Bölüm 3

454 15 2
                                    

Şaziyeyle ev arkadaşı hakkında konuşurken uyuyakalmıştım. Bana mert adlı ev arkadaşının bi ara eve kız getirip masterchef izlettiğini ve çikolata yerken boğulup hastaneye kaldırıldığını anlatıyordu.


Sabah yüzüme atılan bir şaplakla uyandım. Demir kafamın dibinde bekliyordu. Gözümü açtığım gibi "Oh be sonunda uyandın, öküz gibi uyuyordun vallaha öldün sandım" dediğinde yapabildiğim tek şey tuhaf bir gülümsemeydi. Dün Demir'in yaptığı şeyi görmek babanı kendini ellerken görmek kadar tuhaftı. Utanıyordum hem de aşırı utanıyordum. Demir'in yüzüne bile bakamadan bir bahane bulup kahvaltı masasına koştum.

Emre masada yarı uykuda oturuyordu. Her zamanki gibi yarı çıplaktı. Demir Emre'yi görüp "a sen de mi uyandın, günaydın" deyince onun da yeni uyandığını anladım.

Dikkatimi yine Demir'e verince şüphelenmeye başladım. Çünkü Emre'ye neredeyse yiyecek gibi baktıktan sonra yutkunup tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi. Yürüyüşü de bir tuhaftı. Yine bir aptallık yaptım ve merakıma yenik düşüp Demir'i takip ettim.

Tuvaletin kilidi deliksiz olduğu için içeriyi göremiyordum ama hala duyabiliyordum. Demir'in sesini duydum. Kendi kendiyle konuşuyordu. "Sikeyim böyle işi Demir kendine gel" dedikten sonra çeşme açıldı. Büyük ihtimalle yüzünü yıkıyordu. Kapıya doğru adımlayınca hemen yemek masasına geri döndüm.

Çok fazla düşünmeme gerek kalmadan jeton düştü. Bizim Demir bildiğin gaydi ve Emre'ye fena azıyordu. Evet eşcinselleri sevmiyordum, iğreniyordum ama Demir sevdiğim bir arkadaşımdı ve ondan nefret edemezdim. İstesem bile edemezdim.

Aralarını bozmak istemediğim için Emre'ye bunun hakkında laf etmemeye karar verdim ve rahatsızlık verici sessizlik içinde yemeğimi yedim. Emre de fark etmiş olacak ki hemen ortaya atıldı "Hayırdır lan ne bu sessizlik, annenizle misafirliğe gelip zorla tanıştırılan çocuklar gibisiniz" Sonra Demir dönüp bana baktı ve "Harbi Batu hayırdır sen sabah söylene söylene beynimizi çürütürdün noldu?" dedi.

Haklılardı ama ne diyebilirdim ki? Kusura bakma bro ya ben seni kendini ellerken izledim de ondan biraz çekingenim.

Önemli bir şey olmadığını söyleyerek ve soruları baştan savma cevaplarla cevaplayarak odama geri döndüm.
Gelen mesaja baktım.

Şaziye: Naber bebek napıyon

Mesajını görünce gülümsedim. Dün akşamki konuşmadan sonra daha samimi olmuştuk ve bu beni mutlu ediyordu.

Batuhan: Arkadaşlarımı stalklıyorum sen napıyon

Şaziye: Ben hiç bir bok yapmıyorum. Arkadaşların stalklayıp napıyon?

Batuhan: Bizim çocuklardan biri gay çıktı ah be Şaziyem

Şaziye: Şaziye kim lan

Batuhan: E sensin ya işte

Şaziye: Adımı şaziye mi koydun o kadar ismin arasından. Bravo cidden.

Batuhan: Benim fikrim değildi gerçi, arkadaşımın fikriydi.

Şaziye: Neyse onu boşver en son gay falan diyodun noldu ona?

Batuhan: He valla bizimkini diğerine azarken yakaladım be

Şaziye: a

Batuhan: çok güzel tavsiye teşekkür ederim

Şaziye: Rica ederim
Şaziye: aa mert yine masterchef'te gördüğü tarifi denemiş yiyip geliyom hadi öptüm

Batuhan: öptün mü cidden?

Şaziye: görüldü

A a çok ayıp bir de görüldü atıyor utanmaz. Neyse salona gitmek daha iyi bir fikir galiba.
Salona gittiğimde çok tuhaf bir hava vardı.
İkili koltukta Emre ile kafasını boya kutusuna dalıp çıkartmış gibi duran bir kız vardı. Hemen karşılarındaki tekli koltukların birinde Demir incinmiş ama belli etmemeye çalışan tripli hatun bakışıyla onları izliyordu.


İçeriye girdiğimde hepsinin kafası bana döndü. Kız kocaman gülümsedi ve oturduğu koltuktan neredeyse koşarak kalkıp yanıma uçtu bildiğin. Elini uzattı ve hayatımda gördüğüm en korkunç ama içten gülümsemeyle "Merhabaaa ben Çiçek" dedi. Sonra hafiften kulağıma yaklaştı ve fısıldadı "Üstüme konan arım olur musun?"

Kusacaktım neredeyse, hayatımda gördüğüm en iğrenç flörtleşme cümlesi olabilirdi. Hafif iğrenmiş bir ifadeyle ona baktım ama umurunda gibi görünmüyordu. Kimdi ki bu?


Sonra Emre gülümseyerek yanımıza geldi ve dedi ki "Bu benim sevgilim Çiçek, bu arkadaşım Batuhan" Çiçek bana yiyecekmiş gibi bakıp "memnun oldum" dedikten sonra iğrendiğimi açıkça belli ettim ve Emre'ye üzüldüm. Bu konuyu Çiçek gidince konuşmalıydık çünkü kız kesinlikle Emre'ye aşık değildi. İlk defa görmesine rağmen bana bile daha çok aşıktı.

Çiçek "eviniz çok güzelmiş aşkuşum" deyip Emre'yi öpünce gözüm Demir'e kaydı. Gözleri büyümüştü ve tiknimiş/üzülmüş bir ifade ile odadan çıktı.

Ben de bu iğrençliğe daha fazla dayanamayıp Şaziyemle konuşmaya gittim


-------------------

Lokum yiyom çok güzel, neyse hikayeyi geliştirmeye çalışıyom o yüzden biraz entrika eklicem ve yeni karakterler tanıtacam şimdilik bb

-Yazar Hanım

Homofobik Gay // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin