-KAÇAK- // Five Hargreeves

Bölüm 3;

~Vanya Hargreeves~

S:Ben geldim. Pardon, uzun sürdü. Vanya'yla eğlendiniz mi Harlan?

V:Eğlendik. Önce atlara bakmaya gittik, sonra Dev Şeftali okuduk.

S:Sorun çıkardı mı?
V:Hayır.

S:Ya sen? Sen nasılsın?
V:Baş ağrılarım azaldı. Ama hafızam dönmedi.

S:Madem öyle, sana yeni anılar yaratacağız.

...
C:Piçi neredeyse kafaladım Vanya.
S:Carl, Harlan'ın önünde böyle konuşma.

C:Ciddi misin tatlım?

C:Bu çocuk "piç" desin, ona havalı tüfek alırım be. Hatta ağzını açtığı an hepinize benden Cadillac.

C:Satış yapabilmek gayret işidir, insanlar anlamıyor. Suratına bir gülümseme takınınca  çat diye satacaksın sanıyorlar.

V:Böyle mi düşünüyorlar?
•Diye sordum•

C:Evet, kesinlikle. Ama işin zanaatını, bilimini anlamıyorlar. Çat çat satabilmek kabiliyet ister.

V:Çat çat demek?
C:Tabii ya, çat çat!

C:Hiç telefon geldi mi?
•Diye sordu Carl•

C:Gazeteye bir kayıp ilanı daha verdim. Seni arayan birileri olmalı.

V:Belki de özleyenim yoktur.
•Diye cevap verdim Sissy mutfaktan seslendi•

S:Olur mu öyle şey? Gitsen çok özlerdik.

•Gülümsedim Carl masadan kalkmaya başladı•

C:Peki...
S:Nereye böyle?

C:Ofise. Neredeyse kafaladım dedim. Henüz tam kafalamadım.
S:Eve kaçta dönersin?

C:Bilmem. Size harika hayatı sağlamak için beni ne kadar çalıştırdıklarına bakar.

S:Peki, döndüğünde sessiz ol. Çocuk uyanmasın.

C:Sabah görüşürüz. İyi akşamlar Vanya.
V: Sana da.
C:İyi akşamlar Harlan.

~Klaus ve Ben Hargreeves~

K:Yine ne oldu?
B:Motorun aşırı ısındığını söylemiştim ya?

K:Zekân seni ilginç kılmıyor.
B:Sakalın da seni ilginç kılmıyor.

B:Nereye gittiğimizi bilsem iyi olurdu Mysterio.
K:Dallas'a
•Diye cevapladım•

B:Ta oraya mı? Ne kadarlığına?

•Diye sordum Klaus o arada büyük ihtimalle motoru bozulmuş arabanının kapağını açıyordu•

K:Seni enterese etmez.
B:Öyle mi? Bir üç yıl daha peşine takılacağımı mı sandın?

K:Takılacaksın tabii, sen benim hayalet sürtüğümsün.
•Dedim küstahça•

B:Olmaz, dönmeliyiz San Francisco'da sana ihtiyaçları var.
K:Üstüme yapıştılar. Nefes alamadım.

B:İyi be! San Francisco'ya dönmek isteyen benim. Yarım kalmış bir işim var.

K:Ne yapacaksın? Hayalet takım elbisenle telefonlar edip iş mi bitireceksin?

B:Boşversene.
K:Öyle mi? Nereye? Yarım kalmış işi varmış. Bensiz vücudun bile yok. Bana muhtaçsın.

B:Kimse seninle uğraşmak istemiyor Klaus. O yüzden hep yalnızsın.