-6-

4.1K 209 44
                                    

Oy sınırı 20 yorum sınırı 20'dir.

Aşağı indiğimizde Çağrı şokla ikimize bakıyordu. Hiçbir şey demeden gidecekken;

Ege:
-Akşam telefonuna bakarsın.

Dediği şeyle yüzümü ekşitmiştim. Neden bu işe girmiştim ki birden? Hızla giderken arkamdan Çağrı'nın adımı seslendiğini duyabiliyordum.

En sonunda yakalayıp;
-Zeynep ne oldu? O çocuk sana bir şey mi yaptı yoksa?
-Y-yok bir şey. Ali aradı eve gitmem lazım. Merak etmişler.
-Hee tamam da sanki tedirgin gibisin. Yoksa bir şey mi öğrendin?
-Daha öğrenemedim ama artık bırakmak istiyorum seninle bu olayı.
-Daha başlamadık ki. Ne oldu birden?
-İstemiyorum kendimi kötü hissediyorum zaten. Beni rahat bırak lütfen.

Yanından ayrıldığımda gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. İlk kez bir başkası için ağlayacaktım galiba. Bu zamana kadar ailem dışında kimse için ağlamamıştım. Buna Ali, Arap ve Vefa da dahildi onlar da benim ailemdi çünkü.

—————-

Sabah olduğunda gözlerimin şiştiğini görmüştüm. Galiba çok etkilenmiştim bu durumdan. Normal Zeyno'nun umurunda bile olmazdı ama ben ondan sonra galiba değişmiştim.

Telefonuma gelen bildirimle kalkmıştım.

Çağrı:
-Okula gelmeden önce attığım konuma gelir misin? Önemli şeyler öğrendim.

Bir şey demeden kalkmıştım. Vefa için her şeyi unutabilirdim.

—————

Attığı konuma geldiğimde telaşla dönen bir adet Çağrı görmüştüm.

Zeyno:
-Ne oldu? Neden çağırdın? Eğer önemsizs-
-Hazal'a Berk saldırmış.

Dediğiyle gözlerimi açıp;

-NEE! Ciddi misin sen?
-Maalesef evet bunu beklemiyordum. O şeref-
-Sakin ol lütfen. Arkadaşın diye böyle düşündüğünü biliyorum anlıyor-
-ANLAMAZSIN! Senin arkadaşların sana böyle hissettirmez. Onlar senin ailen gibi. Ya ben? Hiç kimsem yok. Bu arkadaş gibi duranlar var ya? Onlar kimse benim için.

Başımı yere eğmiştim. Yanıma yaklaşmaya başlamıştı.

Çağrı:
-Sadece seni bir anlık bile olsa arkadaş gibi hissetmiştim ama değilmiş galiba.

Tam cevap verecekken arkamızdaki sesle susmuştuk.

Ege:
-Sevgilim seni bekliyorum neredesin?

Çağrı:
-Ne diyor bu Zeynep? Ne sevgilimi?
Zeyno:
-Açıklayaca-
Ege:
-Ne açıklaması yapacaksın ya? Benden hoşlanıyor sonuç bu. Ne yapabilirsin bundan sonra?

Ellerini sıkıp bana yaklaşmıştı Çağrı.

Çağrı:
-Gerçekten değilmişsin.

———————

İlerleyen saatlerde Ege yanıma gelmişti.

Ege:
-Artık açıklayalım diyorum ha ne dersin?

Ayağa hızla kalkıp;
-BİR ŞEY AÇIKLAMAYACAĞIM SENİ SEVMİYORUM BEN NE ZORLUYORSUN YA!

Herkes bize bakıyordu. Çağrı uyuklarken sesimle o da kalkmıştı.

Ege:
-Sus! Herkes bize bakıyor.

Arap:
-Ne oluyor Zeyno? Bu sincap seni rahatsız mı ediyor?
Ali:
-Hayırdır birader bir sorun varsa bana gel.

Diyip karşılarına geçtiklerinde hızla oradan ayrılmıştım. Çağrı ile konuştuğumuz boş sınıfa geçmiştim. Ağlıyordum kendimi boşlukta hissediyordum. Şu an sadece kardeşimi istiyordum ben. Vefa burada olsa beni anlardı kesin.

Dışarı izlerken arkamdaki sesle dönüp hızla yanına gitmiştim.

Çağrı:
-Seni rahatsız mı etti?
-Şu an sadece sussak ve sana sarılsam olur mu?

Dediğimle kafasını sallamıştı.

Ellerimi boynuna doladığımda belimde bir el hissetmemiştim. Hala bana kırgındı galiba. Kulağına fısıldayarak;

-Şu an buna ihtiyacım var yalvarırım bana sarıl.

Dediğimle anında ellerini belime sımsıkı koyup sarılmıştı. Şu an kendimi çok iyi hissediyordum. Çağrı bana iyi geliyordu.

Ayrıldığımda gözlerinin içine bakıp;

-Dün bazı dediklerim gerçekti. Senden sonra cidden değiştim ben. Belki dışardan anlaşılmıyor ama bana iyi geliyorsun. Bana belki de Vefa'yı hatırlatıyorsun bilemiyorum ama gitme lütfen. Sen de Vefa gibi gitme.

Ağlamam şiddetlenince ellerini yüzüme koyup o da birden ağlamaya başlamıştı. Nedenini bilmiyordum.

————

Aradan biraz zaman geçince;

Çağrı:
-Gitmeyeceğim söz veriyorum. Şimdi bana anlatman lazım ki çözelim bu durumu.
Zeyno:
-Beni tehdit etti işte. Senden ayrılmamı istedi. Ayrıca rol yaptığımızı biliyormuş. Duymuş bizi.
-Pislik gerçekten. Neden bana söylemedin?
-Vefa için. Bana yardım edebileceğini söyledi.
-O mu edecek? Eminim Berk'in Hazal'a saldırdığını da biliyordur. Susmuştur çünkü korkak.
-Evet o olay da  var. Sen nereden öğrendin?
-Sen gittikten sonra sadece Berk ve ben kaldık sarhoştu saçma sapan konuşmaya başlarken kendisi itiraf etti. Ama şu an hatırlamıyor gibi bana itiraf ettiğini.
-Çok korkunç bu. Bunlar nasıl insanlar? Hem Hazal neden itiraf etmiyor? Kimden korkuyor?
-Korkudan olduğunu sanmam. O gün çok güzel yalan atmıştı bize ya Vefa için.
-O zaman neden söylemiyor? Berk ne demiş olabilir kıza?
-Onu da biz bulucaz merak etme o kamera kayıtları çıkacak.
-Dün ben bir kasa buldum. Ama şifre vardı. Sevdiği birisinin bir şeyi olmalı.
-Babası Berk'i sevmez. Bence onunla ilgili bir şey değil. Benim bildiğim eski bir aşkı varmış babam söylemişti ama kim olduğunu bilmem.
-Çok zor bu durum yaa uff!

Etrafta turlamaya başlamıştım.

Çağrı:
-Gerçekten Ege'den hoşlanmadın değil mi?
-Saçmalıyorsun Çağrı. Neden hoşlanayım? Hem ben hala-
-Ali'den hoşlanıyorsun doğru unuttum.
-Onu demeyecektim. Hem ben hala Vefa'yı düşünüyorum diyecektim.
-Hee pardon birden öyle diyince. Ama yine de dediğim doğru değil mi? Ondan hala hoşlanıyorsun?

Ağzımı aramaya çalışıyordu. Yanına yaklaşıp;

-O zaman sen cevap ver. Hala Hazal'ın yalanlarına rağmen ondan mı hoşlanıyorsun?

Dediğimle yüzü gerilmişti. Hızla sınıftan çıkmıştı. Neden bu kadar sinirlenmişti ki?

Çağrı neden bu kadar sinirlendi sizce? Tahmini olan?
Ayrıca Ege ile sevgili yapmadım. İstediğiniz buydu galiba.

Sena Şener-Porselen Kalbim

senden sonra||zeyçağ🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin