normalde başa hiç yazı yazmam ama sizlerden 1azcık yorum isteyebilir miyim? tepkilerinizi okumak yazmaya teşvik ediyor, olumlu/olumsuz yorumların hepsi çok değerli benim için. iyi okumalar!
♡♡♡
Nasıl engellenmiş olabilirdi? Kim engellemişti ki onu? Yazmasını beklemişti ama aslında ulaşamıyor muydu kendisine?
Hyunjin'den başka kimseyle görüşmemişti ki dünden beri. Kendisi engellemişti de, hatırlamıyor muydu?
Hyunjin'den başkası yoktu.
Hyunjin.
Genç anlık kararla arkadaşını aradı ve dudaklarını ısırdı alışkanlıktan, acıdıklarını unutarak. Arkadaşı telaşlı bir sesle telefonu açıp "Neredesin?" diye sorunca yumuşayıvermişti.
"Hyunjin, bir şey soracağım. Telefonumu karıştırmış olma ihtimalin var mı?"
Karşı taraf sessiz kaldı, Seungmin kafasını aşağı yukarı salladı ve acı bir gülümseme aldı yüzünü.
"Anladım."
Karşı taraftan gelen bekle, kelimesinin bitmesini beklemeden telefonu kapattı ve Chan'ın engelini açtı. İkinci arayacağı kişi de o olacaktı. Binadan uzaklaşırken arkasından seslenilmesiyle durdu ve arkasına baktı.
O sırada telefon açılmıştı ancak Seungmin bunu fark edemeyecek kadar şaşkınlık içerisindeydi.
Joochul, tişörtü ve elleri kan içerisinde, kendisine doğru koşuyordu.
"Seungmin, yardım et." diye yalvardı küçüğün kollarına tutunarak, kan izlerini bıraktı umarsızca. Seungmin donakalmıştı. "Seungmin, duyuyor musun beni? Yardım etmen gerek!" dedi sesindeki çaresizlik gittikçe artarken.
"Ne oldu?" diye sorabildi biraz olsun durumun gerçekliğini kavrayabildiğinde.
"Tartışıyorduk, onu ittirdim. Kafası sehpanın sivri ucuna denk geldi, kanıyor, durduramadım ben Seungmin. Denedim, durmuyor kanaması, ambulansı arayamam! Ya katil olursam?"
Seungmin derin bir nefes aldı, Joochul'un ellerinden kurtuldu bir çırpıda. Titreyen elleri telefonunu kaldırdı ve hala açık olan aramayı sonlandırıp ambulansı aradı. Telefon elinden alındı "Hapse atılırım!" nidaları eşliğinde, ve yere atıldı. Seungmin telefonuna koştu hemen.
"Sen salak mısın?! Asıl ölmesini izlersen katil olursun, aptal!"
Kiminle konuştuğu ve konuşmasındaki saygısızlık hiç umurunda değildi. Ekranı parçalanan telefondan hala ses geliyordu, neyse ki. Bulundukları yerin konumunu söyledikten sonra donup kalmış Joochul'e döndü.
"Dua et de hasar kalmadan onu iyileştirebilsinler."
Sonrası Seungmin için pusluydu, Jinyoung'u kontrol etmeleri, ambulansın gelmesi, Hyunjin'le yaptığı konuşma, Joochul'ün sorgulama için hastanede ayrı bir yere götürülmesi... Hyunjin'in durumdan nasıl haberdar olduğunu bile sorgulayamamıştı, düşünemiyordu çünkü.
Bir şey hariç, hiçbir şey düşünemiyordu.
Buna kendisi sebep olmuştu. Ortada Seungmin olmasaydı ne Jinyoung'un başına bir şey gelirdi ne de insanlar onun gibi bir yükü taşımak zorunda kalırdı. Gittiği her yere uğursuzluk getirdiği yetmiyormuş gibi insanları belaya sürüklüyordu, yakınlık dereceleri ne olursa olsun Seungmin'le tanışan hiç kimse hayatından memnun değildi ve ona karşı davranışlarından da belli oluyordu her şey.
Herkese onu korumaya çalışırken bir şey oluyordu.
Olmasa daha iyiydi, Seungmin.
Tüm vücudu tir tir titrerken gözleri yere sabitlenmiş bir şekilde bunları düşünüyordu Seungmin. Oturduğu yerde kamburu çıkmış, elleri ne yapacağını bilemez halde öylece kucağında, serbest.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bang bang bang bang, chanmin ✔️
Fanficseungmin'in problemleri vardı, bir de asistan öğretmeni. seungmin!öğrenci chan!asistanöğretimgörevlisi au rahatsız edici içerikler bulunur. yetişkin içerik olarak işaretlenmiştir. lütfen bunlara dikkat ederek okuyunuz.