-3-

5.1K 200 84
                                    

Çağrı
Zeynep'in bu laflarından sonra oradan çıkmıştım. Neden bilmiyordum ama kendimi kötü hissediyordum. Aslında amacım tabi ki bir şeyler söylemek değildi ona. Sadece rezil etmek istiyordum. Gerçekten iyi bir gözlemciydim bu doğru bir şeydi fakat asıl olan ondan bu lafları duymaktı.

Ses kaydını kapatıp lavaboya girmiştim. Normalde asıl amacım bütün okula bunu dinletmekti ama yapamayacaktım galiba.
Çünkü onu anlatırken ki yaşadığı duygu bana geçmişti.

Bunu yaparsam kendimi iyi hissedemezdim. Hem ayrıca empati kurmam lazımdı. Ben de Hazal'a karşı aynı duyguları besliyordum.

Tam lavabodan çıkarken karşıma yine Ege çıkmıştı. Zaten aşırı derecede kavga etmiştik. Bana Zeynep'ten hoşlandığını söylemişti. Tabi ki buna inanmıyordum. Ege'yi çocukluğumdan beri tanırdım ve sevebileceği bir kız değildi o. 

Ege:
-Ne o gidip Zeyno'ya mı anlattın?
-Ne diyorsun yine Ege? Yine bir kız için bana yumruk mu atmak istiyorsun?
-Bunu ben istemedim kardeşim sen kendi laflarınla buna izin verdin.
-Ben gerçekleri söyledim sadece. Hem ne Zeynep'i ne diyorsun?
-Onunla karşılaştım bana seni sordu. Hem yüzümdeki yaraları da sordu. Seninle kavga edebileceğimi düşündü.
-Ee işte ne yapabilirim? Eğer çok istiyorsan gidip Zeynep'e beni şikayet edebilirsin iyi günler Ege.

Yanından ayrılıp sınıfa geçmiştim. Ege ile uğraşamazdım biliyordum bu triplerini onun. Bi aralar Berk'le de kavga etmişti bir kız için.

Hazal yanıma gelip;
-Bu akşam size gelebilir miyim acaba?

Yüzüne baktığımda gülümsemesini görmüştüm. Gerçekten yaptıklarına rağmen ondan hoşlanıyordum hala.

Çağrı:
-Tabi ki ama merak ettim neden?
-Ya annemler evde değil ayrıca biraz laflarız ne olacak? Eğer istemezsen anl-
-Saçmalama tabi ki gel.

Yanağıma bir öpücük kondurup gitmişti. O sırada aptal aptal sırıtmaya başlamıştım. Kafamı çevirdiğimde Zeynep'in bana baktığını görmüştüm. Yüzünden hiçbir şey sezememiştim. Duygusuz bakıyordu. Sanki bana kırılmış gibiydi de biraz.

—————-

Akşam Hazal ile film izledikten sonra konuşmuştuk baya. Onunlayken gülüyordum ama çokta kasılıyordum herhalde heyecandandı bu.

Zeyno
Sabah kapımın hızla çalınmasıyla kalkmıştım. Kimdi bu sabah sabah?

Uykulu gözlerle kapıyı açtığımda karşımda Arap'ı görmüştüm.

Arap:
-BİTTİN SEN!
-Ne diyorsun ya sakin ol!
-Kızım görmedin mi?

Telefonunu açıp ses kaydını dinletmişti.

"-Yalan atma bana artık. Doğruları söyle. Senin o bakışlarını gördüm Zeynep. Ya da Arap'a da Ali'ye de bir şey olduğunda kime en çok üzüldüğünü gözlerimle gördüm. Ali Cemre sevgili olacak belli işte. Bunu bildiğin için son günlerde aşırı üzgünsün. Bunu görebiliyorum.
-Ne? S-sen n-nasıl yani?
-İyi bir gözlemciyim sadece abartma lütfen. Şimdi açıkla bana.
-Tamam doğru ondan çok hoşlanıyorum. Hatta Arap'tan sonra ilk kez birine daha açıklıyorum. Ona aşığım. Küçüklüğümden beri en büyük hayalim onunla sevgili olmak."

Şokla gözlerimi açmıştım. Bu neydi böyle? Cidden oyuna gelmiştim. Herkesin öğrenmesi umurumda bile değildi ama Ali ne olacaktı?

Zeyno:
-A-Ali?
Arap:
-Kötü bir haber daha. Öğrendi o da. Aynı anda dinledik. Tepkisini de gördüm yani.
-Nasıl?
-Yüz ifadesi donuktu. Hiçbir şey demeden çekti gitti.

Yere çökmüştüm. Kendimi çok kötü hissediyordum. O sırada omzumdaki ellerle kafamı kaldırmıştım. Karşımda Arap yerine Ali vardı. Şokla ayağa kalkıp;

-Ş-şey b-ben ne diyeceğimi bilemiyorum Ali.
-Şşş! Üzme lütfen kendini.
-Ama gerçekten kendimi kötü hissediyorum. Herkes de öğr-
-Bırak ne olacak? Öğrenirlerse öğrensinler. Rezil falan da olmadın.
-Ama sana oldum Ali. Senin benden hoşlanmadığını biliyorum. Tabi ki seviyosun ama o anlamda değil.
-Tamam bunlar doğru hatta bu hayatta annemden sonra hayatımdaki en değerli diğer kadınsın ama bunlar sadece kardeşçe duygular. Seni kırmak hiç istemem am-
-Amasını biliyorum üzülme sende benim için. Ben zaten bu düşüncelerle on yıl yaşadım alışığım.

Gözlerimin dolduğunu bile fark etmemişken;

Ali:
-Zeyno sen ağlıyorsun. Cidden çok özür dilerim. Sana karşı o anlamda duygularım yok lüt-
-Ali böyle deme daha da kendimi kötü hissediyorum. Unutsak nasıl olur? Merak etme sana kötü bir his vermem.
-Böyle deme zaten öyle hissetmiyordum. Bari gel sarılalım.

Kollarını açtığında hemen sarılmıştım. Onu seviyordum hem de çok ama şu an daha da iyi anlamıştım onunla birlikte olamayacağımı.

————

Aradan bir hafta geçmişti. O sırada ben hiçbir şekilde okula gidememiştim. Biliyordum bunların hepsini o çocuk yapmıştı. Başka kim yapardı ki zaten? Beni ses kaydını almıştı birde.

Bugün birde konser vardı ayrıca. Ben evde yine uyuklarken kapım hızla çalınmıştı. Aa bu neydi böyle?

Oflaya oflaya kapıyı açtığımda karşımda Çağrı'yı görmeyi beklemiyordum.

Endişeyle bana bakıyordu.

-Kendine bir şey yaptın sandım çok korktum.

Diyip bana yaklaştığında ittirmiştim.
-Sen ne yüzle buraya gelirsin! Git evimden!
-Bu ses kaydını benim attığımı mı düşünüyorsun?
-Sence? Başka kim vardı orada?
-Hazal!
-Hazal mı? Nasıl yani? Orada falan değildi suç atma diğer insanlara.
-Değildi zaten orada. Ama Hazal attı eminim. Hatta inanmıyorsan ses kaydı var.

Bana bir ses kaydı dinletmişti. Cidden Hazal kendi attığını itiraf ediyordu.

-Tamam ne fark eder arkadaşsınız sonuçta. Belki de sevgilin daha çok sevgili gibi duruyorsunuz. Ne yapabilirim? Bunu ses kaydına alman bile hata.
-İlk olarak sevgilim değil ayrıca ses kaydına almam hata haklısın ama sana gıcık olmuştum. Rezil etmek istemiştim ama sonra vazgeçtim. Ali'ye karşı duygularını duymak beni bundan vazgeçtirdi.
-Fark ettiysen yorum yapmıyorum tekrar ses kaydına alırsın falan. Korkutucu cidden.
-Hayır almıyorum al istersen telefonumu ayrıca bana güvenmeni istiyorum ben onlar gibi değilim.
-Neden sana güveniyim hem ayrıca bana neden geldin ki? Benim sana güvenip güvenmemem ne değiştirecek?
-HER ŞEYİ ZEYNEP!
-Ne?
-İstersen intikam için ses kaydına al umurumda değil ama bugün açıklayacaklarım belki fikrini değiştirir.
-Ses kaydına almam bana yapılan şeyi sana yapamam. Ama merak ediyorum ne diyeceksin?
-İçeri geçsem?

Sizce Çağrı neler diyecek? Tahminler neler?

Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

senden sonra||zeyçağ🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin