1

7 2 0
                                    

"Pamirr durman lazım! Bu sefer biterim."

Koca otoparkta yankılanan sesime rağmen, Pamir beni takmayıp hızlı adımlarla arabasına yürüyordu.

Yine bir okul günüydü, yine Pamir okulu asıyordu ve muhtemelen yine okul başkanı olduğum için azarı ben yiyecektim. Ama sadece okul müdüründen değil. Artı evde azarı yiyeceğim bir patronum vardı.

Pamir'in arabasına binmesi ile sıkıntı içinde derin bir nefes alıp, elimi sıkıntı içinde saç diplerime attım.şimdiden kendimi savunacağım açıklamayı düşünmeye başlamıştım. Artık onu durdurmak daha zor bir noktaya çıkmıştı. Okulda bir dersten daha fazla kalmaz, arkadaş grubu ile bar  kafe sürtmeye başlamıştı.

Pamir Reha Seçkinler, kesinlikle bu dünyada ondan daha büyük bir sınavım yoktu. Hem cehennemi, hem de cenneti bana yaşatan Pamir, bana hep ağır gelmiştir. Onu yaşamak ve onla yaşamak zordu.  Arabanın acı çığlığı ile umutsuzca ona bakmaya başladım. Ve 5 saniye sonra, Pamir arabası ile okuldan çıkmıştı.

......

"Bu sefer nasıl ona yetişemedin?"

Kaba ve sert sesle yutkunup, ayak uçlarıma bakmaya devam etmiştim.

"Üzgünüm efendim. Bugün önemli bir konu işlenmişti. Anlamadığım bir noktayı öğretmenime gösterdiğim esnada , Pamir'i gözden kaybettim."

Çıkan 'hah' sesi ile gözlerimi önümde oturup, bana ezikleyen bakışlarla bakan adama diktim.

Kemal Seçkinler, Evin acımasız ve korkunç beyi. Sevdiğim adamın, acımasız babası.

"Özür dilerim efendim. Bir daha olmayacak."

Oturduğu altın desenli sandalyesinden kalkan Kemal bey, ağır adımlarla odada bulunan alkol dolabının yanına yürüyordu. Adımları telaşsız ve rahattı.

Benim aksime .

"Seçkinler kolejinde neden okutuyorum seni Mahur ?"

Odada boş bardağa dökülen içkinin sesi iyice beni germişti. Kemal Bey'in bu kadar sakin durup , bana soru sorması tüylerimi ürpertiyordu.

"Pamir'e göz kulak olmak için."

Başka bir sebep olamazdı, o kolejde okumam için.

"Pamir? Ona hep Pamir diye mi sesleniyorsun? "

Sınıf farkı yine yüzüme vurulmuştu. Ama ona Pamir derken , o kadar da uzak gelmiyordu bana .

"Pamir Bey  diyecektim, özür dilerim."

İçkisini yudumlayan Kemal Bey'in bakışlarını üstümde hissediyordum.

"Hep özür diliyorsun. Bu kadar hatayı nasıl yapabiliyorsun ? Dur ... yine 'üzgünüm efendim' demekten öteye geçemiyeceksin demi ? "

Başım dik önümde ki boş masaya gözlerimi dikmiş bakıyordum. Gururum başını eğmişti zaten. Bedenen başı dik durmak zorunda kalanlardanım.

"Belli ki cevap yok. O zaman ben sana tekrar hatırlatayım. Sen oku diye, seni koleje kayıt etmedim. Evde ayak altında dolanacağına, bir halta yarada okulda Pamir'e , göz kulak ol diye kayıt yaptım. Orda tek görevin, Pamir'in belaya bulaşmasına engel olmak ve onu okulda tutmak. Ama sen..onu bırakıp Kendi okul hayatına odaklanıyorsun. Fazla nankörce davranmıyor musun ?"

İçimde filizlenen öfkeyle , dişlerimi sıkıp sabit bir noktaya bakmaya devam ettim. Aksi takdirde bu sinir , yine beni yakardı.

"Yanlış bir şey yapmadım efendim. Size nankörlükte yapmadım. Sadece Pamir Bey'e yetişmek, gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Onu durdurmak imkansız ve... oğlunuzu daha siz durduramadan bana onu durdur diyorsu-"

Cümlemi kesen sert tokatla başım yana düşmüştü. Cümlem yarım , gururum yine ayak altında kalmıştı. Sızlayan yanağıma eşlik eden gözlerimi kırpıştırıp , bana avını parçalamak isteyen bir aslan gibi bakan, Kemal Bey'e döndüm. Ağlamayacaktım. Asla ona bunun zevkini yaşatmayacaktım.

Bakışları kin ve nefret doluydu. Belki de bu dünyada değişmeyecek bir diğer gerçekte, Kemal Bey'in bakışlarıydı. Gözlerinde asla şefkat'e yer yoktu. Oğluna duyduğu sevgi ve şefkat dışında, yeryüzünde yaşayan hiçbir canlıya, insancıl duygularla yaklaşmayacaktı.

"Benle konuşurken iki kez düşüneceksin. Karşında senin seviyende biri yok. Karşında kabına yemeğini koyan patronun var. Bir kez daha bana karşı hadsizlik edersen, sana yol göstermekten gücenmem. Şimdi kaybol karşımda!."

Bu dünyada bir insana en ağır gelen durum, her zaman işittiğin hakaretlere sağır olmak zorunda kalmaktı. Cebinde ki para ile ya konuşursun, ya da başını eğersin. Ama benim başımı eğme nedenim asla sahip olduğum maddi durum yüzünde değildi.

Ben bu evde ki katilimin , bir parçasına aşık olduğum sürece başım eğik, işittiğim hakaretlere sessiz kalacaktım. Belki gurur namına bende birşey kalmayacaktı ama günün sonunda Pamir ile aynı evin içinde uyumak , tüm herşeye bir merhem gibi geliyordu. Pamir , tüm herşeye katlanma nedenimdi. Ve öyle kalacaktı.

Kemal Bey'in odasında temkinli adımlarla çıkıp, derin bir nefes aldım. Ağır ve bitkin adımlarla kaldığım küçük odama girip, istem dışı kendimi yere bıraktım. Bedenimde ki tüm güç çekilmiş durumdaydı. Gerek ruhsal, gerekte fiziksel anlamda dibi görmüş durumdaydım. Sızlayan gözümde akan ılık bir gözyaşı ile kafamı arkamda ki duvara bıraktım. Neden bunları çekiyordum ki ? Pamir benim hiç olmayacaktı ve ben bunu bile bile nasıl bu evde, bu insanlara katlanmak zorunda kalıyordum ? Kendime yıllarca sorduğum bu soruya tek cevap, aşktı. Ama bu cevap bana yetmiyordu. Bu kabusumun cevabı, üç harfli bir kelime olamazdı. Bunu kendime yediremiyordum .

Hırsla gözümde ki yaşı silip, duvara tutunarak ayağa kalktım. Pijama takımımı zar zor giyip, yatağımda cenin pozisyonunu alıp önümde ki duvara bakmaya başladım. Pamir hâlâ eve gelmemişti . Komodinin üstünde ki telefonumu alıp, Instagrama girdim. Pamir nerde , kimle ne yaptığını paylaşırdı genelde. Ve o resimler çoğu kez canımı acıtıyordu. Önüme aniden çıkan resim gibi .

Pamir'in okulun gözde kızı ve kendisine olan aşkı ile bilinen Gazel'le paylaştığı fotoğraf yüksek bir beğeni almıştı, 15 dakika önce paylaşılmasına rağmen. Fotoğrafa atılan hiçbir yoruma bakmadan, telefonu hemen komodine bırakıp sırtımı duvara döndüm. Belki de çoktan alışmam lazımdı tüm bu düzene ve kargaşaya. Ama alışmayı bırak, tüm bu yaşanılanlar ilk günden daha fazla, canımı acıtıyordu. Keşke Pamir'i sevmeseydim veya yolumuz hiç onla denk gelmesiydi. Her şey daha kolay olabilirdi benim için.

Onun için eğilip, bükülmek zorunda kalmazdım.Hatalarını ört bas edip, cezasını ben çekmezdim. Ve en kötüsü,annesini annem öldürmüşken ona karşı vicdan azabından ölmezdim. Bir sürü keşkem varken, tek bir iyikim yoktu . Ve ben Mahur şimşek, bencillik edip Pamir Reha Seçkinler'in iyikim olmasını istedim. Tüm kirli geçmişe rağmen, onu umut ettim.

....

İyi okumalar 🍂

ALT ÜSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin