z) ve bir kez daha açtı kış güneşi

491 53 44
                                    

"Ben gidiyorum."

Bu cümle Bang Christopher Chan tarafından, ifadesiz bir suratla, tam şu an, Kim Seungmin'e söylenmişti.

"Nereye?" dedi sessizce küçük. Hayal kırıklığı yüzünden okunabiliyordu.

Onca güzel gün geçirmeleri tabii böyle sonuçlanmalıydı. Geziden beri elleri bile birbirine değmemişti, sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıp her şeyi iyileştirerek en baştan almaya çalışmışlardı. Çalışmışlardı çalışmasına ama huylu huyundan vazgeçer miydi? Seungmin Chan'dan gelecek darbelere artık alışmıştı.

Chan kendini daha fazla tutamayıp güldü. Kollarını açıp gözleriyle izin istedi, Seungmin'e sarılmadan edemezdi şu an. Biraz acımasızca olsa da yaptığı sevdiğinin tepkisini merak etmişti. Seungmin kaşlarını çattı. "Ne diyorsun ya?" diye mırıldandı büyüğünün kolları arasına girerken.

Chan gülüşlerinin arasında nefeslenerek Seungmin'i sıkı sıkı sardı.

"Başka bir okula transfer edildim sonunda."

Seungmin'in yüzü sevinçle aydınlandı.

"Nereye peki? Uzakta mı?"

Chan güldü tekrar.

"Merak etme, uzaklaşmayacağız. Buraya sadece bir saat uzaklıkta bir özel üniversite."

Seungmin dudaklarını büzdü geri çekilirken.

"Senin için zor olmayacak mı?"

Chan güldü oyuncu bir şekilde. "Benim için zor diye bir şey yok, bebeğim." dedi göz kırparken. Seungmin kızardı ve Chan'ın koluna vurdu.

Şu an Seungmin'in çalıştığı kafedelerdi, Chan Seungmin'in iş saatinden önce Seungmin'i evinden alıyor, birkaç saati kafede, beraber geçiriyorlardı. Artık rutin olmuştu bu görüşmeler.

Chan ciddileşti, şimdi söyleyeceği şeye ne tepki alacağını bilmiyordu.

"Seungmin... Eğer hazır hissetmiyorsan seve seve beklerim ama bunu söylemem gerekiyor."

Derin bir nefes aldı ve göğsüne vurdu hafifçe. Seungmin meraklanmıştı.

"Ben sana sevgilim diyebilmek istiyorum." dedi Chan bir nefeste. Gözleri kapalıydı, ters bir cevap almaktan korkuyordu.

Seungmin gülümsedi hafifçe ve ellerini uzattı Chan'ın yüzüne, yanağını okşadı. Chan'ın nefesi kesilmişti bu temasla. Gözlerini açtı yavaşça, korkaklığını üstünden atamayarak. Seungmin'in gülümsediğini görse de içi rahatlamayacaktı kesin bir cevap almadan. O yüzden sevdiğinin gözlerine baktı, onaylaması için yalvarır bakışlarla.

Seungmin'in gülümsemesi bir kıkırtıya dönüştü.

"İsteklerimiz aynı yöndeymiş, sevgilim."

Chan oturduğu yerden kalkıp ilk kez izin almadan Seungmin'in belini sardı ve oturduğu yerden kaldırdı kucaklayarak. Etrafında döndürdü birkaç kez sevdiğinin bedenini, kafedeki gözlerin neredeyse hepsi onların üstündeydi ama umurlarında bile değildi.

Mutluluk, bu demekti.

Kokusunu içine çekti Chan küçüğünün, neredeyse onu kaybettiği aklına geldi. Hem de defalarca. Ve ağlamaya başladı. Kendini kontrol edemiyordu, hıçkırıklarının ardı arkası kesilmiyordu. Seungmin bakakalmıştı.

"Hey, tamam. Sakinleş, sevgilim. Bak, buradayım, buradayız."

Buradayız.

İki insan, birbirini sevmişti. Sevmişti sevmesine ama, çok yanlış zamanda sevmişlerdi ne yazık ki. Gerçek sevgi bu olmalıydı işte. Birbirlerini yanlış zamanda bulmalarına rağmen kaybetmemişlerdi. Doğru zamanı kendileri yaratmışlardı.

İki doğru insan, bunu yapabilme becerisine sahipti. Chan ve Seungmin, birbirleri için yaratılmışlardı. Tanrı'nın onlar için her ne kadar acımasız planları olsa da onlar hepsine birer birer göğüs germiş, sağlıklı bir ilişki için ellerinden geleni yapmışlardı.

Ve işte buradalardı.

Chan yavaş yavaş duruldu Seungmin'i hala kolları arasında tutarken. Seungmin büyüğünün yüzünü seviyordu parmak uçlarıyla, kendisi de ağlamıştı sessiz, usulca. Chan da küçüğünün yanaklarını sildi ve tekrar sarıldı içine katmak istercesine.

"Seni çok seviyorum, Kim Seungmin. Tanrı seni bana bahşettiği için minnettarım."

Seungmin güldü. Gerçek bir gülüştü bu, içinde ne acı, ne sahtelik, ne de zorundalık bulunuyordu. Saf mutluluk gülüşüydü.

"Ben de seni çok seviyorum, Bang Christopher Chan."

Chan istemeye istemeye de olsa çalışma zamanı gelmiş olan Seungmin'i görevine gönderip kendisi de çalışmaya koyulmuştu. Yaşananları Felix'e haber vermediği gelmişti aklına başlamadan önce. Kardeşini aradı yüzündeki kocaman gülümsemeyle.

Felix sağ cebinde titreşen telefonunu sol eliyle, zar zor çıkarabilmişti. Sağ eli sevgilisinin elinin içerisinde olduğu için kontaklarını bozmak istememişti. Telefonu açtığında gülen Changbin'e kötü bir bakış attı.

"Efendim abiş?"

Chan'ın gülümsemesi sanki mümkünmüş gibi daha da büyüdü.

"Seungmin'le sevgiliyiz."

Felix bir süre abisinin söylediğini anlamaya, sindirmeye çalıştı. Beyni olanları algılayınca sevgilisinin elini bırakıverdi, oturduğu yerden zıplayarak kalktı ve havaya sıçradı sevinçle.

"Abiş! Abiş! Canım abişim! Biliyordum bunu yapabileceğinizi! Best couple'ım benim!" diye çığırdı oturdukları çay bahçesindeki insanları umursamadan. Changbin ise kahkahalara boğulmuştu.

Chan kahkaha attı. Sevinçten yerinde duramıyordu ki çalışsındı?

Felix sevinçten yüksek tondan indiremediği sesiyle tekrar cıvıldadı.

"Bunu kutlamamız lazım. Herkesi çağırıyorum akşam bize. Yaşasın be abiş!"

Chan güldü ve başını iki yana salladı.

"Seungmin'den izin almam lazım."

Felix kahkaha attı dalga geçer gibi.

"Ay abişim hanımcı olmuş. Seni seni seni. Ben hallederim Seungmin'imi, sen merak etme."

Chan güldü ve vedalaşıp telefonu kapattı.

Gözleri çalışan Seungmin'e takıldı. Gülümsemesi her zamanki müşteri servisi gülümsemesinden farklıydı, içtendi, canlıydı.

Sevgilisinin gülümsemesi.

Sevgilisi.

Ayaklarını birkaç kez yere vurdu hafifçe, sevincinden içi içine sığmıyordu.

Seungmin'in gözleri sevdiğini buldu. Kendisini izleyen Chan'ın bakışlarıyla buluştu bakışları. Ah o bakışlar, neler anlatıyordu ama!

Seungmin'in çalıştığı kafede sıradan bir gündü.

Müşteriler için sıradan bir gündü, Kim Seungmin için sıradan bir gündü. Hayır, bekleyin.

Nasıl sıradan bir gün olsundu ki? Bugün, Kim Seungmin'in sevgilisi vardı.

♡♡♡





bitti???? nasi ya

cok uzatmak istemedim acikcasi, o kadar kaostan sonra sıkıcı olacak gibi geldi....... aslinda aklimdaki final de bu degildi ama hem mental sagligim acisindan hem de sizlere verdigim umut acisindan boylesi cok daha iyi olacakti. aklimdakini yazamamis olsam da en azindan rahatim, bag kurdugum ve ozlestigim kim seungmin mutlu olsun istedim, ben olamasam da.

sizleri cok seviyorum, buraya kadar benimle gelip okudugunuz icin tesekkur ederim!!!!!!

<3

bang bang bang bang, chanmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin