Hayaller ve hayatlar
Evet yürüyorum yine bir geç kalınmışlıkla zaten hep gecikirim, onlar hep erkenden giderler buluşma yerine ama ben hem uykumdan hem üşengeçliğimden hemde zar zor seçebildiğim konbin seçimlerim yüzünden geç kalırım.
Arkadaşlarımın yanına gidiyorum anlaşıldığı gibi onlar her zaman ki gibi benden önce buluşma yerine gitmişlerdi e tabi son dakika haber verilirse geç kalmam normaldi.
Kulağımda serdar ortaç sesiyle gerçi giyimime bakarsanız hiç de öyle bir müzik zevkine sahipmişim gibi durmuyordu.
Renkler ve zevkler tartışılmaz aşkolar, ayrıca müzik zevkim yoktu ki çorba ne ararsan var yani her telden çalıyordu, biraz daha geç kalırsam bensiz kutlayacaklar doğum gününü ben hala ne anlatıyorum.
...
En güzel parkta kutlanırdı ne yani gece bir vapurda kadehli bir kutlama beklemediniz ya tabi ben beklerdim de neyse artık benim doğum günüme inşallah, arkadaşlarımın oturdu banka doğru ilerledim.
Eli belinde sıcaktan kızarmış yanakları ve burnuyla beni süzen İrem hemen lafını esirgemeden "iyi ki erken gel dedik Müge süslemeleri yardım edecektin hani" dedi.
Doğru haklıydı edeceğimi söylemiştim ama kardeşime beni saat 10:00 da kaldırmasını söylemiştim o da umursamamış 12:00 de uyandırılmak benim de planlarımda yoktu gerçi 20 tane alarma nasıl uyanmadım orası da muamma ama neyse.
"Sizde beni bilmiyorsunuz sanki, gerçi hepsi baba tarafının suçu uykucu olmayı ben seçmedim." dedim kendimi savunarak, hepsi kıkırdamaya başlamıştı.
Doğum günü çocuğu, çocukluk arkadaşım Hamza'nın yanına ilerledim. Tamam hepsi arkadaşımdı ama Hamza başkaydı onunla tam anlamıyla çocukluğum geçti.
"Özür dilerim reis, HAPPY BİRTHDAYY!!" dedim ve gelmeden önce kırtasiyenin birinden aldığım konfetiyi patlattım.
Serseri bir sırıtışla yüzümü güldüren şu kelimeleri sıraladı. "Gıcıksın, uyuzsun, tereyağı gibi üste çıkıyorsun ama seni seviyorum kirvem." dedi gülerek.
Tabi sevecek sevilmeyecek bir kız değildim, gerçi o sevmiyor ama olsun diye düşünürken Umut'un kızgın ama bir o kadar da komik bir yüz ifadesiyle söyledikleri beni olduğumuz zamana itti.
"Ha bizi sevmiyorsun yani, elini hiç birşeye sürmedi geldi bir konfetiyle kalbini fethetti öyle mi?" Diyivermişti.
Şuan terbiyesizlik yapıyordu geç kalacağımı tahmin ettiğim için yemekleri Aylin'e bırakmıştım dün evet pasta hariç herşeyi ben yapmıştım.
"Nasıl elimi hiç bir şeye sürmedim sarmayı, sigara böreğini, kısırı gerçi pasta hariç her şeyi ben yaptım lan utanmasanız pastayı da bana kitliyordunuz hatta." Dememle hepsinin gözü üzerimdeydi.
Aylin "kız haklı abi dağılın" diyerek destekledi, yani grubun hamaratı, anası olmak kolay olmuyor ama çocuklarım bana yük değil.
Banka oturmuş masanın üzerindeki yiyecekleri süzen Cem. "Of olum ne boş yaptınız be acımdan ölcem zaten şu kıvırcık kafayı bekleyeceğiz dediniz diye kaç saattir yiyeceklere dokunmadım yeter! Ben yiyorum gelen gelir." Dedi
Cidden açtı bu çocuk zaten şaşmaz klasik boğa burcu işte ne beklersiniz tamam bende yemek yemeyi çok severdim ama depresyondayken.
Sonunda oturduğumuz masamızda sohbet ederek yemeklerden yiyorduk demek isterdim ki herkesin telefonuyla uğraşması şoku!
Tamam bende instegramda geziyordum gerçi ama buluşmuşuz bari iki sohbet edelim dimi yani hemen bir erik dalı açtım.
Ve "hadi kız kalkın oturmaya mı geldik aa" diyerek ayağa kalkıp oynamaya başladım İrem'in de kalkıp eşlik etmesi bir oldu sonra diğerleri de geldi...