Berki yoğun bakıma aldılar. Bilmiyorum kaç saat oldu. Yoğun bakımın kapısından ayrılınca Berke bir şey olacak gibi hissediyorum. Doktorun dediklerini düşününce içim içimi yiyor. Neymiş efendim Berk kötüymüş. İç kanaması varmış. Gece iç kanaması geçmezse yarın yine ameliyata alacaklarmış. Bu nasıl bir araba çarpmasıydı ya. Berkim benim yüzünden hala kötü. Ben napıcam. Ona bir şey olura nasıl yaşayacağım. Bu vicdan azabıyla nasıl geçicek saatler. Ben bunları düşünürken sabah oldu. Gece boyu kafamda kırk türlü düşünce döndü durdu. Doktor geliyor. Acaba ne dicek ? İç kanaması durumu Berk'in . Benim yüzünden ölümle pençeleşiyor şuan. Allah'ım nolur Berk iyileşsin. Hayatımı adadığım insan iyileşsin. Allah'ım nolur. Yalvarıyorum sana. ben bu düşüncelerdeyken doktor odaya girdi. Kontroller yaptı. Dışarı çıktı.Hepimiz doktorun yanına gittik hemen ve doktor konuşmaya başladı.
'Berk dayanıklı çıktı. İç kanaması ikinci bir ameliyata gerek kalmadan durdu. Allah Berk'i sizlere bağışladı. Geçmiş olsun. Berk'i az sonra normal odaya alıcağız.'
Hepimiz bir oh çektik. Sonunda rahat bir nefes aldık. Oturduk ve yoğun bakımdan çıkaracakların gelmesini beklemeye başladık. Aradan 1 saat geçti ve doktorla beraber birkaç kişi Berk'i normal odaya aldılar. Sonra doktor " yanında oturabilirsiniz. Ama uyanınca çok zorlamayın dinlensin ve uyanınca beni çağırın. Ayrıca ani heyecanlar, üzüntüler kesinlikle yaşamadan. Hala tam anlamıyla iyileşmedi." dedi. Meral teyze de " Teşekkürler doktor bey " dedi.
Zaten uyanır uyanmaz ona diyemezdim gideceğimizi. Benim yüzümden kaza geçirdi. Şimdi de ani bir üzüntüyle onu yine kötü edemezdim. Beklicem. İyileşmesini beklicem. Bana inşallah kızmaz. İnşallah anlayışla karşılar. Gerçi böyle bir şey nasıl anlayışla karşılansın ki.
Oturduk beklemeye başladık. Ben pencereden dışarıyı özledim. Sadık amcayla meral teyzede büyük bir dikkatle Berk'in uyanmasını bekledi. Sonunda Berk gözlerini açtı. Meral teyze çığlığı bastı tabi. "Oğlum, canım, bitanem. Niye bu kaza oldu ? Bizi çok korkuttun. Nasıl oldu? Sağa sola bakmadın mı? Senin hatanmıydi kaza yoksa şoförün hatası mı? " diye devam ederken Meral teyze ben durdurdum. " Meral teyzecim Berk Dinlendim. Yormayalım onu. Doktor öyle dedi." dedim. Sonra Meral teyzeyi, Sadık amcaya, annemi ve babamı zor da olsa kantine yolların. Berk ile konuşmaya başladım bende.---Gamzem yorgun gözüküyorsun. Hiç uyumadan mı ?
--- Nasıl uyuyayım ki ? Benim yüzünden kaza geçirdin. Aklım çıktı sana bir şey olacak diye. İyiki uyandın. İyiki hayata, bana, ailene ve sevdiklerine geri döndün.
--- Gamzem senin yüzünden değil ki. Benim dikkatsizliğim. Acele ettim karşıya geçerken.
--- Ama akşam seni çağırmasaydım bu kaza da olmazdı.
--- Bitanem olacağı varmış oldu. Bak sapasağlam uyandım.
--- Çok şükür Berk'im. Allah seni bize bağışladı.
--- Çok şükür bitanem.
--- Neyse sen dinlen. Bende bir doktora bakayım. Kontrole gelecekti.
--- Tamam canım
Doktora bakmaya gittim. Kapıyı çaldım girdim ve doktora " doktor bey Berk az önce uyandı. Bir bakın isterseniz. " dedim. Doktor da " tamam geliyorum" dedi. 5 dk sonra doktor geldi. Kontroller yaptı ve "Geçmiş olsun Berk'cim. Dayanıklı çıktın. Akşam yürütme çalışmalarına başlarız. Bu arada Gamze kızımın değerini de bil. Gözünü biran kırpmadı." dedi. Sonra doktor gitti. Berk yine sohbet açtı ve yalan söylemek zorunda kaldım.
--- Gamze bana o gün ne diyecektin.
--- Önemli bir şey değil ya. Sen iyileş konuşuruz.
--- Nasıl önemli değil. Ağlıyordun.
--- Canım aileme sinirlendim. Dertleşmek istedim sadece.
---Emin misin Gamze? Bir şey saklıyorsun gibime geliyor.
--- Eminim canım.
Dedim ve annem, babam, Meral teyze ve Sadık amca hızır gibi yetişti. Gelmeseler Berk'i ikna etmem uzun sürebilirdi. Doktorun söylediklerini anlattim. Onlarda mutlu oldular. Beraber oturduk sohbet ettik. Farkında olmadan 3 saat sohbet etmişiz. Doktor geldi. " yürüyüş çalışmalarına başlayalım. " dedi. Biz de yavaşça Berk'i kaldırdım. 30 dk yürüyüş çalışmaları yapıldı. Doktor da " Berk ayağa kalkmaya çok gayretli. Böyle çalışmalarla 3 gün sonra eve çıkarırsınız. Ama ilaçlarını düzenli vereceksiniz ve aksatmayacaksınız. " dedi ve gitti. Sonra Meral teyzeyle tartışmayla karışık bir sohbet geçti aramızda;
--- Meral teyze siz eve giudin dinlerin. Yarın gelirsiniz.
--- Olur mu öyle şey ? Oğlumu yanlız bırakmam ben.
--- Yanlız değil ki. Ben kalıcam.
--- Ben de kalıcam . Ben annesiyim onun.
--- evet annesisiniz tabiki. Ama yoruldunuz hastane köşelerinde.
dedim. Konuşma tartışmaya dönmeye başlayınca araya Sadık amca girdi. "Meralcim , çocuklar yanlız kalsınlar. Biz şimdi gidelim. Yarın sabah erkenden geliriz. " Meral teyze inatlaşınca Sadık amca dışarı çıkardı. Konuştular. İçeri girince Meral teyze kabul ettiğini gideceğini söyledi. Meral teyze , annem, babam ve Sadık amca gittiler. Bizde Berk ile biraz sohbet ettik. Sonra Berk uyudu. Bende Berk'i ve 2 yılımızı düşünürken uyuykaldım. Uyandığında kafam Berk'in yatağındaydı ve Berk saçlarımla oynuyordu. Bende hemen kalktım. Berk'in yanağına bir öpücük kondurdum. Bir şey isteyip istemediğini sordum. Berk de su isteyince getirip içirdim. Sonra Meral teyze ile Sadık amca geldiler. Berk'e kahvaltısını yaptırdık. Böyle 3 gün su gibi akıp geçti. Doktor artık Berk'in çıkabileceğini , çıkış işlemlerini halledince evlerine gidebileceklerini soyledi. Sadık amca da çıkış işlemlerini tamamladı ve Berk'i hastaneden çıkardık. Eve götürdük. Berk " Gamze kaç gündür hastanede hışırın çıktı. Çok Yoruldum. Evine gitte biraz dinlen." dedi. Ben de " Ne yorulması. Sen iyileşte ben hep dururum yanında " dedim. Ardından Sadık amca ile Meral teyze de ısrar edince Berk'i öpüp eve gittim. Kapıyı annem açtı. İdama çıkıp düşümü aldım ve uyudum. Uyandığında hava kararmış, akşam olmuştu. Aşşağı indim. Annemler de yemek yiyordu. Ben de oturdum. " Afiyet olsun. " dedim. Annemle babamdan teşekkür etti. Yemeklerimizi yedik. Sonra klasik yemek sonrası kahvelerimizi içmeye başladık. Annem sohbet açtı ;
Annem: Berk nasıl oldu kızım ?
Ben: İyi annecim. İnşallah daha iyi olacak.
Annem: İnşallah kızım. Ayağa kalkabildi mi ?
Ben: Evet. 3 gündür yürüyüş çalışmaları yapılması Berk'e çok iyi geldi. Şuan birazcık destek yardımıyla kolaylıkla yürüyor. Yakında desteğe de ihtiyacı olmadan yürüyecek inşallah.
Annem: Ne güzel kızım. Bir ara Meral'i arayayımda tekrar geçmiş olsun dileklerimi ileteyim.
Ben: Güzel olur annecim.
Annem: Kızım biz babamla bir şey düşündük.
Ben: Anne babamla düşündüyseniz pek iyi haber değil.
Annem: Bilemicem kızım. İyimi kötümü sen karar vericen.
Ben: Anne meraklandırma da söyle o zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz Yetmiyor...
General FictionAniden babasının emrivakisiyle Ankaraya tasinmak zorunda olan bir aile ve gamzenin aşkı. Ankaraya gitmeden once sevgilisiyle konuşmak isteyen gamze acaba neyle karşılaştı? Acaba karşilastigi sikinti karşısında gamze ne yapacak?