- Giriş - Beklenmedik

771 33 14
                                    

(Build)

İş görüşmesi için geldiğim ajans kapısından gergin adımlarla çıktım. Onca iş kolu arasından bu işten başka çarem kalmamıştı. Biraz şanslıysam bu görünüşümle beni kabul ederlerdi. Maaşı yüksek bulabildiğim birkaç işten biriydi mankenlik. Görünüşümün yeteri kadar iyi olduğunu da hesaba katarak oluru var demiştim. Ama görüşmede o kadar gerilmiş ve sorulan sorulara tek tük cevaplar verip deneme çekimlerinde kendimi o kadar fazla kasmıştım ki artık işe alınabileceğimi düşünmüyordum. Ama olmak zorundaydı, ailemin borcunu ödememin tek yolu buydu.

Birkaç ay öncesine kadar böyle bir derdim yoktu. Evde her zamanki monoton sıkıcı hayatımla baş başaydım. Hatta zengin sayılabilecek bir miktarda paraya da sahiptik ama işler yolunda gitmedi ve battık. Üstüne üstlük büyük bir miktar borç altında kaldık. Bunun için annemi ya da babamı suçlayamazdım. Çünkü suçlamak her zaman en kolayıydı. Muhtemelen onlar da işlerin bu noktaya geleceğini düşünememişti.

Birkaç durak sonrasında eve vardım ve kapıyı sessizce açarak eve girdim. Annem o zamandan beri durmadan içiyor ve bu saatlere kadar uyuyordu. Onu uyandırmak istemiyordum. Eğer bu borç batağından bizi kurtarırsam annem yine eski mutlu haline dönebilir, babam da gece yarılarına kadar çalışmak zorunda kalmazdı.
Şimdi tek ihtiyacım ajanstan gelecek olan telefondu. Görüşmedeki kadın birkaç gün sürebileceğini söylemişti. Umarım çok fazla beklemek zorunda kalmazdım.

Sonraki birkaç gün yatağımdan hiç çıkmadım. Gelecek olan telefonun hayal kırıklığına uğratma ihtimali içimi kemirdiğinden doğru düzgün de uyuyamıyordum. Sadece hayatımı nasıl yoluna koyacağımı düşünüp duruyordum. Tekrar ve tekrar...Arkadaşlarımın aramalarına ve attığı mesajlara bile dönmemiştim.

Sonunda iş görüşmesinden iki gün sonra cuma günü bir telefon aldım:

"İyi günler Build Jakapan Puttha ile mi görüşüyorum? Başvurduğunuz mankenlik işi için yaptığımız görüşmeler sonucunda işe alınmış bulunmaktasınız. Fakat öncesinde hiçbir deneyiminiz olmadığı için ajansımızın verdiği mankenlik kurslarına gitmeniz ve oradan belirli bir seviyeye gelmiş olarak çıkmanız gerekiyor. Pazartesi günü gelip başlayabilirsiniz."

Ardından beklenmedik bir kabalıkta telefon suratıma kapandı.
Asıl her şey bundan sonra başlıyordu.

~BİR GÜN ÖNCE~

Henüz günün erken saatleriydi. Şirket kapısının önünde her zamanki bilindik siyah araba durmuştu. Her gün o yoldan geçen insanlar da dahil bütün görevliler kimin geldiğini bizzat tâbi biliyorlardı.

Çok heybetli olmayan vücuduna tezat oldukça soğuk ve katı bir kişiliği olan patronları Bible Wichapas Sumettikul arabasından usulca indi. Ona bakmakta olan çalışanlara göz gezdirdi. Uzun zamandır uğramadığından olsa gerek hepsinin bakışları gergin ve şaşkın görünüyordu. İçten içe etrafına korku ve endişe salmayı seven bu adam asla mimikleriyle kendini ele vermiyor, insanlar onun aklından neler geçtiğini tahmin bile edemiyordu.

Patronu arabasından iner inmez yanına koşan şirket çalışanı arabanın anahtarını aldı ve arabayı yerine park etmek üzere oradan ayrıldı. Şirketin kapısından girer girmez yaydığı soğuk hava bütün ortamı sarmıştı. Her gün neşeyle sohbet eden çalışanlar ifadelerini düşürmüşler, sabit bir yüzle patronlarına baş selamı veriyorlardı. Çünkü biliyorlardı ki Bible Wichapas Sumettikul gülümseyen suratlardan nefret ederdi. O geldiği zaman şirketteki kimse gülümsemeye cesaret edemezdi.

(Bible)

Günlerdir diğer işlerim yüzünden uğrayamadığım şirkete sonunda gelmiştim. İçeri girdiğimde çalışanların otomatik olarak ifade değiştirmeleri beni memnun etmişti. Bu demek oluyordu ki uzun bir süre buraya gelmesem de kimse benim koyduğum kuralların dışına çıkamayacaktı. Asansörle odamın bulunduğu kata geldim ve sekreterimden bana kahve getirmesini istedim.
Masama oturduğum gibi çekmecemden defterimi çıkardım. Sayfaların hepsi benden borç alan insanların adlarıyla doluydu. Aradığım ismi gözüme kestirip tek seferde üstünü çizdim. Bir hesap daha burada kapanmıştı. Benim gibi birinden borç aldığınızda bunun iki sonucu vardı. Ya borcunuzu zamanında öder kurtulurdunuz ya da olacaklara katlanırdınız ki çevrenizdeki insanlara zarar gelmesin.

Sekreterim kapıya vurarak içeri girdi. Bir elinde kahvemi diğer elinde ise randevularımı not ettiği ajandayı tutuyordu. Acaba bugün hangi boktan sıkıcı şeylerle meşgul olmam gerekiyordu. Elindeki kahveyi temkinli bir şekilde önüme bıraktı ve yüzüme baktı. Bir baş hareketimle bugünkü işlerimi okumasını işaret ettim.

"Efendim , bugün üç tane toplantınız var. Bir tanesi yarım saat sonra diğer ikisi peş peşe öğleden sonra. Bazı imzalanması gereken evraklar var ve son olarak bugünkü mankenlik işi için gelen adayları onaylamanız gerekiyor. "

Mankenlik seçmeleri çoktan başlamış mıydı diye geçirdim içimden. Neyse ki seçmelerle ben uğraşmıyordum hepsini ekibimiz hallediyordu.

"Tamam, ver şu adaylara bakayım." dedim kaba ve soğuk bir sesle . Sekreter sözümü ikiletmeden dosyayı bana uzattı. Tek tek adayları inceliyor ve hangilerinin seçildiğine bakıyordum. Diğer sayfaya geçmekteyken önümdeki fotoğraflarda durdum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu kim? Neden seçilmedi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bu kim? Neden seçilmedi?"

Sekreter ilk defa böyle bir tepki verdiğimi görmüş olacak ki şaşırdı ama çabucak gözlerindeki şaşkınlığı gizledi.

"Efendim, bu kişi oldukça deneyimsiz. Ekibimiz başvurduğuna da şaşırdı çünkü diğer adaylar ondan daha deneyimli ve çekimlerde daha başarılılardı. "

Hah! Hepsi palavra bunların , bu adamın güzelliğini göremeyecek kişinin kör felan olması gerek! Bakışları bir ceylanı andırıyordu, yüzü ise benim bile dönüp bakabileceğim derecede güzeldi. Bu adamı ajansımda istiyordum.

"Hemen bu kişiyi de seçilenler listesine ekliyorsun, biri bile tek kelime ederse kendini kovulmuş bilsin. Gerekirse bizim kurslara yazdır ve biraz ders almasını sağla. Bu adam ajansın bir parçası olacak!"

Sekreter yüksek sesimden ürkmüş olacak başını sallayarak dosyayı alıp koşar adım odadan çıktı. Benim aklımdaki tek şey ise adayımız geldiğinde onunla bizzat tanışmaktı.

Bölüm sonu

love me harder | ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin