Bölüm 14

18 6 19
                                    

Mesut ıslık çalarak yanımıza geldi.

Olamaz! Hala Emre'ye sarılmış halde oturuyordum.

_"Tabii Emre efendi buldu taş gibi kızı bırakır mı?" dedi Mesut imayla.

Ay zaten kıpkırmızı olmuştum Mesut tuz biber ekliyordu oh ne güzel.

_" Tabii oğlum ne sandın?" dedi Emre birden.

Ney? Yanlış anlamadım demi ben ? Lan bunu nasıl söylemeye cesaret edebilirdi?

_" Ne alaka ya? Hem sen ne öyle cevaplar verip gülüyorsun BAŞKOMİSERİM?"

Emre kaşlarını çattı ama gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.

Ama Mesut gülüşünü saklama zahmetine girmiyor kahkahaları patlatıyordu.

Sinirle ayağa kalktım.

_" Ben gidiyorum ne haliniz varsa görün." dedim.

Tam gidecekken Emre kolumdan tuttu ama bu sefer kahkahalarını saklamıyordu. Mesut zaten kahkaha atmaktan iki büklüm olmuştu. 

Tamam sakin olmalıydım.

O sırada telsiz imdadıma koştu.

_" 4534 merkez Sümbül Sokağı'nda kod 87" 

_" 4583'ten 4534'e intikal ediyoruz ." dedim.

Bu fırsatı kaçırırsam benimle dalga geçmeye devam edeceklerdi.

Emre ve Mesut bana şaşkınlıkla bakıyorlardı.

_" Ne? Görev beklemez hadi ."dedim.

Arabaya atladım . Arkamdan gelip arabaya bindiler.

Yaklaşık 5 dakika sonra olay yerindeydik.

_" Ben giriyorum." dedim.

_" Mevsim , dur! Bende geliyorum ." dedi Emre.

_"Mesut , sen itfaiye ile iletişime geç nerde bunlar öğren ve kimseyi bu tarafa yaklaştırma." diye komut verdikten sonra binadan içeriye girdi.

Tabii bende arkasından. Binanın en tepesinde olan adamın yanına hızla çıktık.

-" Yaklaşmayın!" diye bağırdı adam tüm gücüyle.

Bitmiş görünüyordu ama dur bir dakika bu sesi tanıdığımı hissediyorum.

Olduğum yerde kaldım. Ne? Bu olamaz.

Kendime gelmek zorundaydım soğukkanlılığını koru Mevsim bu mesleğin gerektirdiği şeyi yap.

_" Adem Gözüpek " dedim dimdik bir şekilde.

Emre kaşlarını çattı ve gözlerini gözlerime dikti. Sanki ne hissettiğimi gözlerimden anlamış gibi :

_" Bu mesleğin gerektirdiğini yap." dedi.

_"Adem beni din-"dediğim anda Adem sözümü kesti.

_" Sen beni dinlemeyi reddettin evine geldiğimde bana yardım etmeyi reddettin "dedi.

_" Neden sence?" dedim.

_" Çünkü -" dedi söyleyemedi ama ben diyeceği şeyi çok iyi biliyordum.

_" Bencilim değil mi Adem? Evet doğru Adem bencilim bana yaptıklarınızı asla unutmadım unutmayacağım ama ben bugün bu bencilliği atıp sana yardım etmeye geldim.  Her zaman olduğu gibi babamın bana öğrettiği gibi .  Hadi söz veriyorum  sana sorununu çözeceğim lütfen hadi yanıma gel." Her zaman olan bu değil miydi? Hep birilerine benim canımı ne kadar yakmış olurlarsa olsunlar yardım etmem değil miydi? Çünkü ben buydum ne olursa olsun yapması gerektiği şeyi yapan bir hiç . Benim bu dünyadaki görevim kendini hiçe sayarak yapmam gerekeni yapmak.  Gözlerimdeki yaşların hepsini geçmişimdeki o karanlık çukura gömerek.

YERİN ALTINDAKİ SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin