19}Yeni Ev

2.9K 142 20
                                    

Hayatta ne kadar da şaşırtıcı şeyler oluyordu. Hiç beklemediğimiz anda , hiç beklemediğimiz şeyler oluyordu.
Ege ile yeni evimize taşınmıştık. Her ne kadar Ege ile benim kendi evimde kalmayı istesem de Ege kabul etmemişti hatta kendisi onun evinde kalmamızı istemişti ama ben de onu kabul etmemiştim. Sonra ortak karar alıp yeni ev almıştık.

Bu anlarımı ailemin görmesini o kadar çok isterdim ki...

"Sevgilim." Ege'nin bana seslenmesiyle tabakları yeni sildiğim dolapa yerleştirip arkama baktım. Ege elinde beyaz 3 tane ampul koyma yeri olan avize ile bana bakıyordu.
"Bu avizeyi hangi odaya yerleştirmemi istersin?" Birazcık düşündüm ve "Oturma odasına yerleştirebilirsin. Sence nasıl olur?" Dedim.
"Güzel bende öyle düşünmüştüm." Diyerek oturma odasına doğru ilerledi bende yeniden önüme dönüp bu sefer bardakları dolaba yerleştirmeye başladım.
Biz evleneli 1 hafta olmuştu hatta balayına New York'a gitmiştik. Ora da o kadar çok eğlenmiştik ki. Hayatımda yaşadığım en güzel anlardan biriydi, üstüne üstlük yanımda Ege de vardı.

******

Yorgunluktan bayılacaktık. "Sonunda bitti." Dedim yanımdaki gözlerini kapatmış kafasını yaslamış Ege'ye bakarken.
"Ama değdi." Dediğinde onu onaylayarak başımı salladım.
Ege şu anda yeni bir dizi de veya filmde oynamıyordu. Yeni evlendiğimiz için biraz ara vermişti. Ama yeniden başlayacaktı. Ara vermesine sevinmiştim onu seven kız ile aynı ortam da bulunmasını istemezdim. Her ne kadar Ege ile evlenmiş olsakta o kız Ege'ye hâlâ daha yazıyordu. Ben de engellemiştim o kızı Ege'nin telefonundan.

"Ee hamburger sipariş etmeye ne dersin güzelim?" Ege'nin sunduğu fikre tabiiki de hayır diyemezsin açlıktan ölüyordum.

"Bu da soru mu Ege'ciğim burada açlıktan öleceğim." Dedim gülerek. Ege yaklaştı ve elleri ile yanağımı sıkarak "Anam da anam. Benim güzeller güzeli karışığım acıkmış mı?" Kahkaha attım. Parmağı ile burnuma dokundu "Çok mu yoruldun sen bakalım?" Beni bebek gibi sevmesini çok seviyordum. "Ya Egeee bebek miyim ben?"
"Evet bebeksin. Ama benim bebeğimsin." Kollarımı açtım ve sıkıca Ege'ye sarıldım.
Benim gerçek evim Ege'nin yanıydı.

******
"Karıcığııımmm hadi uyan artık." Ege yanımda uzanmış beni gıdıklıyordu. Kahkaha attım ve gözlerimi açtım. Kahkahalarımın arasında zorlukla konuştum "Tamam Ege-" beni konuşturmuyordu ki. "Yeter tamam kalkt-" tekrar kahkaha attım ama durmuyordu elleri ile karnımı gıdıklıyordu. En sonunda gıdıklamaya bıraktı.
"Hadi bugün çok işimiz var alışverişe gideceğiz güzelim" dedi üstümden battaniyeyi çekerken.
"Yaşasın." Dedim tıpkı bir çocuk gibi kollarımı yukarı kaldırırken. Hemen yataktan kalmıştım ve Ege'nin yanında gidip yanağına öpücük kondurmuştum. Sonra dolaptan siyah şort ve beyaz crop alıp giymeye başladım. Ege çoktan odadan çıkmıştı bile.

Üstümü giyinip odadan çıktım ve mutfağa doğru ilerledim. Ege pankek yapmıştı. Yanında gidip "Mmh mükemmel gözüküyorlar sevgilim." Dedim "Senin kadar mükemmel değiller." Dediğinde gülümsedim ve ocaktan çayı alıp masadaki bardaklara koymaya başladım. Ege' de pankekleri masaya koymuştu bile.

En sonunda masaya oturup kahvaltımızı yapmaya başladık.
Ege bana bakıyordu bende ona baktım ama en sonunda gözlerimi kaçırdım pankekime çikolata sürdüm ve tekrar Ege'ye baktım hâlâ daha bana bakıyordu. "Neden bakıyorsun?" Dedim gülerek.
"Güzelliğine bakıyorum. Çok tatlısın Çiçeğim." Bana Çiçeğim demesini çok seviyordum.
"Ya ama bana öyle bakarsan ben yemeğimi yiyemem ki." Dedim güldü ve başını sallayarak pankek yedi.

******
"Egeeee ben bunu istiyorum." Dedim kocaman oyuncak ayıyı göstererek.
"Tamam güzelim alalım." Dediğinde çok sevinmiştim. Hemen kasaya gidip oyuncak ayıyı aldı.
Elimizde çok fazla poşet vardı. Ben Ege'ye bir sürü gömlek ve pantolon bulmuştum Ege'de çok beğenip almıştı. Tabii ki kendime de pantolonlar, şortlar ve tişörtler almıştım. Alışveriş merkezinden çıkarken ise oyuncak mağazasında oyuncak ayı görüp almıştık.

Aldığım kıyafetlerin parasını her ne kadar ben ödemek istesem de Ege bana kızarak bir daha böyle bir şey duymamak istediğini, artık onun eşi olduğum için onun parasını harcamam gerektiğini söylemişti. Ben zaten çalışmıyordum ama birikimimde 10 dan fazla araba alabilecek kadar param vardı. Ama Ege maalesef izin vermiyordu. Ben yine de Ebru ile dışarı çıktığımda kendi paramdan alışveriş yapacaktım.

Avm den dışarı çıktık ve eşyaları arka koltuğa yerleştirerek Ege'nin arabasına bindik.
Telefonum çaldığında Ebru arıyordu. Açtım.
"Aşkı naber."
"İyi senden naber kankitom." Bu söz her ne kadar cringe gelse de söylemek istiyordum.
"İyi benden de. Ne dicektim ben ya?" Dediğinde güldüm ve Ege' ye baktım çok dikkatli bakışlarla araba kullanıyordu. Benim ona baktığımı anlayınca kafasını çeviri ve bana baktı. Ne oldu dercesine kafasını salladı. Bende , "Bir şey yok.Ebru aradı ama ne diyeceğini unuttu salak." Dedim gülerken. Ege güldü ve kafasını tekrar yola çevirdi.

"Heh! Buldum!" Ebru sonunda konuşmuştu. "Aşkı bu akşam bize yemeğe gelsenize uzun zaman oldu görüşmeyeli hem yemekte ızgara köfte var." Izgara köfte kelimesini duyar duymaz sevinçle Ege' ye döndüm. "Ege bu akşam Ebrular bizi yemeğe çağırıyorlar ne dersin?"
"Gidelim tabiiki ." Dediğinde öpücük attım ve hala telefonda bekleyen Ebru ile konuştum. "Yemekte en sevdiğim şey var ve ben gelmez miyim kankitom benim." Dediğimde Ebru güldü "Neyse tutma beni hadi öptüm bay."diyerek kapattı telefonu.

*****

Akşam olmuştu ve eve gelmiştik. Şu an ise Ege ile hazırlanıyorduk. Ben üstüme siyah bol pantolon ve asker yeşili crop giymiştim. Ege ise siyah gömlek siyah pantolon giymişti. Fazlasıyla uyumluyduk...
Son olarak tenimden bir tık koyu olam rujumu sürüp oturduğum aynalı makyaj masamın sandalyesinden kalktım.
Ege'ye döndüm, parfüm sıkıyordu. En sevdiğim kokuyu.
En sonunda ikimizde hazırdık. "Mükemmel olmuşsun güzelim." Dediğinde gülümsedim ve ona doğru yürüdüm.
"O zaman sevindim sana uyumlu olabildiğim için." Dedim tebessüm ederek. Kollarımı uzattım ve sarıldım o da sımsıkı sarıldı bana.
"Gitmesek mi ya biz?" Diye fısıldadı kulağıma.
"Hayır Ege! Oraya gidiyoruz. Üstelik yemekte ızgara köfte var! Ben kaçırır mıyım onu?" Dediğimde sırıtıyordu.
Ayrıldığımızda aşağı inerek el ele evden çıktık.

****
Kapıya tıkladığımda Ebru ve Yunus bizi karşılamıştı.
"Hoşgeldiniiizz" dediğinde kocaman sarılmıştım Ebru'ya. Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli.
O sırada Yunus ve Ege de sarılıyorlardı. Daha fazla kapıda beklemeyip içeri girdik.
Sofra hazırdı. Hemen oturduk.
Yemeğimizi yerken görüşmediğimiz süre boyunca neler yaptığımızı konuştuk.
Sonunda yemeğimizi bitirdiğimizde Ebru konuştu.
"Ee çocuk yapmayı düşünmüyor musunuz?"
Dediğinde Ege ile birbirimize baktık. Ben konuştum.
"Şuanlık öyle bir şey düşünmüyoruz Ebru,birbirimizle bir süre daha vakit geçirmek istiyoruz."'Ege kafasıyla beni onayladığında Ebru'dan beni şok edecek cümleyi işittim.
"Tüh ya keşke düşünseydiniz ne güzel bizimkiyle aynı zamanda büyürdü."
DOĞRU MU DUYMUŞTUM!?
TEYZE Mİ OLACAKTIM BEN!?
*****
Bölümün son sahnesi silinmişti bu yüzden şimdi ekledim canlar.
Son sahnesi olmazsa olmazzz
Oy ve yorum sınırı koymuyorum.
Lütfen yorum yapmamazlık yapmayın lütfen benim için çok önemli yorumlarınız.
Neyse hadi ben kaçarrr
Kendinize iyi bakıınn

ADSIZ KİŞİ| TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin