2

9 0 0
                                    

Duvara dayanmış bir şekilde uyandım, telefonum yanımda duruyordu. Anlaşılan öznur koymuştu, 2 saat falan uyumuş olmalıydım çünkü saat 01:32'idi.
Telefonu yine kapatıp yastığıma gömüldüm, ve arkamı döndüm. Yorganıma sarılmak için kolumu attım, Öznur değiştirmiş olmalı ki, yorganım çok Sertti.

"eğer bu dünyada senden daha güzel bir şey varsa, yaşamayı hak etmiyor."

Bu ses, bu sesi duyduğum gibi çığlık atmak istedim, ama nutkum tutuldu. Ağzımı bile açamadım, sadece gözlerimi açıp karşıma baktım, bir beden duruyordu, az yukarısında ise..
Kocaman kahverengi gözler, ve yumuşak, kabarık saçlar.
Dikildim, korku ile kendimi duvara ittim, ve o.. Baran..
Baran ağzımı kapatıp yatağa doğru bedenimi bastırdı, tam üstümde duruyordu. Bu tahrik ediciydi aslında, iki bacağım arasında onun belini hissedebiliyordum. Tabi o an, korkudan bunu düşünme fırsatım olmadı bile.

Öznurun odasında ırganışlarını (hareket edişini ve ağzına baskı yapılırken bağırmaya çalışını" duyuyordum. Barana baktım.

" gözlerin hala çok güzel. " dedi kısık bir sesle." ayrıca mutfak camını kilitlemeyi unutmuşsun. Bulaşıkları da yıkadım. "

NE DİYOR BU? O KADAR SAKİN VE NORMALMİŞ GİBİ KONUŞUYOR Kİ SANKİ EVİME BEN UYURKEN GİRMEMİŞ DE BERABER YAŞIYORUZ GİBİ!

"Bak Irmak. Sana istediğim zaman dönerim. Ve istediğim zaman giderim. Ne olursa olsun, bedenin de, bedeninin içindeki ruh da bana ait. Eğer ki reddedersen.."

Saçımı sıkıca tuttu, korkuyordum, gözlerim dolmuştu, belinden çıkardığı bıçağı boynumda gezdirdi.

"zamanında, yalayarak tahrik ettiğin bu boynunu keserim."

Ağzımı açtı, ama korkudan konuşamıyordum, sadece ona bakıyordum..

"Ve eğer başkası ile beraber olmaya çalışırsan.."

Belinden yine bir tabanca çıkardı, korkudan sadece kısık sesle "yapma." diyebildim.

"ağzını aç."

Dediğini yaptım. Ve tabancanın ucunu ağzıma soktu.. Evet, bu rezil edici ama bunu yaptı.

"başkasına ait olmaya çalışırsan zamanında sikimi emmene yardım eden bu şeyi darmadağın ederim."

Silahı ağzımdan çekti, bedenini bedenime bastırdı, onu hissedebiliyordum. Aşağıda da..

"beni seviyor musun, Irmak.."

Öznurun sesleri kesilmişti. Onlar.. Bize zarar vermeyecekti.
Bir anda onun bana çok yakın olan nefesini boynumda hissettim. "beni seviyor musun?"

Bacaklarımı iki yana biraz daha açtım.. "seni seviyorum."

"öyle mi kızım?"

"öyle.. Evet öyle.."

***

Sabah uyandığımda, daha doğrusu gözümü açtığımda, "ÖZNUR!" diyerek çığırdım, ve odasına doğru koştum.
Odanın tam kapısında çarpışıp ikimiz de yuvarlandık. "lanet olsun! Dün ne oldu Irmak."

"hatırlamadığını söyleme."

"hatırlamasam bile üstün ve dağınık saçların yeterli oluyor."

Üstüme baktım, sadece kilodum ve südyenin duruyordu. Ardından Öznura baktım. "makyajın akmış ve.. Geceliğin güzel."

"IRMAK!"

"ÖZNUR!"

"NE OLDU ÖYLE."

"BİLMİYORUM!"

Yüzümü kapatıp kolidora uzandım. "bu bir şaka değil mi?"

adama süreciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin