10} Silah

6.1K 308 123
                                    

"Hem sen benim evimin adresini nereden buldun?" Tek kaşımı kaldırdım.

"Ebru'dan." Dediği ile gözlerim fal taşı gibi açıldı. Soru sormaya devam ettim.

"Nasıl yani? Sen onu nereden biliyorsun? Açık açık anlatır mısın Ege?"

"Sakin ol Çiçek. Her şeyi anlatacağım. Ebru benim numaramı senin telefonundan bulmuş. Ve kendi telefonuna almış numaramı. Sonra bana yazdı. İşte kendini tanıttı. Sana anlattığım her şeyi ona anlattım. Ama onu tembihledim. Sana anlatmamasını, benim sana anlatmak istediğimi söyledim. Anlayışla karşıladı beni. Ayıcığı da sana göndermek için evinin adresini istedim. O da sağ olsun verdi." Anlattıklarına bir kez daha şaşırdım. Ah Ebru ah.

"Ne diyeceğimi bilemiyorum. Ama kızmadım. Sonuçta yolun sonunda iyi bir şey oldu" Dediğimde güldü.

"Çiçek, yakından çok güzelsin." Ani itirafı ile yanaklarımın ısındığını hissettim.

"Teşekkür ederim." Gülümsedim.

"Yüz yüze konuşmamız için böyle bir olay olmasaydı keşke." Dediğinde

"Bence de ya." Diyerek ona katıldım.

***

"Ege kaç yaşındasın?" Dedim ayağıma su gelirken.

"26. Sen?"

"Bende 24." Aramızda 2 yaş vardı.

Çatı katında yemek yedikten sonra sahile gelmiştik. Şimdi ise kumlara oturup ayaklarımızı denize uzatmıştık.

Birbirimizi tanımak için de sorular soruyorduk.

"Sıra sende" Dedim.

"Peki. Neler yapmaktan hoşlanırsın?" Sorduğu soruya gülümsedim. Beni tanıyanlar bilirdi.

"Tabi ki de kitap okumaktan. Kitap okumak kadar güzel bir şey yoktur hayatta. Ah o fantastik kitaplar..." Dedim.

"Ben kitap okumaya zaman bulamıyorum ya." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Hayır Ege. Zaman bulamamak diye bir şey yok, sen zaman yaratamıyorsun. Sabah kalkınca, dinleneceğin vakitte, gece yatmadan önce ve istediğin zamanda kitap okuyabilirsin."

Dediklerimde sonuna kadar haklıydım. Bazı insanlar zaman yok diyerek kitap okumuyorlardı. Ama sorun şu ki sıkı takip ettikleri diziye vakit buluyorlardı. Ya da kafaları dinlensin diye telefona bakıyorlardı.

"Aslında haklısın. İlla ki zamanım var. Ama ben hep zamanımı başka şeylere harcıyorum." Sanki yeni bir şey fark etmiş gibi kaşlarını kaldırdı.

"Evet, soru sorma sırası bende." Diyerek devam ettim. "En sevdiğin renk ne?"

"Asker yeşili. Küçükken annem bana hep asker yeşili rengini sev derdi. Nedeni ise annemin askerlere ayrı bir zaafı vardı." Dediğinde şefkatle gülümsedim.

"Neden geçmiş zaman kullandın annen için?"

"Çünkü babam, annemi silah ile öldürdü."

**********

Selamlar

Bu bölümü hem gülerek hem de üzülerek yazdım.

Ben yazarken böyleysem sizi okurken düşünemiyorum.

Sizce Ebru'nun Ege'ye, Çiçek'in evin adresini vermesi iyi oldu mu?

Ege'nin ani itirafı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ege'nin kitap okumaya zaman bulamaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sizce Ege'nin babası, annesini neden silah ile öldürdü?

SINIR: 6 oy, 6 yorum.

SEE YOU LATER <3

ADSIZ KİŞİ| TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin