☕︎☂︎𝙳𝚒𝚐̆𝚎𝚛 𝙳𝚞̈𝚗𝚢𝚊 ☂︎☕︎ ^^ The Umbrella Academy TAMAMLANDI

9

Elisa - Ne istiyorsun be? Annen öğretmedi mi bir kıza böyle davranılmaz!

Diego - Seninle konuşmam gereken bir şey var güzellik.

Elisa - Neyden bahsediyorsun?

Diego - Dün gece neredeydin?

Elisa - Ne? Neyden bahsediyorsun?

Diego - Herşeyi biliyorum

Elisa - E nolmuş yani?

Diego - Five'dan hoşlanıyor musun?

Elisa - Benim gibi mükemmel birine bunu demen... Hiç yakıştıramadım.

Diego - Peki Cadı Kraliçe olayı ne olacak?..

Elisa - Ehm.. Şey.. Bunu bilmemen gerekiyor aslında.

Diego - (İçinden) Yakından daha da güzel.. Tatlı bir prenses..

Elisa - (içinden) Bu-Bunun gözleri dudaklarıma kayiyo.. ağağağ

Klaus - DİEGO SAL KIZI!!!!

Diego - Aman be! Yemedim..

Elisa - (içinden) Yicektin ama..

İçeri girdiğimde kafam yerinde değil gibiydi. Klaus'a beni biraz yanlız bırakmasını rica ettim.

Ya Diego diğerleriyle konuşursa? Ya onlar beni canavar olarak görürse? Diego'nun bana karşı olan hisleri karşısında sanırım onun için her zaman bir prenses olacağım ama diğerleri için her şey çok farklı olabilir..

Korkarak yatağa uzandım. Uyumak istemiyordum. Ya yine bambaşka bir yerde uyanırsam? Ya da daha kötüsü orada kısılı kalırsam??

Birkaç saatimi telefonumla ilgilenerek geçirdikten sonra Klaus'un odasına gittim. Hiç beklenmeyen birşeyle karşılaştım. KLAUS UYUMUŞTU!

Odama geri dönerken Fificiğin uyan olduğunu gördüm. Açıkçası içmiş gibiydi. İçeri girdim.

Elisa - Naber Fificik

Five - Bana Fifi diye seslenmeyi bırak.

Elisa - Napıyorsun?

Five - Yaşadığın şeyler hakkında birşeyler öğreniyorum. Sen niye uyumadın? Genelde erkenden yatakta oluyorsun.

Elisa - Bunu nerden- Açıkçası yine o evrene gitmekten korkuyorum.

Five - Bir daha hiç uyumayacak mısın?

Elisa - Gerekirse evet.

Five - O zaman gelde bana yardım et, biraz yardım iyi olur.

Elisa - Elbette

Saatlerce kitaplarla ilgilenip, araştırmalar yaptıktan sonra gözlerim uykusuzluktan kapanıyordu. Zar zor gözlerimi açıyordum.

Five - Artık uyumalısın bence, birde günlerce uykusuz kalıcakmış. 4-5 saat dayanamıyorsun.

Elisa - Ama uyumak is-istemiyoo---

Ve gözlerim kapanmıştı...

-------------

Saat 10.00
Kahvaltı

Reginald - Numara 5 ve Numara 0 nerede?

Luther - Bilmiyoruz

Klaus - Sanırım hâlâ uyuyorlar.

Alisson - Elis- Numara 0 çok çalışıyor, yorgun olduğu için uykuyu hakediyor olmalı.

Reginal - Kabul edilemez.

---------
Saat 11.00

Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum. Ancak bu durum biraz farklıydı. Five'ın odasında Five'ın yatağında ve FİVE'IN YANINDA YATIYORDUM.

Five - (gözleri kapalı fısıldıyarak) Uyanmış küçük Cadı.

Elisa - Ben niye buradayım?! Bana dokunmadın değil mi?!!!

Five - Aptallaşma! Ben öyle biri değilim! Sadece biraz dinlenmene ihtiyacın vardı.

Elisa - Anlıyorum ama neden senin odandayım ve senin yanında- SENİN KOLLARINDA YATIYORUM!?

Five - ;)

Hızlıca kalkıp kendi odama geçtim. Odamda oturmuş odayı inceliyen Klaus'u gördüm.

Klaus - Vay, vay, vay..

Elisa - Klaus ne işin var burada?

Klaus - Seni uyandırmaya geldim ama sonradan fark ettim ki Five'ın yanında uyumustun.

Elisa - Sakın aptalca düşüncelere dalma! Tüm gece birşeyler araştırdık falan filan, sonra da uykusuzluk bana pekte iyi gelmedi ve orada uyuya kaldım.

Klaus - Hep aynı şeyi derler ;)

Elisa - Ah, Klaus! ben seninle ne yapacağım? Hiç bıkmayacaksın!

Klaus - Bi de dün gece yaşadığım garip bir şey anlatmaya gelmiştim

Elisa - Ne gibi bir şey? Anlat dinliyorum.

Klaus - Hevesim kaçtı, anlatasım yok.

Elisa - Klausss! Anlatırsan ve bu gerçekten önemli bir şey ise bu günlük biralar benden.

Klaus - Tamam, dikkatimi çektin! Anlatacağım.

Elisa - Dur bekle ben bi şeyler yiyip geleyim.

Hemen aşağı inip ağzıma birşeyler tıktım, ben ağzıma her şeyi tıkarken arkamdan Five geldi.

Five - Şişko güzeli ;)

Elisa - (ağzı dolu) Bunmj blr iltifert olarwk kaebl ediyrm( bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum)

Five - Yavaş ye, boğulucaksın. Ayrıca ağzın doluyken konuşmalısın.

Elisa - (zorla çiğniyor) Senwnle ugrasaman

Hemen Klaus'un yanına gittim. Klaus yatağımda uzanıyordu.

Elisa - Geldrm gartws (geldim gardes)

Klaus - Şu lokmaları yut artık.

Elisa - ... Tamam yuttum şimdi dökül.

Klaus - İşte gece yarısı olmuştu. Kabus görmüştüm. Ve gözlerimi açtığımda ter içindeydim.

Elisa - Nasıl bir kabus? Anlatsana.

Klaus - Rüyamda akademi yıkılmıştı. Ben(7) beni tutuyordu, havada asılıydım. Sonrasını hatırlamıyorum. Uyanmıştım.

Elisa - Ee sonra?

Klaus - Çok susamıştım. Mutfağa su içmeye gittim. Ama bı gariplik vardı çünkü senin odadan sesler geliyordu ve erkek sesi olduğuna yemin edebilirim.

Elisa - ??

Klaus - ilk önce Five ile bir işler yapıyorsunuz diye düşündüm :)

Elisa - Aklın hep o yönde dimi.

Klaus - Evet evet. Her neyse, işte kapıya yaklaşıp birazcık dinledim. Ama o ses Five'a ait değildi.

Elisa - Marcus ya da başka biri?

Klaus - Marcus...

Elisa - Neler diyordu peki?

Klaus - Tam anlaşılır değildi, ama sanırım "odayı arayın" gibi birşey diyordu.

Elisa - O zaman tek bir kişi değildi?...

Klaus - Bilmiyorum, ama istersen sende bir odayı ara. Bir şey alınmış olabilir.

Elisa - Pekâlâ, ama öncelikle seninle bara gidelim ha ne dersin?

Klaus - KABUL! Ama önemli birşey alınmış olabilir?...

Elisa - Sanmıyorum, pekte önemli birşeyim yok.