BÖLÜM :8 RÜYA

19 5 83
                                    

Karanlığa mahkûm olanların dünyasını aydınlatmak için minik bir umut yeterlidir. Kalbin aydınlığı ruhta saklanmış umutlarda gizlidir.

Kabusumdan yavaş yavaş sıyrılmaya başladım. Boğazım düğümlenmiş kalp atışlarım hızlanmıştı. Ellerim ve bacaklarım titriyor, aldığım nefeslerle göğsüm inip kalkıyordu. Kapalı olan gözlerimi yavaşça araladım. Ağzımdaki kurulukla yutkundum. Hareket edecek gücü kendimde bulamıyorum, sanki o anları tekrar yaşamışım gibi hissediyorum.

Kafamı koltuğuma yasladım ve gözlerimi tekrar kapattım. Gözlerimi kapatınca yeniden o yaşıma dönecekmiş gibi hissediyordum ancak bunun üstesinden gelmeliyim.

 Büyük bir adım atmışken hayallerimin bir kez daha yıkılmasına izin veremem. Derin nefesler almaya çalıştım. Kendi kendimi teselli etmeye çalışıyordum ama sesim çıkmıyordu. Konuşma yetimi kısa süreliğine yitirmiştim yine.

 Sakin ol her şey yoluna girecek. Daha önce de yaşadık ve geçti, yine geçecek. Unutacağım, zamanı geldiğinde hepsini unutacağım. Şimdi güçlü olmalıyım.

Gözyaşlarım gözlerime hücum etmişti ama akmayacaklarını biliyordum. Akmazlardı gelir ve sonra geri giderlerdi. Yavaş yavaş sakinleşmeye başladım.

Kalp atışlarımı düzene girmeye başlamıştı. Ellerimi ve bacaklarımı soğuktan hissetmiyordum ama titremelerinin azalmış olmasını umdum.Biri beni izliyordu, hissediyordum  ama neredeyse her zaman böyle hissettiğim için dikkate almazdım. Kucağımdaki çantayı sıkıca kavradığımı hissedince derin bir nefes alıp gözlerimi açtım.

Yanımda bir çift dikkatle beni izleyen gözle karşılaştım. Otobüsün içinde yayılan cılız ışıkta dikkatlice bana bakıyordu. Korkmadım ama bir süre gözlerimi ondan alamadım. Beni izlediğini içten içe hissetmiştim. Yavaşlayan kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Artık ben bile kendimi kontrol edemiyorum.

Ne zaman birinin beni izlediğini hissetsem gözlerim istemsizce bana bakan kişiye çevriliyordu. Alışkınım bu yüzden. Gözlerimi kırptım ve başımı ayaklarıma çevirdim ama kalp atışlarım yavaşlamadı.

"İyi misin?" Sesi endişeli geliyordu. Neden benim yanımdaydı ki. İyiyim. Neden buradasınız?

"Sanırım kabus görüyordun merak ettim."

İyiyim demekle yetindim ve başımı cama çevirdim. Kimsenin beni bu halde görmesini, acımasını istemiyordum. Bu zamana kadar başımın çaresine bakmıştım yine bakabilirim. Kimseye ihtiyacım yok.

Yabancı rahatsız olduğumu düşündü sanırım kalktı ve bir önümdeki koltuğa oturdu. Rahatsız olmadım ama çok farklı bir duyguydu. Daha önce hiç hissetmediğim, tatmadığım bir duygu. Gerçi benim tattığım tek duygu acıydı, farklı bir duygu hissettiğimde garipsemem doğaldı herhalde.

Geceydi. Sokak lambaları yolları aydınlatıyordu. Görkem hala arabayı sürüyordu. Kimseden ses çıkmıyordu anlaşılan benim kabusum yüzünden o da uyanmıştı. Benim kabus gördüğümü nereden biliyordu? Kabuslarımda konuşamaz en ufak bir ses dahi çıkaramazdım. Kabuslarımda çığlık atmak istesem de sesim boğazıma kaçar nefes alamazdım . Tabi uyanınca fark ediyordum bunları gerçekten yaptığımı. Ellerimi birbirine kenetledim, çok soğuktu. Yavaşça sırt çantamı açtım  içinden şalımı ve suyumu aldım. Şalıma sarılmadan önce suyumu içtim. Sol kolumdaki saate baktım 3.55 ti.

"Neden korkmadın peki?" Bu nasıl bir soru korksam daha mı iyiydi.

"Neyi kastettiğim biliyorsun. Sen çok çabuk irkilebilen bir insansın korkmam gerekiyordu." İçimdeki saçma sesi susturdum. Sanki o ve ben farklı insanmışım gibi konuşuyordu. Alışmaya başlamıştım belki de olamaz mıydı? Her şeyden bir anlam çıkarmak saçmaydı bence, çünkü bazı şeylerin hiçbir anlamı yoktu gerçekler gibi.

KARANLIKTAKİ SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin