O, benim ona hediye ettiğim her şeyi iğrenç olsa bile kabul ederdi..

Kendimi gülleri yerleştirdikten sonra geri çekerken duraksadım cebimden çakımı çıkartıp yere oturduğumda da nefeslerim duraksıyordu.
Kavunların saplarını kestim, orta boy olanı kucağıma yerleştirip bir dilim ayırdım gövdesinden.
Kokusunada bakılırsa gerçekten tam zamanında gelmiştim. Yavaş bir şekilde oturduğum yerden ayaklandım. Sıra Taehyung babamdaydı.

"Beni daha tanıyamadan gittiğin için sana çok dargınım ama aynı zamanda o bir günde seninle kavunumu paylaşmadığım için kendime dahada dargınım baba.. O gün benden istediğin kavunu sana vermediğim için üzgünüm ilk ve son görüşmemiz olacağını bilseydim kendi kavunlarıma ağzımı bile sürmezdim ama benide anla " Aklıma gelen anıyla sesim sinirli bir hal almıştı ve söylenmeye başlamıştım.. " babam yaz günü süveter giymemi istemişti" duraksadım düşünür gibi yaparken devam ettim "mantıken sadece süveter giymiş ve çokta kalın olmamıştım ama"

"Jennie!"

Saçmaladığımı fark etmem arkadan eşimin bana seslenmesiyle olmuştu. Bitirelim..

"Çok konuştum yine özür dilerim. Zamanında paylaşmamış olsamda jungkook babamla ektiğimiz bu kavunları seninle paylaşmak beni çok mutlu eder."

sesim sonlara doğru kısılırken elimin tersiyle yanaklarımı sildim.

"Lütfen kabul et. Seni seviyorum bir dahaki ay yeni bir hediyeyle geleceğim söz veriyorum."

Cümlemi sonlandırdığımda kavun dilimini mezar taşının yanına bırakmış ve toprağını okşamıştım.
Geri çekilirken yerde duran 3 kavuna gözlerim ilişmişti. Arkamı dönüp eşime seslenmem ise çok gecikmemişti haliyle..

"Lisa, bana yardım eder misin kavunları taşımamda?"





01:23

Aşk tam olarak neydi bilinmez ama Jungkook için Taehyungtu. Taehyung için ise..
aslında onun aşkı bile hatırladığını düşünmüyordu kimse..

~











Bölüm sonu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bölüm sonu..

Başlıktada dediğim gibi 'herkes ikinci bir şansı hak eder.'

bölümde geçen zaman, 17 Ağustos saat, akrep on ikiyi kovalarken doğduğum gün ve saat,  belki bunun şerefine küçük bir hediyede bulunabilirim diye düşündüm size 🫠

(eğer bu bölümü 17 ağustos öncesinde okuyorsanız yazar dayanamamış ve bölümü yayınlamıştır demekk🫣)

okuduğunuz için teşekkür ederim<3

iyi günler/iyi geceler/günaydın







-sevde











sağlıcakla kalın🫶🏻

kavun çekirdeği ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin