Lee Minho her zaman yalnız olmuştur. Kimse onla arkadaş olmak istemezdi çünkü ona okulda "ezik, soğuk, saygısız" lakapları takılmıştı, herkeste sorgulamadan bunlara inanmıştı.
Lee okula vardığında arkasından aniden gelen ses ve ıslak hisle arkasına dönmüştü. Üstüne vişne suyu dökmüşlerdi beyaz okul formasının üstünde adeta kan gibi gözüküyordu.
Lee ne yapacağını şaşırmıştı. Annesine söylese daha da ezik durumuna düşeceği için hiç kurcalamamaya çalıştı. Okula gelmeden önce çantasına koyduğu hırkayı çıkartıp giydi ve sessizce oradan ayrıldı, ah hayır ayrılmaya çalıştı çünkü başaramadı. Arkasındaki kişi bir anda ellerini Lee'nin sırtına bastırdı ve hızlıca ittirdi.
Lee aniden itilmesi yüzünden kendini koruyamadan yere yapıştı yerdeki çamurlardan dolayı üstü çamur olmuştu. Göz yaşları akmaya başlamıştı ama sessiz kalmıştı. Önündeki ellerini göğsünde bağlamış kız ise ağladığını görmüş ve kahkahasını basmıştı.
"Ağlıyor musun cidden?"
"Of sanki çok bir şey yaptık hemen ağla zaten."Lee içinden yeter diyerek sayıklıyordu.
En sonunda ayağa kalktı ve okulun çıkışına koşmaya başladı, daha fazla dayanamazdı.
Eve giderken birisine çarpmıştı kafasını kaldırıp baktığında onların okulundan olmadığını gördü içi biraz rahatlamıştı.
"Hey, iyi misin? Üstün çok kirlenmiş ve yanağın kanıyor."
Lee'nin göz yaşları hızlıca akmaya başlamıştı.
"Asla iyi olmadım."
"Ahh, tamam bir dakika oturalım lütfen."
"Peki"
Lee'nin çarptığı çocuk hızlıca çantasından peçete çıkartmıştı ve Lee'nin yanağını temizlemeye başlamıştı.
"Acıdığında söyle tamam mı?"
"Tamam."
Lee'nin çarptığı kişi Lee'nin isim kartına baktı ve adının "Lee Minho" olduğunu öğrendi.
"Adın Minho mu?"
"Evet, senin?"
"Han Jisung"
"Peki Jisung teşekkürler yardım ettiğin için."
Lee kalkmaya çalışmıştı ama Ji-sung onun omzundan bastırıp oturttu.
"Bana neden böyle bir duruma düştüğünü anlatana kadar kalkamazsın."
"Of anlatmasam?"
"O zaman ömür boyu burada otururum ve kalkmana izin vermem."
"Pef peki,"
"Okulda zorbalık görüyorum ve okula girer girmez bunları yaşadım koşarak geri döndüm ve sana çarptım yere attıklari için üstüm çamur oldu ve yanağımı yere sürttüğüm için kanadı,"
Üstündeki hırkayı çıkartıp devam etti.
"Bu da okula ilk girdiğimde üstüme döktükleri vişne suyu kan gibi gözüküyor değil mi?"
Jisung bir süre sessiz kalmıştı. bunları yaşaması en fazla 10 dakika sürmüştür her teneffüs yaşadığını düşünürsek baya kötü oluyordur. Diye düşündü ve Lee'ye sarılmak istedi. Sarılmaya çalıştığında Lee onu geri itmişti. Jisung'ın kafası iyice karışmıştı neden yaptı bunu diye düşündü.
"Bana bağlanmanı istemiyorum."
"Ama neden?"
"Her an intihar haberimi duyabilirsin"
"NE?"
Minho adresini yazdığı kağıdı Jisung'ın eline bıraktı be yerinden hızlıca kalktı.
"Anlattığıma göre gidebilirim."
Minho koşarak eve gitmeye başlamıştı. Eve vardığındaysa eve girip odasına çıkmıştı annesi çocuğunun kirli üstünü görse bile umursamamıştı.
Odasında sessizce şarkı dinlemeye başlamıştı.
Aklına gelen fikir ile okuldakilere güzel bir oyun oynayacaktı.Kapının çalmasıyla koşup kapıya baktı karşısında Ji-sung duruyordu. Onu içeri davet etti.
"Hoşgeldin bir planım var"
"Hoş bulduk ne planın var?"
_____
Yeterli simdilik
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lee is back
FanfictionOkulda zorbalığa uğrayan Lee minho'nun intihar haberi okulu kasıp kavurmuştu bazıları ileriye gittikleri için üzülürken bazıları mutluydu... Okula gelen Lee Knowdan haberleri yoktu