-14-

3.1K 180 54
                                    

Oy sınırı 50 yorum sınırı 20'dir.

Aradan 1 hafta geçmişti. Galiba bu hafta o gittikten sonra en heyecanlı haftam olabilirdi. Her an gelebilir diye heyecanlanıyordum.

Ama bugün gelecekti emindim. Haftanın ilk günüydü bu yüzden gelme ihtimali yüksekti.

Sabah erkenden kalkıp hazırlanmıştım. Bugün biraz daha kendime bakmak istiyordum. Saçlarımı düzleştirmiştim.

—————-

Okula bizim çocuklarla geldiğimizde kocaman bir topluluk görmüştüm. Herkes sanki bir şeyin etrafına toplanmış gibiydi.

Ali:
-Bu ne şimdi?
Zeyno:
-Bilmiyorum ama aşırı merak ettim.

Diyip hızlıca aralarına girmiştim. Aralarından geçtiğimde gördüğüm şeyle gözlerimi kocaman açmıştım. Çağrı vardı şu an karşımda. 1 yıl aradan sonra onu görmek beni çok mutlu etmişti.

Ben ona şokla bakarken birden gözlerimiz kesişmişti. Ben ona gülerken birden yüzü düşmüştü. Neden böyle bir tepki veriyordu ki bana?

Ben ona el salladığımda diğerlerine dönüp;

Çağrı:
-Arkadaşlar diğer teneffüs konuşalım mı? Şimdi derse geçmem lazım.

Diyip aralarından geçmişti. Hızlıca merdivenleri çıkarken bende arkasından ona yetişmeye çalışıyordum.

Tam sınıfa girecekken kolundan tutmamla sertçe kolumu ittirip bana dönmüştü.

-NE İSTİYORSUN SEN!
-Ç-Çağrı konuşalım mı?

Bir şey demeyince kolundan tutup bizim boş sınıfa sokmuştum.

Çağrı:
-Ne diyeceksin? Derse geç kalıcam hızlı ol.
-N-neden böylesin? Ben seni özledim Çağrı.
-Ee? Sonuç?
-Anlam veremiyorum şu an. Bana yalan atmışsın hiçbir yere gitmemişsin neredeydin? Neden benimle konuş-
-Bitti mi? Gidicem çünkü.
-Bana neden cevap vermiyorsun peki? Onu söyle.
-Pekala söylersem gidecek misin?
-Evet gideceğim.
-ARTIK SENİ SEVMİYORUM BU YÜZDEN SANA DA CEVAP VERMEK İSTEMİYORUM!
-O-olamaz ama bu. Bana o kadar şeyler söylemiştin bir açıklaması olmalı.
-AÇIKLAMA FALAN YOK! Eğer yüzsüz değilsen çekip gidersin bir daha da beni rahatsız etmezsin anlıyor musun?

Gözyaşlarımı tutamıyordum. Şu an en son istediğim onun karşısında ağlamaktı ama tutamıyordum işte.

-Pekala bir daha rahatsız etmeyeceğim özür dilerim.

Sınıfa girdiğimde sırama hızla geçip çantadan defterlerimi çıkarmıştım. Şu an başka şeyleri düşünerek onu unutmam lazımdı.

O sırada bana atılan kağıtla kafamı çevirmiştim.

Ali:
-Ne oldu Zeyno? Ağlamışsın sen.
-Sonra anlatırım.

Diyip önüme dönmüştüm. Sınıfa o sırada Çağrı da girmişti hocayla. Ben bir kere yüzüne bakıp kafamı çevirmiştim.

Hoca:
-Evet arkadaşlar uzun bir aradan sonra eski sınıf arkadaşınız tekrardan geldi. Çağrı' cım boş bir yere geç sen.

Bi benim yanım bir de Hazal'ın yanı boştu. Hazal'ı hiç sevmediğini biliyordum herhalde benim yanıma geçer derken onun yanına geçmişti. Ben ona şokla bakarken Hazal bana dönüp gülümsemişti.

Elimdeki kağıdı sıkıyordum sinirden. Ben nasıl böyle devam edecektim ki?

————-

Öğle arası Ali ve Arap'ın yanlarına doğru giderken gördüğüm manzara beni durdurmuştu. Çağrı onlarla birlikte aynı masada oturuyordu. 

Yanlarından geçip gidecekken Arap'ın sesini duymuştum.

Arap:
-Kızım gelsene bak kim gelmiş?
Zeyno:
-Yemek yiyecektim ama.
Ali:
-Gel biz sana aldık.

Mecbur gidip oturmuştum yanlarına. Çağrı'nın bana sinirle baktığını görebiliyordum. Kafamı çevirip Arap'a bakmaya başlamıştım.

Arap:
-Ee konuşmayacak mısınız?
Çağrı:
-Biz sabah konuştuk Arap. Merak etme sen.
Zeyno:
-Evet konuştuk bazı şeyleri çok iyi çözdük iyi oldu hem.
Cemre:
-Ne bu gizli konuşmalar?
-Arkadaşın sana anlatmıştır bence. Neyse ya ben kalkıyorum çocuklar sizde kusura bakmayın benim pek keyfim yok.

Yerimden kalkıp sınıfa geçmiştim. Gerçekten sinirlenmiştim. Neydi bu tavırlar?

Ben sıramda oturmuşken gelen sesle kafamı çevirmiştim.

Ege:
-Ne bu sinir? Halbuki bugün en mutlu günün olmalı.
-Sana ne bundan Ege. Bak işine.
-Merak ettim ya hemen sinirlenecek yer arıyorsun.

Ayağa kalkıp karşısına geçmiştim.

-İlk olarak seni hiç ama hiç ilgilendirmez bu yüzden açıklama gereği de duymuyorum.

Bir adımda dibime kadar girip kafasını bana eğmişti.

-Ama ne yapabilirim konu sen olunca kafam karışıyor. Güzelliğin,bu tavırların...

Elleri saçlarımda gezmeye başladığında tam vuracakken Çağrı'nın sesini duymuştum.

Çağrı:
-Aa böldüm galiba! Ben gidiyorum merak etmeyin siz.
Zeyno:
-Saçmalama Çağrı.
Ege:
-Şimdi neden sinirlendiğini anladım be güzelim!
Çağrı:
-Hmm güzelim! Baya iyi iltifatmış Zeynep. Sen beğenirsin aslında böyle.

Ege'den ayrılıp Çağrı'nın yanına gitmiştim.

-NE İMA EDİYORSUN SEN YA! BENİMLE DERDİN NE SENİN LAN!

Tam ittirip vuracakken bileklerimden tutmuştu.

-Onu bir kere yaparsın Zeynep. Artık ben eski Çağrı falan değilim bu yüzden bu boş tavırları bırak. Ayrıca;

Diyip kulağıma eğilmişti.

-Ayrıca beni böyle kıskandırabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.

Sınıftan çıktığında dediği şeyden çok kokusu beni kendine iyice çekmişti. Neden böyle hissediyordum hala? Hatta daha da derinleşiyordu ona karşı ilgim.

Ege:
-Seni çok iyi anlıyorum ben merak etme.

Kendime gelip Ege'ye dönmüştüm.

Zeyno:
-Ne diyorsun yine sen?
-Aynı hisleri sen geldiğinden beri yaşıyorum diyorum. Aynı benim senden etkilendiğim gibi ondan etkileniyorsun. Ama bizim olmamız imkansız olduğu gibi sizinki de imkansız.

Evett Çağrı geldi. Sizce neden davranışları böyle? Ayrıca Ege'nin dediklerini doğru buluyor musunuz?

Can Koç- Gökyüzünü Tutamam

senden sonra||zeyçağ🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin