kainatın semesi

387 37 29
                                    


önceki bölümün devamı düz yazı bitches artık birilerini miyavlatma zamanı geldi💅🏻


__________________________________________________

"bu ev mi bak eminsin değil mi?"

jisung göz devirdi. doğru ev olduğunun herkes farkındaydı ama seungmin kapıyı çalmaya korktuğundan tekrar tekrar sorup duruyordu.

"hadi çalsana kapıyı" dedi felix derin sesiyle.

"aga zile bas kaç mı yapsak hem bi görürüz kim var kim yok evde hem de daha cok sinir olurlar"

"lan amını yurdunu siktiğim, ya evde undertaker ve big show varsa. sen zile bas kaç yapınca sinirlenip omurganı ortadan ikiye yarmazlar mı sanıyorsun"

"changbin amma malsın, teoriye bak big show anan. ben çalarım kapıyı"

jisung kapıya doğru bir adım attı. diğerlerinin aksine içerde kim olduğunu bildiğinden gayet rahattı. hem minhoyu göreceği için çok heyecanlıydı. son gördüğünden beri daha yakısıklı olduğuna emindi.

chan çalan kapının deliğinden gelen kişiye baktı.

"beyler kapıda jisung var. yanında da kısa boylu kaslı bıyıksız super mario, sarı bir civciv ve asırı sinirli bir yavru kopeğe benzeyen bi cocuk var. super mario sanırım changbin dediğiniz şey."

"chan info için sağol ama KAPIMDA NEDEN BU İNSANLAR VAR!!?!?!?!" resmen kükreyerek konuşan jeonginin üstüne uzun ince bir beden atladı.

"kapıyı açmadan bilemeyiz askom" dedikten sonra kapıya koşan hyunjini, minho takip etti.

minho fazla gergin ve heyecanlıydı.bunun sebebi -her ne kadar daha once konuşmuş olsalar da- jisungtu. ve tabii işlerin ters gidebileceğini bildiğinden de gerilmeden edemiyordu. ya seungminle jeongin kavga ederse, ya jisung onun çirkinleştiğini dusunurse, ya hyunjin ve chan plan için gay hareketler sergilerken birden sev-

"minho?"

"ha ney AAAA JİSUNG AMAN ALLAHIM NASIL OLUR"

jisung minhonun bir yerlere daldığını ve o yuzden bu kadar fake şaşırdığını düşünüyordu. eğer arkadaşları minhonun sahteliğini anlamayacak kadar mal olmasa, bütün planları suya düşmüş olurdu.

"ahahah minho gece uyuyamadın mı sey yani garip tepki verdin de yani ne biliyim iyi misin bi şeyin yok ya"

jisungun ışık hızında sıraladığı kelimeler, elini ensesine atması, gözlerini kaçırması, minhoyu daha ciddi olması ve fake davranmaması için uyarmak adına değildi. minhonun yuzunu ve vücudunu daha yeni tam olarak inceleyebilmişti. her baktığı yerde ayrı şaşıran ve baygınlık geçiricek duruma gelen jisungun utanmasa kendi bile sikebilecek libidoya sahip 16 yaşında bir ergenden farkı yoktu o an.

içinde bulundukları garip anı bölen kişi, kapı açıldığından beri çöl tilkisine benzeyen mavi saçlı şirin çocuğun jeongin olmamasını dileyen seungmindi. çocuk gerçekten hoşuna gitmişti.

"hanginiz jeongin? sikiyle yüzleşicektim de en son ahahaha" cümlesini bitirince alaylı bir kahkaha atmayı da ihmal etmedi.

game,  seunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin