Aurora | Jikook

VI

Herkese selam başlamadan öneri ve şikayetlerinizi yazabilirsiniz umarım çok cringe gitmiyordur :""

<3<3<3<3

Jungkook'un Ağzından

Belinden tutup içeri çekmemle Jimin karşı koymayıp koluma tutunmuştu. Buraya neden geldiğimi bile unutmuşum şuan sadece karşımdaki minik sevdiğime odaklanmıştım. Geceleri uyumadan önce kuruduğum hayallerde ki görüntünün beklemediğim bir anda karşıma çıkmasıyla donmuştum. Etkisinden kapının üstüme kapatılmasıyla çıkmıştım. 

Şimdi kapının girişinde kolumu Jimin'in beline sarmış, Jimin'in elleri göğsümde olacak şekilde dikiliyorduk. Jimin'in gerçekten halsiz olduğu belliydi normalde asla izin vermeyeceği bi pozisyonda olmamıza rağmen beni itememişti. Bunları düşünürken konuşmaya başladı,

"Niye burdasın git hemen" deyip beni itmeye çalıştı ama gücü yetmeyince itmeyi bıraktı.

"Bestenin hazır olduğunu ve buraya gelip dinleyebileceğimi söyledi Taehyung."

"Kaydı atacağımı söylemiştim şimdi gidebilirsin."  söylediğine kaşlarımı çattım,

"Seni bu halde bırakıp hiçbir yere gitmem Jimin " deyip belindeki kolumu sıkıştırdım o da daha fazla bişey diyemeden başı göğsüme düştü. Etkisine kapılmamak elde değildi ama önceliğim iyileşmesi olmalıydı onu kucağıma aldığımda yarı baygın haldeydi. Odasının yerini sorsam cevap veremezdi yüksek ihtimalle o yüzden üst kata çıkıp kendim bakındım odalara. Sonunda odasını bulduğumda onu yavaşça yatağa bıraktım.

Kendimi çekecekken titreyen beden ellerini sıkılaştırıp tişörtüme sıkıca tutunmuştu. "Burdayım meleğim sadece ateşini düşürmek için su ve bez alıp gelicem" deyip alnına küçük bir öpücük kondurdum.

Aşağı indiğimde aklım karışıktı. Jimin'in normal bir halde olsaydı asla içeri girmeme izin vermeyeceğini biliyordum. Buna rağmen gelmiştim ve birden onu kollarımda bulmak beni afallatmıştı. Onu uzun süredir seviyordum ama o bana hiç karşılık vermemişti. Öyle düşünmesem de sanırım biraz imkansız kılmıştım onu zihnimde.

Bunları düşünürken bir kaba ılık su koyup bir bez alıp odaya çıktım Jimin kısık sesle kedi gibi birşeyler mırıldanıyordu. İçime sokma isteğini öteleyip ıslattığım bezi sıkıp alnına koydum. Hemen ürküp geri çekilmeye çalışmıştı. "Ateşin düşmesi için bebeğim biraz dayanman lazım" deyip elini çektiğimde tekrar uykuya dalmıştı zaten.

Melek gibi duruyordu başımı boyuna gömüp derin bir nefes almaktan alıkoyamadım kendimi. Bir süre onu izledikten sonra hâlâ ateşinin düşmediğini fark ettim. Ateşinin düşmesi için ılık bir duş alması gerekiyordu. Bu yüzden yavaşça ayılttım onu.

"Jimin uyan bebeğim duş alman lazım"  onu bırakıp küveti hazırlamak için banyoya gittim. Ilık su hazırlayıp Jimin'i almak için içeri girip onu yavaşça kucağıma aldım. Banyoya geçtiğimiz zaman

"Üstünü çıkarmam lazım Jimin-shi"  deyip tişörtünü çıkardım  gördüğüm beyaz tene karşı sakin olmaya çalışıyordum ama zordu.

Pijama altını da çıkardığımda boxerla kalmıştı. Kendini savunmasız hissetmesini istemediğim için böyle bıraktım. Onu yavaşça suya bırakıcakken tişörtümü tutup,

"Üşüyorum bırakma lütfen " dudağını büzüp söylediğinde

"Ateşini düşürmek için yapmalıyız Minnie" dediğimde,

"Sende gel" demişti ve bunu hiç beklemiyordum. Yalvaran gözlere karşı onu pufa oturtup yavaşça tişörtüm ve pantolonumu çıkarmıştım.

Ona döndüğümde yanaklarının kızardığını görmek tebessüm etmemi sağlamıştı. Çok savunmasız duruyordu. Onu yavaşça kucağıma alıp önce ben suya oturdum ve onu da üstüme uzandırdım. İrkildiği için bana sokulmasına gülümseyip daha sıkı sardım onu.