2

12 1 0
                                    

Okulun son günleri olduğu için tatil başlamadan önce okulun her yıl yaptığı bir kamp etkinliği vardı. Arkadaşlarla neredeyse her sene katılıp eğlendiğimiz bir etkinlikti ve bu senede olacak. Gökhan yine her zamanki neşesiyle koşarak yanımıza gelmiş " Selam gençlik! Nasılsınız?!!" diyerek kolunu Toprak'ın omzuna attı. Toprak rahatsız bir şekilde kolunu ittirdi. Fazla temastan ve cıvıklıktan hoşlanmayan biriydi ama maalesef arkadaşınız Gökhan gibi biriyse o temaslara bir şekilde alışıyordunuz.

Ela gülerek, " Çocuğu rahatsız etmeyi kessene." dedi. Tabii Gökhan yine cümle de en olmadık yerinde takıldı." Çocuk mu?" sonra da gülerek " Evet ya haklısın çocuğu rahat bırakayım" diye bilerek " çocuk" kelimesini bastırdı. Bir gün ciddi anlam da Toprak' tan dayak yiyecek zavallı. "Gökhan!!" diye bağırarak onu kovalamaya başladı. Sanırım şu dayak meselesi, o kadar da uzak değilmiş.

İkimiz gülerek onları izlerken bir anons duyuldu. " Sevgili öğrencilerimiz! Lütfen konferans salonuna ininiz " diyerek anonsu bitirdiler 'Ne oldu acaba' diye düşünürken sabahki kamp aklıma geldi. Hala kovalaşma oynayan ikiliye dönüp " Hadi çocuklar aşağı inelim. Bütün öğrencileri çağırdılar dedim.  Toprak' sa "Melis dur o konferans beklenebilir ama ben bu herifi bir daha öldürme fırsatı bulamam." dedi bunun üstüne Gökhan "Hiiğh! Biliyordum beni öldürmek istiyorsun çabuk söyle peşimi bırakmak için ne kadar istiyorsun." diyerek işleri iyice absürtleştirdi yine araya girmek zorunda kaldım "Off hadi ama arkadaşlar altta bizi bekliyorlar siz hala oyun peşindesiniz diyince mecbur tartışmayı bıraktılar." Sen Melis'e dua et" diyerek aşağı inmeye başladı Toprak , Gökhan' sa " Eyvallah Melis başkan" diyerek bir selam çaktı. Ben de aynı şekil ona karşılık verip aşağı indim.

O sırada Ela' da ne zaman büyüyecek bunlar der gibi bakıyordu.

4 Element 1 GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin