9.BÖLÜM:NEFES ALAN ÖLÜLER MEZARLIĞI

13 3 2
                                    

Bu satırları okurken ne hissediyorsun? Benim karanlık tarafım nasıl acaba diye düşündüğünü tahmin edebiliyorum. Her insanın karanlık bir yönü vardır. Bir katil ile katil olmayan biri arasındaki fark karanlık tarafını yönetebilmek. Eğer karanlığına esir olursan onu yönetemezsen katil olmak daha kolay olur her zaman. Ha yönetebilirsen ne ala!

Bu hikaye karanlık tarafına esir düşmüş bir kadının hikayesi. Bu hikaye karanlık tarafına mecbur bırakılmış bir kadının hikayesi. Bu hikaye acı dolu çığlıkları, yakarışları ve yalvarmaları karanlıkta yankılanan bir kadının hikayesi.

Şimdi sana soruyorum, sen bu karanlığa girmeye hazır mısın?

Kaya Kuzgun'dan :

' Merhaba sevgili dinleyenlerimiz, bugün 2 Ocak 2022 günlerden pazar. Yılbaşı kutlamalarına doyum olmadığını ve vatandaşın yeni yıla büyük bir coşkuyla girdiğini görüyoruz. 2021' in ölü toprağını üstümüzden atmak istercesine günlerdir kutlamalar, partiler yapılıyor. Yeni yıla gireli iki gün olmasına rağmen şehir hala capcanlı eminim bunu hepiniz hissediyorsunuzdur. Size bol kahkahalı güzel bir yıl diliyorum. Sizi şarkıyla baş başa bırakıyorum kısa bir aradan sonra tekrar sizlerleyiz. ' radyo programcısının sinir bozucu sunumu ardından çalan şarkıyla gözlerimi devirdim ve radyoyu kapattım.

Tahmin et hangi şarkı çalıyordu?
Tarık Mengüç- Şakşuka!

Günün anlam ve önemini anlatan bir şarkı seçimiyle baş başayız.

Sabah Ünal abinin telefonuyla uyanıp apar topar evden çıkmıştım. Yeni bir vaka vardı. Yeni yıl tatilinde katil tatil yapmamıştı anlaşılan. Anladık katilsin anladık tamam! TAMAM! GÖZÜMÜN İÇİNE BAK! BAK! BAK!TAMAM EN KATİL SENSİN TAMAM!

Gönderilen adres şehir merkezine bir kaç kilometre uzakta bir yeri gösteriyordu. Yaklaşık bir saatlik yolculuğun ardından dağ eteğinde terk edilmiş bir deponun önünde durdum. Olay yeri inceleme deponun etrafına şerit çekmiş inceleme yapıyordu. Gözlerim Ünal abiyi aradı. Deponun girişinde onu gördüm ve ona doğru adımladım. Benim geldiğimi farkt ettiğinde bedenini bana çevirdi. Elleri cebinde beni izliyordu. Yüzü sıkıntıyla kasılmıştı.

'Kaya nerede kaldın oğlum?' dedi sıkıntıyla.

'Uyanıp ancak gelebildim abi.' dedim.

'Güzellik uykundan da uyandırdım seni kusura bakma prenses.' dedi sinirle.

Biraz öyle oldu diye mırıldandım ama duymadı. İyi ki duymadı. Şükürler olsun ki duymadı.

'Ne oldu burada abi?' dedim içimden söylediğim bir çok şey varken.

Ellerini içeriye doğru uzatıp 'Kendi gözlerinle gör.' deyip içeriye yönlendirdi.

İlk bakışta gördüklerim şunlardı ; depo fazlasıyla eskiydi. İçerisi dışarıdan ışık alamayacak  bir yapıdaydı. Pencere veya herhangi bir açıklık yoktu. Tek girişi vardı arka kapısı yoktu. Depoyu dikkatle incelerken, deponun uç kısmında maktülü gördüm. Depoyu daha rahat incelemek amaçlı getirilen aydınlatmalardan biri cesedi odak noktası yapıyordu.

Yüzündeki ifadeyi anlatacak tek bir kelime var. DEHŞET. Gözlerinin içi oyulmuştu. Gözlerinden çenesine süzülen kanlar yanan bir mumdan süzülen mum damlalarını andırıyordu. Oyulan gözleri Yüzünde iki kara delik varmış gibi bir izlenim veriyordu. Ağzından akan çenesine oradan boynuna kadar uzanan bir kan nehiri vardı. Saç diplerinde kan vardı. Muhtemelen saçlarından tutup çekilmişti.

El parmakları kırılmıştı. İnsan anatomisine göre düz olması gereken parmakları geriye doğru ters bir şekilde tıpkı kanca gibi duruyordu. El bileklerinden tavandan sarkan bir zincire asılmıştı. Yalnız şöyle bir durumu göz ardı etmemek lazım filmlerde gördüğümüz gibi asılmamıştı. Birini ters kelepçeleyip ardından bileklerinden tavana astığınızı düşünün. Kişinin ağırlığı bir anda bileklerine yüklendiğinde kolunun omuzlarından ters dönüp çıkması kaçınılmazdır. Aynen böyle bir görüntü vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIK TARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin