Spider-deku

306 27 19
                                    


"Örümcek Deku şu ana kadar  New York halkının başına gelmiş en büyük tehdittir. Size diyorum bu duvarlarda dolaşan böceğin çok fazla suçla bağlantısı var." Ağımı atarak büyük bilboard ekranına attım. "Sana da günaydın J.J. Her zamanki gibi boşboğazsın." Kendimi aşağı sallandırarak her günkü turumu yapmaya devam ettim. "Merhaba ben Örümcek Deku. New York şehrinin dost canlısı örümceği ve kahramanı. Tabi halkın benim hakkımda düşünceleri biraz değişken. Her neyse."

"Bu arada evet 4. boyutla konuşmayı seviyorum. Ha gerçek değilseniz kendimi boşuna yoruyorum demektir orası ayrı konu. Bir dakika. Örümcek hisleri." Bir kamyon yoldan çıkıp dükkana girmek üzereyken hemen camı ağ ile kapladım. Kamyon ağalara yapışmışken şoför  sağlam şekilde dışarı çıktı. "Teşekkür ederim Örümcek!" Kafamı sallayarak selam verdim.

"Evet, nerede kalmıştık? Ha evet. Kahraman olmak iyi hissettiriyor be! Bilmeyenler için örümcek hisleri çevremde olacak tehlikeleri olayları birkaç saniye önce haber veren bir uyarı zili." Teleonum alarmı çalmaya başladı. "Of ya, eh geç kalkarsak böyle olur." Yönümü değiştirerek okuluma doğru yol aldım.

Şanslıyım ki özellikle ilgilenmem gereken bir durum olmadı. Okulun arka sokağı çıkmaz sokaktı ve hiç kimse gelmezdi. Hemen kostümümün üzerine kıyafetleri giydim. -sonbahardayız. Her yerim üşüyor!- "Evet, gizli kimliğim var. Spider-deku New York şehrinin kahramanıyken gündüzleri Midoriya İzuku adındaki lise 2. sınıf öğrencisi. Bu sırrı saklayın anlaştık mı?"

Okulum Midtown Lisesine girişimi yaptım. "Yeni hafta yeni eğlenceler." Etrafımdakiler bu enerji nerden gelmiş diye bana bakıyordu. Yani pazartesi günü kimse benim kadar enerjik olamaz. Neden olmayım ki? Hayatım şükür ki düzene oturmuştu.
Yani ara sıra örümceğe gelen ölüm tehditleri ve okuldaki fazlaca verilen ödevler harici. Canım çıkıyordu insafsız hocalar. Ders mi çalışayım kahramanlık mı yapayım?!

"İzuku!" Arkamı dönmemle yakın arkadaşım Ochako'yu gördüm. "Günaydın Ochako. Güzel gün değil mi?" Somurtmaya başladı. "Pazartesi'yi güzel bulan bir sensin biliyorsun değil mi?" Evet biliyorum. "Abartma, her zamanki sözümü biliyorsun." Söylenmeye başladı. 2 yıldır aynı şeyi duya duya ezberletmiştim. "Yeni hafta yeni eğlenceler, anladık. Yataktan çıkmak zor gelmiyor mu?"

O sıra koridordan dönünce Shoto ile karşılaştık. "Buna laf anlatmaya çalışma Ochako. İnadı inattır." Evet yine öyle. "Bir kere desteklesen şaşarım zaten." Üçümüz aynı anda gülmeye başladık. Ockako, lise başında öğrenci değişim programıyla Japonya'dan New York'a gelmişti. Shoto'yla da ortaokuldan bu yana aynı okula gidiyorduk. Bende Japondum aslında ama küçükken annem ve bir arkadaşı buraya taşınmıştı. Japonya'ya her yıl bir kere ziyaret dışında gitmezdim ama dilini öğrenmiştim. Bazen sırf inadına üçümüzde japonca konuşurduk. Kimsenin ne dediğimizi anlamaması muhteşem bir şey.

Zil çaldığında ayrıldık. Ben kimya sınıfıma giderek notlarımı çıkardım. Kahramandım ayrıca derslerimi yüksek tutardım. -İnek öğrenci!- Aslında evet. Küçüklüğümden beri ders çalışmak alışkanlık haline geldi. Ayrıca kimyayı özel olarak seviyordum. Gerçi bu derste ufak bir malzeme kaçakçılığı yapacaktım.

Hoca bana bakmazken hemen ayarladığım malzemelerimi karıştırmaya başladım. Tam istediğim gibi. Ağımı elde etmiştim! Anında çekmecemin içine atıp kapağını kapadım. Ne yani? O malzemelerin ne kadar olduğunu biliyor musunuz? Kahraman olmak lise öğrencisi için fazla pahallı.
...

Öğle arasında Ochako ile buluşup yemekhaneye indik. Tabakları aldıktan sonra Shoto'nun yanına ilerlemeye başladık. Beraber yemek yerdik her zaman. Yani tüm o sporcuların ve değişik dedikoducularla oturmaktan ayrı oturmak en mantıklı- örümcek hisleri.

Deku - Spider Deku [ara verildi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin