Bölüm 1;

2.5K 108 35
                                    

     *25 KASIM 1963 İLK KIYAMETTEN                             SONRA*
~Five Hargreeves~

F:Luther!, Diego!

•Düştüğüm sokaktan çıkmamla şok oldum heryerde tanklar vardı bulduğum bir gazeteyi okumaya başladım•

F:"Sovyet saldırısı" mı?
*JFK SAVAŞ İLAN ETTİ*

•Savaş alanının içinde yürümeye başladım•

F:Bu doğru olamaz.

-Seni kurtaracağız. Başını eğ.
•Askerler silahlarıyla ateş etmeye başladılar•

-Doktor!
•Bir asker bana seslendi•

-Çocuk, yere yat!
F:Ne bok yedik biz böyle?

•Tam o an da yanımdaki nükleer bomba ateşlendi ileri doğru baktığımda Vanya'nın bombayı imha ettiğini gördüm sonra da Klaus'u askerlerle savaşıyorlardı birden Luther Klaus'un yanına indi ve onu korudu daha sonra Ben'i gördüm askerleri ahtapot kollarıyla fırlatıyordu askerler yerdeki adama bakarlarken Allison'un sesi duyuldu•

A:Bir söylenti duydum, aklınızı başınızdan almışım.

•Diego ters dönmüş arabanın üstünde duruyordu askerler ona yönelip ateş etmeye başladılar ama o kurtulabildi ve askerleri öldürdü ardından bana seslendi•

D:Five! Manyak herif, hangi cehennemdeydin?

•Yanlarına gideceğim sırada yanımda çantayla beraber Hazel belirdi ve beni durdurdu•

H:Yaşamak istiyorsan benimle gel.
F:Hazel, neler oluyor burada?
H:Açıklayacak vakit yok.

•Dedi ve bana nükleer bombaları gösterdi•

H: Nükleer bomba, ihtiyar.
F:Ailem ne olacak?

H:Ölürsen kurtaramazsın.
•Elini tuttum ve ışınlandık•

F:Açıkla hadi, neydi o öyle?
H: Dünyanın sonu, 25 Kasım 1963.
F:63...

•Sinir bozukluğundan gülerek yanıt verdim•

F:Hazel, tarih uzmanı değilim ama nükleer bir soykırım yoktu sanki.
H:Hadi canım.

•Aklıma gelen ilk şeyi sordum•
F:Peki ya ailem?
H:Herkes gibi onlar da öldü.

F:Şimdi neredeyim?
H:Dallas, aynı cadde.
H:On gün öncesi.

•Diyerek önümüzdeki banka doğru ilerledi•

H:Zaman çizgisini düzeltip aileni kurtarmaya vakit var.

F:İlk adımımız ne?

H:Adımımız mı? Tek başınasın.
H:Ben Agnes'e sözümü tutuyorum.

F:Yoksa o...

H:Öldü mü?
F:Evet.

H:Kanserden.
H:Çabuk gitti.

•Agnes için üzüldüğümü hissediyordum•

H:Ama 20 iyi yıl geçirdik, dahası kaderimizde yokmuş.
F:Çok üzüldüm Hazel.

F:Peki ya komisyon?
H:Zaten ayrılmıştım ya? O götlere hiçbir borcum yok.

•O an da karşıdan gelen üç sarışın adam dikkatimi çekti oturduğum yerden kalktım•

F:Bu herifler kim peki?
•Ellerindeki silahları bize doğrulttular•

H:Sıçayım.
H:Koş!

•Hazel koş deyip elime çantayı tutuşturdu tam o an da adamlar Hazel'ı öldürdü bir arabanın arkasına ışınlanmıştım çantaya baktığımda delik deşik olduğunu gördüm•

F:Kurşun geçirmez yapamadılar gitti.

•Adamlar beni fark etmiş olucaklar ki arabayı taramaya başladılar hemen bir mağazanın çatısına ışınlandım adamların gittiğini anladığım da düştüğüm caddeye ışınlandım karşıya baktığımda birinin beni izlediğini gördüm adam fark edip perdesini kapattı kapıda "Morty's Nakliye" yazıyordu içeri ışınlanıp merdivenlerden çıktım kapıyı tıklattığımda yanımdaki kapı açıldı•

-Ne istiyorsun?
F:Gençlik grubum için ansiklopedi satıyorum, acaba...

•Sözümü bitiremeden adam kapıyı suratıma kapattı içeriye ışınlandım adam birden panikleyip çekmeceden rastgele birşey aldı ve bana doğrulttu•

-Bunu nasıl yaptın?
F:Açıklamaya vakit yok.

-Pentagon'dan mısın?
F: Kesinlikle hayır.
•Adam sormaya devam etti•

-CIA? FBI? KGB?
F:Taze mi o?
•Diyerek kahvenin yanına ışınlandım•

F:Ne...
•Kendime bir bardak doldurup salona doğru ilerledim•

F:Kolombiya mı?
-Kendi karışımım.

•Duvardaki kağıt dikkatimi çekti "TUHAF IŞIKLAR UZAYLILAR OLABİLİR"
bulunduğum yeri gözlerimle inceledim "UÇAN DAİRE GÖRÜLDÜ"•

F:51. Bölgeyi duymuş muydun?
F:Roswell'i?

•Adam elindeki şeyi yere attı•
-Biliyordum!

-Yalnız değiliz işte!
-Eleanor kafayı yediğimi düşünüyordu ama haklıydım, değil mi?

-Uçan daireler, işaretler...
F:Gerçek orada bir yerde.

-Hayır, gerçek...
-...tam önümüzde

-Söylesene.
-Anal sonda ne alaka?

F:Daha yaklaşırsan beynini eritirim.
-Nefes almak istiyorsun, tamam.
F:Çatıdaki zımbırtıları sen koydun, değil mi?

-Evet, bendim. Atmosferdeki anomalileri izliyorum.
-Bekliyorum.

F:Neyi bekliyorsun?
-Seni.
-Sizi.

-Herşey 1960'ta başladı, Silvertone Omega televizyonlar çıkmıştı. Tam bir müşteriyle ilgileniyordumki çok tuhaf bir şey oldu.

"-Bu Silvertone Omega en çok satan ürünlerimizden. Hem de renkli meğer Lucy'nin saçı kızılmış. Bir dakika müsade eder misiniz?"

"K:Diego! Allison"
-Son üç yıldır arka sokakta beş enerji dalgasına şahit oldum.

-Her seferinde aynı şey.
-Parlak mavi bir ışık ve bir insan.

F:Yüzlerini gördün mü?
-Evet, ilkini. Büyük, hassas olanın da.
F:Hassas mı?

-Evet, çok ağladı. Arka sokağa dönüp durdu, saatlerce bir kadına seslendi.
-...Allison.

F:Luther.
-Tek dönen o değildi. Yıllar içinde ara ara diğerleri de gelip birbirlerini aradı. Sonunda pes ettiler.

F:Yani ailem yaşıyor. Siktir onları buraya sürüklemişim.
F:Beni dinle.
-Elliott, adım Elliott.

F:Neyse ne, onları bulup dünyayı kurtarmak için on günüm var. Bunun için yardımın gerek.

E:Benim... Yardımım...
E:Aslında bu sabıka fotoğrafının dördüncü gelene benzediğini düşünüyorum.

F:Diego.
E:Faydası oldu mu yani?
F:Hem de nasıl.
E:Evet!
...

Evet ilk bölüm böyleydi çok kötü olmadı bence bende 5 yıldızlı yazar değilim umarım beğenmişsinizdir hikayeye kapak bulamadım o yüzden Five'ın beğendiğim bir fotoğrafını koydum şimdilik bu kadar belki bugün bir bölüm daha yayınlarım.

-KAÇAK- // Five Hargreeves Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin