1."Ben kendini kandıran biri."

1.7K 69 99
                                    

Başlangıç tarihinizi buraya
bırakabilirsiniz.

Multimedya; Dimitri
Bölüm şarkısı; Yok öyle kararlı şeyler - Nefret Söylemi

"Ee ne diyosun? sevdin mi şartları?" karşımdaki kırklarındaki adamın münasip ve sevecen bir ses tonuyla sorduğu sorusuyla, derin bir oh çekmek istesem de kendimi tuttum. "Evet, çok güzel." günlerdir süren iş arayışım sonunda bitmişti.

Üstelik beni kızgınlığa sokmak için can atan feromonlarımı yüzde yüz dengeleyecek(!) bir yerde iş bulmuştum. Sadece alfaların geldiği bir bar.

"Bildiğin gibi bu barın üstü beş yıldızlı bir otele ait, işimizin en yorucu kısmı, barmenler yeri geldiğinde oteldeki düzenli müşterilerimize oda servisi götürmek zorunda. Ama merak etme, omega çalışanlarımıza tahsis edilen güvenliklerimiz var, onlara bir şey olmasına asla izin vermeyiz." biraz tedirgin hissetsem de parmaklarımı kahve tutamlarımdan geçirip geriye yatırarak, stresimi en aza indirmeye çalıştım.

"Benim için bir problem yok, bu kadar güzel omegalar varken bana bir şey yapacaklarını sanmıyorum zaten." baş parmağımla omzumun arkasından henüz tanışmadığım iş arkadaşlarımı gösterdim. Canlı gözlerimle gördüğüm en güzel kadın omegalar olabilirlerdi.

"Ah, onların lezbiyen olduğunu Bay Dimitri bile bilir. Ayrıca sen de onlar kadar güzelsin, yani merak etme." babacan bir tavırla omzumu sıkarak yanımdan geçen patronum, ağır adımlarla birkaç saat sonra yine dönmek zorunda olduğu barın çıkışına ilerlerken, bedenime bir ürperti yayılmıştı.

Her ne kadar lezbiyen olmaları beni onlara daha yakın hissettirse de, şimdi geldiğimden beri tek muhattabım olan patronumsuz bir şekilde iş arkadaşlarımla baş başaydım kalmıştım. Yani ya beni kabul etmezlerseydi?

Saat erken olduğu için onlardan başka kimse yoktu ve eğer bar boşsa, oturup dinlenmeye hakkımız oluyordu. İşin en çok bu yanını sevmiştim çünkü çoğu yerde eğer garsonsan ya da barmensen oturamazdın, telefonuna bakamazdın, önemli bir iş olmadığı sürece yerinden kıpırdayamazdın, aynı emir verilmesini bekleyen paralı askerler gibi.

Yine de belki bunlara izin verilse hizmet sektörünün çivisi çıkabilirdi, düzen nasıl işler pek bir fikrim olmadığı için ben sadece bana söyleneni yapıyor ve yapmaya da devam ediyordum.

Oturarak etrafı inceleyen ve gözüme ilk çarpan sarışın, uzun boylu iş arkadaşımın yanına ilerlediğimde gözleri çoktan benimkilerle buluşmuştu.

"Sen yeni omegasın, ha?" diyip omega feromonlarını yaya yaya ayağa kalktı. "Üstünlük taslamana gerek yok, beni kızgınlığa sokmak istemiyorsan durdur şu yayıcıyı." dedim bıkkınlıkla.

Bizim dünyamızda, omegalar ve alfalar olmak üzere iki insan türü vardı. Çok eskiden betaların da olduğu bu düzende alfalar, betaların savaşçı kişiliklerinden sıkılmış ve Feromona savaşıyla betaları, feromonsuz insan, karışıklıktan başka hiçbir işe yaramaz gerekçesiyle öldürmüşlerdi.

Buradaki feromonun kullanım amacı duygulardı. Eğer seni yöneten iradenin yanında arzun yoksa, ki betalar için bu her zaman böyleydi, o zaman duygusuz kabul edilirdin. Sadece genetikleri gereği saldırgan olmalarının, onların soyunun tükenmesine neden olabileceğini kim bilebilirdi?

Ayrıca onlara bahşedilen uyumsuzlar lakabının hakkını vererek tarihteki bütün savaşların sebebi olmuşlardı. Normalde bir insan bu olayları duyduğu zaman betaları lanetler, öldüklerine şükrederdi. Peki ben napıyordum? çocukluğumdan beri beta olabilmenin hayalini kuruyordum.

Nefret Söylemi (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin