6

8 0 0
                                    

Öznur beni uyandırmıştı, beni bir sağa bir sola sarsıyordu.

"ABLA! UYAN."

"ne oluyor?"

"abimler gitmiş."

Elimi anlıma vurdum, biraz yatakta bir sağa bir sola döndüm, her yerim sızlıyor ve ağrıyordu. Telefonumu elime alırken, öznur yan koltuğa oturup düşünmeye çoktan başlamıştı bile.

Telefonu açtığımda, kısa bir mesajla karşılaştım;

"artık, seni görmek istemiyorum. Diğerlerinden hiçbir farkın yok, eskittiğim kızlardan hiçbir farkın yok. Sadece sevişmek için öyle mi? Ayrıldın öyle mi? Artık takıntılı bir aşığın yok. İstesen de dönemezsin. Kurtuldun benden. Hayatında başarılar Irmak."

Mesajı art arda okudum. Olanların doğru olup olmadığını sorguluyordum, ondan ayrılmak istemiştim dün, kavga esnasında. Herşey onun aptal oyunundan ibaretti.
Telefonu Öznura uzattım. O kadar çok beni terk etmişti ki, artık canımı acıtmıyordu. Dönüp sakince ona baktım..
"içmeye gidiyoruz."

Öznur mesajı okuduktan sonra telefonu aldım. Mehmetin numarasını bulup aradım, bir kaç dakika sürmeden telefonu açmıştı.

"alo, Irmak?"

"Mehmet.. Sana yapılan herşey adına çok üzgünüm, bu gün size geleceğim. Baranla ben, ayrıldım."

Öznur bana çok içinde bakıyordu, bu onu korkuttu mu? Hayır sanmıyorum.
Bu sefer, ondan vazgeçecektim, kafayı koymuştum, büyük hislerimi ufak insanlara harcayamazdım.

" nereden bileceğim onunla gelmeyeceğini. "

" sana söz veriyorum. Bana son kez inan. "

Derin bir nefes aldı. "tamam Irmak."

Telefonu kapattığımda, Öznur gözlerimin içine kırılmış gibi baktı, kalbindeki, içindeki, aklındaki herşey gözlerine yansımış gibiydi. Onun hayalleri yıkılmıştı, ve benim de.

" abla.. Seni itti, ve sen itince, gittiğin için suçlu durumundasın. Bize haksızlık yapılıyor!"

Ses tonu yükselmişti, öfke ve üzüntü ile kıpraşıyordu duyguları. Benim için de çok fark yoktu arada, Baran benim sırtımı yasladığım, güvendiğim bir pislikti sadece. Ve ben pisliğe, sırılsıklam aşık olmuştum.
Ama bu gidiş, diğerlerinden daha beterdi..
Bu sefer, gerçekten gitmişti. Daha önce böyle bir mesaj almamıştım, ve bu kadar ani gidişler yaşanmazdı. Üzülüyor muyum? Evet, peki canım yanıyor mu? Hayır.. Değer veren, ne yapar ne eder, sizi tutar.

Gitmek..
Gitmek terk etmek midir? Hayır!
Gitmek, terk edilmektir aslında,
Bırakılmaktır öylece, bomboş, yapayalnız.
Kalan gelmemiştir seninle, kalmayı tercih etmiştir.
O kaldığı için hep haklı, sen gittiğin için hep suçlusundur. Fakat ne yazıktır ki onun neden kaldığından daha çok, senin neden gittiğinle ilgilenirler.

Odama doğru yürürken, düşüncelerim kafamı işgal etse de, dimdik bir şekilde gidiyordum. Öznur ise, kafasında planlar kuruyor, Haksızlığa uğradığımız için kin, öfke ve kan elde etme peşindeydi.
Haklı mıydı peki? Tabiki. Haksızlık, bize yapılan bir İhanetti. Bizde, ihanetin affı olmazdı, olamazdı.
İhanet nedir? Aldatmak mı? Hayır!
Gitmek mi? Hayır!
Hakaret etmek mi? Hayır!..

bir insan düştüğünde ona tekme atmaktır ihanet..
El uzatmamaktır ihanet,
Sevgisizliktir, kansızlıktır,
Pisliktir ihanet,
Kanadı kırık bir kuşu,
İyileştirmek yerine,
Diğer kanadını da kırmaktır ihanet.
Affedilmezdir ihanet..
Ne olursa olsun, affedilmezdir.
Gitmek zorunda bırakandır.
İnsanları benliklerinden uzaklaştıran,
Onları bir varoş haline getirendir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

adama süreciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin