Aradan 2 saat geçti. Bir tost ve bir meyve suyu ile Baranın odasına girdim, öylece durmuş, sigara içiyordu.
"acıktığını düşündüm.."
"sen çok kötü yemek yaparsın."
Beni tersliyordu. Sürekli, sadece sevişirken iyiydik sanırsam.. Bu beni üzse de, alaya vurmaya çalışarak "bu sefer senin için iyi yaptım." dedim ve kapıyı kapatıp kilitledim, tepsiyi de önüne koydum.
"gitmem gerek Irmak."
"ne için?"
"aptal gibi beni buraya kapattın ve gitmeme izin vermiyorsun."
Sustum. Masaya baktım. Ve gözlerim doluyordu.
Titreyen sesimle "Baran." dedim."hı?"
"neden sürekli gidiyorsun?"
"kişisel."
"öyle mi?"
Cebimden çıkardığım silahı kafasına doğrulttum, çıldırmış gibi hissediyordum, ve kafamdaki küçük kız ile 20 yaşlarındaki kadın aynı anda konuşuyordu.
"seni öldüreceğim. Baran."
Baran bana doğru döndü. Oturduğu sandalyeyi de kendi ile beraber çevirdi, sigarasını söndürdü. Ve elimdeki silahı hafifçe tutarak kendi kafasına dayadı.
"yap."
"ne?"
"yapsana."
Elime baktım. Birde onun sırıtışına. Silahı tekrar belime koydum. "çıkamazsın."
Meyve suyundan bir yudum alıp ayağa kalktı, üstüme doğru geldi, belimden tuttu.
"birdaha yaptıklarımı sorgularsan, bu evi yakarım, öyle çıkarım."
Susmuştum. Biraz geri çekilip dolu gözlerime baktı. "ayrıca ağlaman dayanılmaz oluyor. Bu zaaf gibi."
Onu ittirdim, odadan çıktım. Öznur bana kolidordan sessiz ol işareti yapıp kapıyı gösterdi. Hidayet orada dikiliyor, Mehmet ve Ahmet ile bağırışıyordu.
Baran hemen arkamdan çıktı, omzumu tuttu, ardından boynuma bir öpücük kondurup kapıya doğru attı kendini."beyler, sorun nedir?"
"dün. Ödeşeceğiz, dışarı gelin."
Kapıya doğru gittim, Öznur da arkamdan geldi. Baranın önüne atladım, ve sinirli bakışlarını hissedebiliyordum, üstümde iç çamaşırları dışında bir şey yoktu.
"biz tam sevişiyorduk da, sonra ödeşin.".
Baran anlına vurdu. Mırıldanarak "sen çatlaksın. Bana mı çektin?" dedi.
"fiziğin güzelmiş ırmak.." dedi Mehmet gülümseyerek, cümlesini bitirdiği an Baran ileri gidip mehmeti ittirdi.
"ağzını topla. Bu kız benim. Aramızdaki fark bu işte oğlum! Sen benim olanı almaya çalışırsın, ama dediğim gibi. BENİMDİR."
Hidayet de baranın yanında dikildi. "sizinle sonra görüşeceğiz. Böyle gayet iyiyiz tamam mı? Eğer ödeşmek istiyorsan, kız arkadaşlarımızın kapısına değil, mahallemize git."
Mehmet sinirli bir yüz ifadesi ile merdivenlere yöneldi ve kuzeni de arkasından ilerleyip gitti. Baran ile hidayet ise kapıyı kapatıp odalara gitti. Öznurla biz de peşlerinden gittik.
Baran tam odaya girdiği an, ona biraz aptallık yapmaya karar verdim, çünkü her zaman bundan hoşlanırdı.
Üstüne atladım, beni tuttu ama yatağa oturması için yeterli kuvveti sağlamıştım.