giriş

491 16 10
                                    


Nereden başlayacağımı hiç bilmiyorum. Şu an öyle bir boşluktayım ki, bir uçurumun kenarında oturmuş birisinin beni ittirmesini bekliyorum. Daha doğrusu bekliyordum, o uçurumdan ittiler beni hem de defalarca. Bazen anneme kızıyorum, bazen kendime kızıyorum. Anneme kızıyorum çünkü beni bu kadar pisliğe batmış bir dünyaya getirmesinde ki pay çok büyük. Bilmiyorum ki ben hiçbir şey bilmiyorum, tek bildiğim koskoca evrende yapayalnız kalmam. Milyarlarca insanın yaşadığı bu dünya da yapayalnız kalmakta ne bileyim salaklık olmalı ya da başka bir şey mi olmalı tam çözemedim. Aklıma gelince söz veriyorum yazacağım. Baktım ki hiçbir boka yaramıyorum, kitap yazayım dedim. Şarkı söylemeye kalksam sesim güzel değil, bir filmde oynamaya kalksam iyi rol yapamam ki ben, siyasetçi olmaya karar versem iyi yalan söylemem gerekir, ben yalanda söylemeyi beceremem ki, en iyisi kitap yazmak. Bu okuyacağınız roman da gerçek yaşanmışlıklar var, sadece adı geçen isimler gerçek değil. Ölümle yaşam arasında sıkışmış kalmış birisinin hayatla nasıl mücadele ettiğini şahit olacaksınız. Bazen okurken küfürler edeceksiniz, bazen de insan olmaktan utanacaksınız. Şahsen ben insan olmaktansa, bir hayvan ya da ne bileyim bir ağaç olmayı tercih ederim. Bazen insan olduğumdan utanıyorum. Sizde utanıyor musunuz insan olmaktan? kafamın içindekiler bir kadının çantasından daha karışık desem, ya da balık halimi demeliydim. Bazen keşke bir balık olsaydım diyorum, aklıma nereden geliyor böyle saçma sapan şeyler? yoksa deliriyor muyum? ya da delirdim mi? hayır hayır efendim, deli olan ben değilim sizlersiniz. Evet doğru duydunuz, deli olan sizlersiniz. Hepimiz akıl sağlığını kaybetmişiz, hiçbirimiz iyi değiliz. Ülke koskoca bir tımarhane desem güler misiniz? ülke sapık dolu, sapık ülke mi demeliydim. Hayır hayır yanlış anlamayın beni, öyle demek istemedim. Sapıklarla dolu ülkeyiz, ülke de tecavüze uğramayan bir ben kaldım galiba. Biliyor musunuz? bu ülkede bir bebek tecavüze uğramıştı, cinsiyet ve yaş fark etmeksizin bu ülkede herkes her şey tecavüze uğradı. Tecavüz gibi iğrenç bir eylemi savunanlar bile oldu. Özgecan'ı hatırlayın, öldükten sonra kızın arkasından neler konuştular. Yok kız açık giyinmiş yok o saatte dışarıda ne işi varmış. Abi sana ne? annesi babası değilsin sana ne? bu ülke de bir kadın istediği saatte dışarı çıkamayacaksa, sen niye istediğin saatte dışarı çıkıyorsun? kadın istediğini giyemeyecekse, sende şort ve atletle balkona çıkma. Biz senin kıllı bacaklarını, kıllı kollarını görmek zorunda mıyız? bebek diyorum ya bebek, bu iğrenç ve kokuşmuş ülkede bir bebek tecavüze uğradı, bebeğin bezi mi tahrik etti. Ya da elleri mi tahrik etti, yoksa ayakları mı, peki ağlaması da tahrik unsuru mu? iğrençsiniz, gerçekten iğrençsiniz. Kedi, köpek hatta canlı olmayan nesneler bile tecavüze uğradı desem. Şaşırır mısınız? bence şaşırmayın. Bu ülkede damacana tutun rulmana kadar her türlü cisim bile tecavüze uğradı. Akıl tutulması burada başlıyor, insanlar öyle iğrenç yaratıklar ki her türlü her şeyi bekleyin bu insanlardan. İnsanlar efendim, insanlar. İğrenç insanlar. İyide sende bir insansın diyeniniz olacak, haklı olarak. Evet, bende bir insanım ama ben insan olmaktan utanıyorum. Bence sizde insan olmaktan utanmalısınız. Baksanıza biz insanlar her şeye zarar veriyoruz.

Toplumumuzca orospu kelimesi kadınların vücutlarını her önüne gelene teslim etmesi olarak algılansa da öyle değildir. Orospuluk içte biten bir ot gibidir, sen büyüdükçe oda büyür, Hamurunuz bozuksa orospu olmaya başlarsınız ihanetler, yalanlar, Sevgi kavramını bilmeden sevdiklerinizi hiçe saymaya başlarsınız, Ayrıca insancıl bütün kavramlarınızı kaybetmeye başlarsınız. İhanete meyilliniz artar sevmediğiniz insanlara seviyorum dersiniz. İçiniz de ve gerçekte zerre onlara merhametiniz yoktur. Aslında bir de şu ki orospunun kadını erkeği yoktur. Bir erkek bir kadından daha orospu olabilir yeri geldiğinde. Kadın doğası ve zihni gereği bu özelliği taşısa da öyle gözükse de Erkeklik vasfını taşıyamayan birçok adam görünümlü orospular daha çoktur, Ne demişler kadının değil erkeğin orospusundan kork... Orospuluğun elli tonu, orospuluk nedir, orospu kime denir onları öğreneceksiniz bu kitapta. Bana göre para karşılığı birisinin altına yatanlar orospu değil, bana göre orospuluğun çeşitliliği var. Orospuluğun cinsiyeti de yok efendim, erkek kadın fark etmiyor orospu olmaya. Bana göre yavşaklık da bir orospu, karaktersizlik de bir orospu, yalancı da bir orospu, aldatan da bir orospu hatta yalakalık bile bir orospuluktur. Seks işçilerine orospu demekten vazgeçin ya. Hem size ne orospular anlatacağım. Dediğim gibi ülke orospu dolu ama öyle para karşılığı seks yapanlar değil. Harbi katıksız orospular diyorum. Mesela bu ülke de 13 yaşında ki bir kız çocuğu sigara ya da bira almak istese alamaz ama o bakkal 13 yaşındaki kız çocuğunu kendisine eş olarak almaya kalkarsa yasak olmuyor. Kalbi orospu olan bir anneyle baba kızının kendisinden yaşlarca büyük bir adamla evlenmesine göz yumuyorlar. Neden mi kızlarını parayla satıyorlar, biraz altın biraz da küçükbaş büyük baş aldılar mı karşılığın da tüm kapılar açılıveriyor. 13 yaşında ki kız çocuğu tecavüze tacize uğrasa bile, suçlu kız çocuğu oluyor. Vicdanı orospu olan kişiler, kesin sen kıçını başını açmışsındır diyorlar ama tecavüzcüye tacizciye hiçbir şey denilmiyor. Ha bir de ticareti orospu olan pazarcılar da çürükleri üstte koyarlar tazeleri de alta koyalar. Gönlü orospu olan erkekler de anasına bacısına bakanlara küfür eder ama kendisi sokakta bakmadığı kız kalmaz. Şoförlüğü orospu olan erkekler de trafikte hiç kendisi suçlamaz, hep suçlu kadınlardır der. Kendisinin yaptığı hatalı sollamalara, ışık ihlaline hiç bakmaz. Kadına ehliyet verenin der basar küfürü. İşverenliği orospu olan erkekler de hizmetinde çalışan kadınları koynuna almak ister, koynuna alamadığı kadınları da orospu ilan eder ve işten kovar. Hocalığı orospu olan erkekler de beş vakit namaz kılar, kadınlar için şu günah bu günah der ama kendisinin yemediği halt yoktur ona hiç bakmaz. Bir de delikanlı erkeklerimiz var ellerinde tesbihler, astığı astık kestiği kestik olan ama ruhları orospu. Nedense orospu denildiğinde akla ilk gelen nedense kadınlar oluyor. Neden efendim, kadının orospusu var da erkeğin orospusu yok mu? Olmaz olur mu, hem de fazlasıyla varlar. Hani böyle her ortam da vardır, hep marka takılır, oysa ki o üstünde ki kıyafetleri ve ayakkabıları bile kredi kartı ile taksitle almıştır. Peki neden? Marka kıyafetlerle kadınları tavlayacağını düşünen, beyni samanla dolu erkekler var bu ülke de. Bir kadını öyle kolay kandıramazsınız beyler, hemen kızmayın istisnalar hariç. Çoğu kadın bir erkekte önceliği karakteri sağlam mı, verdiği sözleri tutabiliyor mu ya da gevşeklik var mı diye bakıyorlar. İstisnalar hariç... Öyle ki sizin bir kadına pahalı hediyeler almanıza da gerek yok, akşam eve gittiğinizde birlikte yemek yapın, eğer yemeği yakarsanız tekrar yemek yaparsınız. Unutmadan bir de şu konu var, bedenini satan kadınlardan korkmayın, yaptıkları iş bellidir. Senin parandan başka hiçbir şeyini almaz, alacağın zevk artısı olur. Orospuluğun cinsiyetle de alakası yok, ne erkekler gördüm ruhları orospu. Haberiniz var mı? Bu ülke de kadınlar yaş fark etmeksizin tacize ve tecavüze uğradı, aslında sadece kadınlar da değildi tacize ve tecavüze uğranlar, erkek çocukları bile tacize ve tecavüze uğradı. Tacize ve tecavüze uğrayan kadınlara, bu kokuşmuş ülkede ki insanlar hep bir bahane buldu. Gece üçte dışarı da tek başına ne işi var dediler, giydiği kıyafete baksana dediler. Okulda tecavüze uğrayan kız çocuğuna bile kılıf uydurdular, etek giyip öğretmenini tahrik etmeseydi dediler. Bu boka batmış ülkede kadınlar babası tarafından tecavüze uğradı, abisi tarafından tecavüze uğradı, kuzeni tarafından tecavüze uğradı, koca tarafından tecavüze uğradı, sevgili tarafından tecavüze uğradı, nişanlısı tarafından tecavüze uğradı, komşu tarafından tecavüze uğradı, okulda öğretmeni tarafından tecavüze uğradı, hastane de doktor tarafından tecavüze uğradı, sokakta tanımadığı bir erkek tarafından tecavüze uğradı, eve gitmek için bindikleri dolmuşta şoför tarafından tecavüze uğradı, eve gelen tüpçü tarafından tecavüze uğradı, eve gelen sucu tarafından tecavüze uğradı, eve gelen tamirci tarafından tecavüze uğradı.. Ve hepsinde de kadınlar suçlandı. Erkeklerin hiçbir suçu yoktu. 6 yaşında ki eylül bile tecavüze uğramıştı, 4, 5 yaşında ki çocuk tecavüze uğramıştı, 3 yaşında bir erkek çocuğu da tecavüze uğramıştı, 9 aylık bir bebeğe bile tecavüz etmişlerdi. Kediye, köpeğe, eşeğe bile tecavüz etmişlerdi. Ve asıl tuhaf olan da ne biliyor musunuz? Bu boka batmış ülke de o kadar iğrenç şeyler olmasına rağmen hala kadınlar suçlu oluyor. Abi biz toplum olarak zaten suçluyuz, aslında suçlu da değiliz iğrenciz, iğrenç. Kadın şunu giydi bunu giydi, gece şu saatte dışarıdaydı, kahkaha atmaları bile tahrik unsuru sayıldı. Ulan kedi, köpek, eşek, 9 aylık bebek, 3 yaşında ki erkek çocuğu, 4,5 yaşında ki kız çocuğu, 6 yaşında ki eylül ve daha niceleri bunlarda mı mini etek giymişti ya da askılı tişört, makyajda yapmışlardı, saçları da fönlüydü, gecenin bilmem kaçında dışarıdaydılar. Kadınlar tecavüze uğradı çünkü saçları fönlüydü, çünkü gecenin bir saatin de dışarı çıktılar, çünkü okula gitmek istediler, çünkü sevmek sevilmek istendiler, çünkü mutlu olmadıkları için sevgililerinden ayrılmak istemişlerdi, çünkü eve dönmek istediler, çünkü istemedikleri erkeğe hayır demişlerdi, çünkü sokakta yalnız yürüdüler, çünkü onlar evde okul da güvende olduğunu sanıp abisini babasını öğretmenini adam yerine koymuşlardı... oğlum ruh hastasısınız lan... Sizin ben erkekliğinize tüküreyim, vicdanınız kanser olmuş, kalbiniz küflenmiş. Bu ülkede erkek olduğumdan utanır oldum... Bu ülkede yaşayan kadınlar artık sevilmekte istemiyor, seven erkekler tarafından öldürülmekte istemiyor.

Aslında bu boka batmış ülkeye yeni bir dil lazım. Tacize tecavüze ve şiddete uğrayan kadınlara, öldürülen çocuklara, işkenceye uğrayan hayvanlara ve yaralanmış ruhlara kendilerini ifade edecekleri bir dil olmalı. Bu yeni bir dilin için de tacize, tecavüze, şiddete uğrayan kadınların, üzülen ve öldürülen çocukların, işkenceye uğrayan hayvanların, yerle bir ettiğimiz doğanın yanında dursun. Şartsız koşulsuz, öyle konuşmadan bile anlaşılacakları bir dil olmalı. Değişmeli bu düzen böyle gitmemeli, bir an önce gökyüzünde süzüleceğimiz zamanlara gitmeliyiz. Ölmekten bahsetmiyorum, yaşarken huzurdan bahsediyorum. Belki de çok yüksek bir yerden düşünce huzura ereceğiz. Çünkü biz bu dünyayı hak etmiyoruz, bırakalım da hayvanlar hak ettiği gibi yaşasınlar. Bizler her zaman kötülükleri gördüğümüz yerdeyiz, tanrım artık yeter. Her türlü zorluğu çeken kadınlar, öldürülen çocuklar, işkenceye uğrayan hayvanlar ve ruhları yaralanmış insanlar senin kulların değil mi? Biz senin kulların değil miyiz? Baksana bizler gecelerden nefret etmeye başladık, bitmek bilmeyen acılardan uyuyamaz olduk. Bu boka batmış ülkeye yeni bir dil istiyorum. Dalga geçilmekten, ezilmekten, hor görülmekten yorulduk tanrım. Hepimiz ölmek istiyoruz tanrım, çünkü yaralıyız tanrım yaralıyız. Bu ülkenin kadını da çocuğu da hayvanı da çiçekleri de yaralı tanrım... Tanrım bazen kızıyorum sana, benim son kullanma tarihim mi geçti çok merak ediyorum, hani diyorum öldüm de zorla beni yaşatmaya mı çalışıyorsun anlamış değilim. Ben artık bu insanların iğrençliklerini görmek istemiyorum. Bazen de kendimi bir balık gibi hissediyorum, ağlıyorum ama sudan ağladığım gözükmüyor gibi. Bir an önce şu dünyada ki serüvenim bitsin diye bekliyorum, bekliyoruz. Keşke bu ülke deki acıların hepsini bir sırt çantasına koyup, kendimi imha etsem diye düşünüyorum. Bazen avcıların kuşları vuracağını beni vurmalarını istiyorum, o kadar gereksizim ki, kuşları vuracağınıza beni vurun. Beklentisi olmayan bir adamı vurmak daha kolay olur sizin için. Gereksiz yere doğduğumu, gereksiz yere büyüdüğümü, gereksiz yere yaşadığımı düşünüyorum. O yüzden beni vurabilirsiniz, ben hiçbir işe yaramıyorum vurun beni. Kuşlara, sahipsiz bakışlara, gecenin bu saatlerinde uyuyamamışlara selam olsun diyeceğim bir gün. Kocasından şiddet gören kadınlara, öldürülen çocuklara, işkenceye uğrayan hayvanlara ve yaralı ruhlara selam olsun diyeceğim bir gün. O gün selam olsun dediğimde dünya güzel bir yer olacak, hiçbir kadın tacize tecavüze ve şiddete uğramayacak, çocuklar ölmeyecek, hayvanlar işkenceye uğramayacak ve kimsenin ruhu yaralanmayacak. O gün geldiğinde ben size el sallayacağım gülmek için ve o gün hepimiz güleceğiz. Ben bu sıralar sadece çocukluğumu istiyorum, her şeyi masum gördüğüm, insanları iyi bildiğim... Tamam çocukluğumun da iyi geçtiği söylenemez ama en azından insanlardan nefret etmiyordum. Yatağa yattığımda hiçbir şey düşünmeden uyuduğum o erkek çocuğunu istiyorum ben. Akşam ezanına kadar hiç korkmadan dışarıda oynadığım günleri ve annemin yaptığı salçalı ekmeği özledim ben. Mahallede ki erik ağaçlarını istiyorum, top oynadığımız arsaların yerlerine evler yaptılar. Eskiden çok güzeldi be tasolarımız vardı, bilyelerimiz vardı gazoz kapaklarımız vardı. Evlerin zillerini çalardık, arabaların alarmlarını bilerek çaldırırdık. Eskiler çok güzeldi be, abiler ablalar çok güzel severlerdi. O zaman postacı sadece aşk mektupları taşırdı, şimdilerde ise icra bildirgesi dağıtıyor. En çok da Annemle Babamın ellerini istiyorum aslında ve omuzlarını bir de doya doya sarılmak için... Eğer bir gün çok param olursa çocukluğumu satın alacağım, geri kalan her şey sizin olsun. Ve artık kalbimi satılığa çıkartıyorum. Çok kullanılmıştır, çok darbe almıştır, defalarca kırılmasına rağmen çalışmaya devam etmiştir. Aşırı derecede çizik kesik vardır, sağlamlığı ise test edilmiştir ve 32 yıl kullanılmıştır ilk sahibi benim. Eğer temiz kullanılırsa bir 32 yıl daha kullanırsın. Herhangi bir arza da garantisi falan yoktur, gerçi bu zamana kadar hiçbir arızasını görmedim iyi dayandı bana. Bir de ufak bir sır vereyim alacak olan kişiye. Çok çabuk inanabilir, hemen darılabilir, küsme alışkanlığı da vardır ve çok duygusaldır. Sahibinden acil bir şekilde satılık bir adet kalp vardır. Alacak arkadaşa şimdiden hayırlı uğurlu olsun.

Bence giriş kısmını burada bitirelim, diğer bölümler de asıl konumuza geçeceğiz. yorumlarınızı bekliyorum.

orospuluğun elli tonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin