Bölüm 13

20 6 15
                                    

Bombaları imha ettikten sonra tırın kapağını açtık. Ve içinden kasa kasa silah çıktı. Bu silahlar elimize ulaşmasaydı kimbilir yarın hangimizi vuracaktı. Düşüncesi bile kötüydü.

-"Sarışın , Mesut hadi gidiyoruz." dedi Emre her zamanki sert ifadesiyle.

Dediği sarışın kimdi acaba ? Her neyse bana neydi?

_"Mevsim sana diyor başkomiserin."dedi Mesut kıkırdayarak.

Ben ise anlamamış gözlerle Mesut'a bakıyordum.

_"Bizimki sana lakap takmış baksana sana 'sarışın' diyor."dedi Mesut bana tane tane.

Usulca kafamı salladım. Saçlarım sarı olduğundandı heralde .

_"Nereye gidiyoruz?" diye sordum Emre'ye doğru dönerek.

Ama asla oralı olmayarak bana arkasını dönüp arabaya doğru yürüdü.

Anlaşılan hala barışmamıştık. Ama haklıydı .

_"Hala bozukmusunuz?" diye sordu Mesut.

_"Evet , ben onu çok kırdım. Bozuk olmakta haklı."dedim.

Sesim oldukça kısık ve ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolmuştu.

_"Emre'nin böyle sert olduğuna bakma. Polislik eğitiminden sonra ve babasıyla aralarında geçenler onu böyle bir adam yaptı."dedi Mesut.

_"Nasıl yani? Babasıyla ne yaşadılar ki?" diye sordum.

_" Bunu benim anlatmam doğru olur mu inan bilmiyorum Mevsim ama ona sorarsan anlatacaktır diye tahmin ediyorum sevmez tabii aile meselesine karışılmasını ama saklamayı da sevmez Emre eğer tehlikeli gördüğü bir durum yoksa anlatır. O  yüzden sana da anlatacağına eminim."dedi.

Usulca kafamı salladım.

_"Şimdi eğer o arabaya binmezsek arabayı kafamıza geçirir" dedi.

Kıkırdayarak yürümeye başladık.

_" Maşallah keyfiniz yerinde ." dedi Emre sert sesiyle.

Daha çok güldük.

_" Sen onu bunu boşver de bu operasyon işini anlat başkomiserim." dedi Mesut alaycı bir tavırla.

_" Devriyeniz yok mu sizin?"dedi Emre.

_"cık".

_"cık."

Mesutla aynı anda aynı tepkiyi verince yeniden gülmeye başladık.

_"İyi bakalım o zaman bir kafeye gidip oturalım orada anlatırım." dedi Emre aynı ifadesizlikle.

                                                                                               ...

Yaklaşık yarım saat süren yolculukta kimseden çıt çıkmamıştı. Hepimiz kendi düşüncelerimize dalmıştık.

Yarım saatin sonunda arabadan indik ve boş bir masaya oturduk güzel, oldukça şirin bir kafeydi.

Düşüncelerimizden bizi ayıran Emre'nin çalan telefonuydu.

_"Ne oldu İsmet?"

İsmet'in sesi ahizeden kulaklarımıza çarpıyordu.

_"Başkomiserim Yasin'i aldık sorgu odasında ne yapalım?" dedi İsmet.

Kaşlarım çatılırken ne olup bittiğine bir anlam vermeye çalışıyordum ama başarılı olduğum söylenemezdi.

Yasin bizim ekipteki polisti Emre neden onu aldırmıştı?

YERİN ALTINDAKİ SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin